“Tüm çaba iyi bir eğitim için! Oyunlarından kıstık, eğlencelerinden kıstık, her alandan kısıldılar. Çocukluklarından çalıyoruz… Oyuncak, tablet, televizyon, playstation, kalktı… Hep ‘Hafta sonu’ şartımız var… Çok üzücü ama gerçekler bunlar…”

Öğrenciler içeride ter döktü, aileler dışarıda hem üşüdü, hem de heyecan yaşadı… Koleje giriş sınavında manzara yine değişmedi… Aileler sistemi eleştirdi, gelecek kaygısıyla, iyi bir eğitim için çocuklarını bu tempoya soktukları itirafında bulundu:   “Oyun çağında olan çocukların bu hakkını çalıyoruz”

-------

Fehime ALASYA

Kolej sınavı için manzara yine değişmedi, yüzlerce öğrenci sınavda ter döktü. Devlet Kolejlerine girmek için öğrenciler ilk sınav heyecanını dün yaşadı. Öğrenciler sınavda ter dökerken, aileler de soğuk havada güneşten faydalanarak ısınmaya çalıştı, heyecan yaşadı.

Önümüzdeki öğretim yılında alınacak 595 öğrencinin belirlenmesi için dün 2 bin 61 öğrenci Kolej Giriş Sınavlarının birinci basamağı için yarıştı.

“Çocuklar ders çalışmaktan oyun oynayamıyor”

Çocukları sınavda ter dökerken, dışarıda bekleyen aileler ise YENİDÜZEN’e konuşarak çocuklarına iyi bir eğitim için bu sınava hazırladığını dile getirdi. Aileler, “devlet okullarımızın tamamında bu düzeyde iyi eğitim verilseydi, bu sınav için yarışmazdık” noktasında birleşti.

Kimi veli çocuğunun üç yıldır bu sınav için hazırlandığını belirtirken, kimisi de son birkaç ayda hazırlandığı ifade etti. 

Koleji cazip kılan başlıca nedenlerin arasında ise ücretsiz ve devlet bünyesinde iyi bir eğitim vermesi ve yabancı dilin ağırlıklı olmasına dikkat çeken aileler, “birçok okul buradaki eğitimi verse çocuklarımızı bu strese sokmazdık” dedi.

Aileler, “çocuklar akşama kadar dershanelerde, oyun oynayamıyorlar, sokağa çıkamıyorlar. Biliyoruz fakat onların iyi bir eğitim alması, geleceğinin temelini iyi atması için çabalıyoruz… Çocuklar ders çalışmaktan oyun oynayamıyor” şeklinde konuştu.    

----------

Veliler ne dedi? Veliler ne dedi? Veliler ne dedi? Veliler ne dedi?

Eylem Özgün:

“Keşke devletin tüm okulları böyle iyi olsa…”

Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’na gidiyor. Yaklaşık üç aydır hazırlanıyor, özel derse gitti. Bu bölge evimize yakın, okulun da metnini sürekli duyuyoruz, çocuğun da dersleri iyi, inşallah geçecek, inanıyoruz. Keşke devletin tüm okulları böyle iyi olsa…

İbrahim Ulaştır:

“Buradayız, belki eleştirmeye hakkımız yok ama sistem bizi buna itiyor”

Bir yıldır bu sınava hazırlanıyor. Öğretmenleri ile konuştuk, özel ders almasına gerek olmadığını söylediler o yüzden ders almadı, evde kendisi çalıştı. Doktor Fazıl Küçük İlkokulu’na gidiyor. Çocuk kendisi de bu sınavı kazanmak istiyor. Çocuğumuzun bu sınavı kazanmasını istiyoruz o yüzden buradayız, belki eleştirmeye hakkımız yok ama sistem bizi buna itiyor. Daha iyi okullar olsaydı kimse çocuğunu bu sınava, bu okula sokmak için yarışmazdı. Keşke devletin tüm okullarında böyle iyi bir eğitim verilse…”

Duygu Feriçok:

“Okulla ilgili övgü alıyoruz o yüzden böyle bir okulda eğitim görmesini istedik”

Eylülden beridir bu sınava hazırlanıyoruz. Bu sınav bizim için önemli çünkü hem devletin ve ücretsiz, hem de iyi bir eğitimi olduğu söyleniyor. Herkesten bu okulla ilgili övgü alıyoruz o yüzden böyle bir okulda eğitim görmesini istedik. Başka okullardan da böyle övgüler duysaydık çocuğumuzu illaki buraya koymak için çaba sarf etmezdik.  

Tülay Yürükoğlu:

“Çocuklar akşama kadar dershanelerde, oyun oynayamıyorlar, sokağa çıkamıyorlar”

Üç yıldır çocuğum bu sınava hazırlanıyor. Bizim için önemli. Sistem bizi buna itiyor… Başarılı olan çocuk başarılıdır, sistem içerisinde bunun ayrımı yapılmalı. Ada genelinde yayıp bu iyi eğitimi vermeliler yoksa burada çok aile zaman geçirir. Birçok okul buradaki eğitimi verse çocuklarımızı bu strese sokmazdık. Çocuklar akşama kadar dershanelerde, oyun oynayamıyorlar, sokağa çıkamıyorlar… Biliyoruz fakat onların iyi bir eğitim alması, geleceğinin temelini iyi atması için çabalıyoruz… Çocuklar ders çalışmaktan oyun oynayamıyor. Kızımız birinci sınıftan beridir dershaneye gidiyor. İlk başta mecbur kaldığımız için yolladık. Özel sektörde çalışıyoruz ve çocuğu öğlen saati okuldan alamıyoruz. Derken sınıfı ilerledikçe zaten vakit sıkıntısı nedeniyle dershaneye bırakıyoruz, bari bu sınava hazırlansın dedik ve öyle başladık. Eğitimde kaliteden tutun da süreye kadar birçok sorun var…

Burcu Nesimoğlu:

“Vicdanen her velinin bu konudan rahatsız olduğu kesin…”

Çocuklar için ciddi anlamda strestir. Oyun çağında olan çocukların bu hakkını çalıyoruz, dershanelerle, soru çözmelerle engelliyoruz. Vicdanen her velinin bu konudan rahatsız olduğu kesin… Çocuklar için bu hiç adil değil. Umarız bu sistem biran önce eğitim bakanlığının takdiri ile Avrupa düzeyine getirilir ve tüm çocuklara gerçek eğitim hakkı sunulur.

Bahar Özçelik:

“İstemeye istemeye bu olumsuz düzenin içine giriyoruz”

Çocuklar çok büyük bir stres altında. Oyunlarından kıstık, eğlencelerinden kıstık, her alandan kısıldılar. Çocukluklarından çalıyoruz… Oyuncak, tablet, televizyon, playstation, kalktı… Hep ‘Hafta sonu’ şartımız var… Çok üzücü ama gerçekler bunlar. İnşallah emeklerinin karşılığını alırlar. İstemeye istemeye bu olumsuz düzenin içine giriyoruz. Ben de devlet okulu mezunuyum, çok mutlu ve başarılı bir eğitim hayatım ve çocukluğum oldu. Şimdi çocuğum da böyle bir eğitim alsın diye çaba gösteriyorum. Para ödeyerek çocuğumu bu strese sokuyorum, bu haksızlık…

Mehmet Evre:

“Finlandiya’ya mı taşınsak?”

Bize patronumuz evde yapmamız için iş verse, tüm sosyal hayatımızı kıssa isyan ederiz sanırım… Biz de çocuklarımıza bunu yapıyoruz, daha doğrusu birçok aile bunu yapıyor. Çocuğumu çok fazla sıkboğaz etmekten kaçınıyorum. Haberleri okuyoruz, dünyanın en mutlu çocuklarının Finlandiya’da olduğunu duyuyoruz, acaba oraya mı taşınsak? Sınav yokmuş, çocuklar çok mutluymuş…

Hasan Aslan:

“Çocukları buna iten hem sistem hem de ailedir”

Ülkede işsizlik fazla olduğu için, kapitalizmin de bir getirisi olan seçme, seçilme içgüdüsüyle hareket eden biz aileler, çocukları bu yarışa sokuyoruz. Ailenin de isteği ve baskısıyla bu yaşanıyor, onları bu yarışa iten biziz. Sebebi ise insanlar geleceğini garanti altına almaya çalışıyor. Kendi yaşadığı sıkıntıları çocuğu yaşamasın diye çabalıyor aileler. Çocukları buna iten hem sistem hem de ailedir. İnsanlarda işsizlik kaygısı var, hep de olacak, o yüzden böyle sınavlar olacaktır diye inanıyorum. Geleceğe endişesiz bakarsak, insanların gelecek kaygısı da azalır, iyi bir ekonomiye sahip olursak tüm bu sorunlar da çözülür diye inanıyorum.

-------

2 bin 61 öğrenci ter döktü

Devlet kolejlerine önümüzdeki öğretim yılında alınacak 595 öğrencinin belirlenmesi amacıyla düzenlenen Kolej Giriş Sınavları’nın birinci basamağı (KGS-1) dün yapıldı.

Lefkoşa Türk Maarif Koleji, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Girne 19 Mayıs TMK, Gazimağusa TMK, Güzelyurt TMK, İskele Bekirpaşa Lisesi ve Hala Sultan İlahiyat Koleji olmak üzere 7 sınav merkezinde yapılan sınav saat 09.00’da başladı.

Katılmak için 2 bin 61 öğrencinin kayıt yaptırdığı sınav, iki oturumda yapıldı. Sınavın birinci oturumu 09.00-10.30, ikinci oturum ise 11.00-12.30 saatleri arasında gerçekleşti.

Sınavın tamamlanmasının ardından soru kitapçıkları ve yanıt anahtarları bakanlığın resmi web sitesi www.mebnet.net adresinden yayımlandı.

Kolej Giriş Sınavları’nın ikinci basamak sınavı (KGS-2) 6 Mayıs Cumartesi, üçüncü basamak sınavı (KGS-Final) ise 10 Haziran Cumartesi yapılacak.

Öğrenciler; bu sınavlardan elde ettikleri puanlar sonucunda hesaplanacak (yüzde 25 KGS-1 + yüzde 25 KGS-2 + yüzde 50 KGS-Final) Kolej Giriş Puanına göre oluşturulacak sıralama listeleri ile kolejlerin kontenjan sayılarına göre 2017-2018 öğretim yılı için kayıt hakkı elde edebilecekler.

Toplam 595 öğrenci alınacak

Kolej Giriş Sınavları sonuçlarına göre Lefkoşa Türk Maarif Koleji’ne 150, Gazimağusa Türk Maarif  Koleji’ne 100, Girne 19 Mayıs Türk Maarif Koleji’ne 100, Güzelyurt Türk Maarif Koleji’ne 75, Bekirpaşa Lisesi Kolej Sınıfına 50 ve Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne 120 öğrenci olmak üzere toplam 595 öğrenci, 2017-2018 öğretim yılı için kolejlere kayıt hakkı elde etmiş olacak.(TAK)