Sıra kaderimizde (!)...
Sıra kendimize "kaderimizi" belirleyecek asıl soruyu sormaya geldi:
Felsefi derinlik, düşünce, birikim ve toplumsal gelenekleri taşıyan donanımımız mı bize yol göstermeli, yoksa şimdiye kadar sadece ağırlıkla bunalım üretmiş bir bakış açısı mı bizim dertlerimize derman olmalı?
VERİMLİLİK
Bence, özellikle tekelleşmiş sermayenin güdümüne girmeden, kendi irademizin tecelli etmesini sağlayacak bir model üzerinde kafa yormalıyız.
Değişim ve reformla özdeşleştirilen "liberal alternatifler" yerine, verimlilik üzerinden hedefler belirlenip verimsizce dağıtılan kaynaklar, verimli kullanılabilinecek hedefler üzerinden yeniden dağıtılmalıdır.
HALK SEKTÖRLERİ
Dome Otel örneğinde olduğu gibi, mükemmel çalışan "Halk Sektörleri" tanımlanmalı, işlenmeli, çoğaltılmalı ve beslenmelidir.
Elektrik Kurumu bu şeklinde yeni bir çehre yeni bir anlayışla "Halk Sektörü" olarak kurgulanmalı ve desteklenmelidir.
Kıscası siyasi yaklaşımlar iktidarın asıl sahibi halkın yararına netice üretecek çıkış noktaları üretmelidir.
Yoksa böyle sorunlu iktidar tekeline yakın bir siyasi modelle bürokratif otoriteyle, ahengin sağlanacağını ummak; neredeyse yeryüzü cennetinin kurulacağını vehmeden bir iyimserlik olur...