Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Sıpa!

A+A-

Kim bilir kaçıncı kez okuyoruz...
Defa defa...
Paylaşıyoruz durmaksızın.
20 sene geçti!
“Sopa” hiç eksilmedi sırtımızdan.
Ne olurdu sanki “geride kaldı” diyebilsek.
Seviyor da dövüyor da “ana”...
Ne olurdu, karşılıklı, gülümseyebilsek...
“Ana” öfkeli, “sıpa”lar kendi ezberinde!

***

“Susmayacağız” diyen kocaman pankartla Girne Kapısı’ndan yığınlar halinde aktığımız günden beri güneşin etrafında yirmi kez döndü dünya...
Bizim dünyamız iğnenin plağa takıldığı yerde kaldı.
Cızırtılı!
“Sustuğumuz” zamanlar çok daha fazla...
Toplumsal dertler için bağırışlarımız cılız...
Saman alevi gibi isyanlarımız...

***

“Bu politikanın ruhunda acındırma vardır, acizlik vardır, sızlanma vardır, dilenme vardır, tembellik vardır, kolaycılık vardır, hazırlopçuluk vardır. Ananın memesindeki sütü, emme basma tulumba gibi emerek sömürme vardır, muhtaçlık vardır, boyun eğme vardır, şamar vardır, tokat vardır, tekme vardır, baskı vardır, sopa vardır ama kişilik, kimlik, gurur, onur yoktur.”
 

***

20 sene evvel yazılanlar, hiç eksilmedi ...
Hiç eskimedi...
Heceledik durduk ömrümüzce.
Başşehrin bölünmüş yüreğini kanatan kurşunlardan yitmiş bir beden kaldı geriye, kulaklarımızdan hiç dinmeyen bir isyan...

***

“Yavru elden gitmiştir, ortada artık Ana vardır. Ana bu, döver de, sever de!
Şehit kızına tecavüz edenlere, çok şükür henüz nesli tükenmemiş olan Yargıç ne demiş:
‘KKTC Dingo’nun Hanı değildir...’
Gerçek şu ki, maalesef KKTC Dingo’nun Hanından daha beterdir.”

***

İlla ki kendimiz dışında hep başkalarının suçlu olduğu kolaycılığı içerisinde çırpınıp duruyoruz kocaman bir bataklığın ortasında...
İsyanımız “düzen”e olsa da, kendimize akıyoruz....
Kolay kolay itiraf edemesek bile bu düzen öylece kalsın da, değirmenin suyu biraz da bize aksın istiyoruz.
Ve Kutlu Adalı kulağımıza fısıldıyor hâlâ!
“Ülkeni koru.... Üretimini teslim etme...”
Milliyetçi semboller, dini kutsallar, avantacı ve fırsatçı adımlarla kuşatılmış hayatımızda bu fısıltıyı duyan kaç kişi var acaba?
“Ana”sı da bir alem, “sıpa”sı da!

Bu yazı toplam 3007 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar