Kamu yönetimi bir bütündür. Daha doğrusu bir bütün olmalıdır. Seçilmiş siyasiler, atanmış ya da terfi etmiş bürokratlar, memurlar, işçiler ve diğer personel eğer harmonizasyon içinde olmazsa, kamu yönetimi verimsiz de olur, karmaşık da olur, kişiye endeksli de olur.
Herkes kamudan şikâyet ettiğine göre, bizdeki kamu yönetimine yakından bakmak, sorunların kaynağını tespit etmek ve doğru reçetelerle hastalığa çözüm aramak gerekir. Yoksa herkesin şikayet ettiği, kamunun içindekilerin bile yaka silktiği, görevdeki siyasetçinin değiştirememekten, bürokratın devre dışı kalmaktan dem bulduğu bu düzen kimseyi mutlu etmemeye devam eder, gider.
Statükoya dokunmazsanız o kendini yeniler, uydurur ve ilelebet devam eder.
Soru, statükoyu değiştirme niyeti, iradesi ve cesareti olup olmadığıdır.

Daha önce de yazdım: Bu toplumda herkes 'haklı'dır. Haksız olan yoktur. Zira herkes meseleye oturduğu yerden bakmayı tercih eder. Başkasının yerine koyup empati yapmak pek zordur ve çoklukla kimsenim işine gelmez bu yöntem. Hal böyle oldu mu, uzlaşı kültürü ve sorunlara çözüm odaklı bakma huyu gelişmez, yer bulmaz. Doğa onun yerine çatışmayı ve her sorunu olduğu gibi bırakma alışkanlığını koyar. Sonra da hep bir ağızdan ağlayıp sızlamalar başlar ve hiç kesilmez. Herkes haklı, herkes şikayetçi, herkes ağlamaklıdır bu toplumda...
Ama hizmet bekleyen yurttaş da, ama yetkili pozisyondaki bürokrat da, ama ülkeyi yönetmek için seçilmiş siyasi de...
Peki ama herkes haklıyken nasıl olur da herkes şikayetçi olur ve de herkes salya-sümük hep ağlamaklı olur?

Eğer sistemleri değil, olay ve olguları konuşmaya ve tartışmaya devam edersek, bu sadece ve sadece statükonun ateşine odun atmaya yarayacaktır. Çünkü asıl konuşulması gereken sistemdir. Her olay ve olgu sistemin ürünü olabilir ancak.
İnsanın davranışını, ilişki biçimlerini de sistemler belirler. Gerisi hep onun yansımalarıdır.
İster uyumlu olsun, ister çatışmalı.
Sistemin içindeki her şey sistemin bir parçasıdır.
Makine çalışmaya devam eder ve siz de onun dişlilerinden birisinizdir.
Ağlasanız da, sızlasanız da sistem sizi kendine benzetmiş, ona uymanız konusunda sizi ikna etmiş ya da ikna olmasanız bile olan biat eder duruma gelmişsinizdir.
Sistem sizsinizdir artık ve siz de sistem.
Sistemi değiştirmek zordur da, sizi değiştirmek kolay mıdır?
Siz değişebilseniz, sistem de değişir daha kolay.
Sistem değişse zaten sizi de benzetir yeni sisteme.
Değiştirmeye niyeti olan?