Sistemi kendilerine göre kuranların faturası
Öyle bir durumdayız ki toplum olarak, kelimeler anlatmaz. Cümle kurmaya kalksanız “kötü olursunuz” ve “o bizden değil” yaftasını yersiniz anlınızın orta yerine…
Herkes kendini düşünür oldu.
Çıkarları uğruna yıllarca savundukları fikirleri bir kenara atacak kadar günü birlik düşünceler hakim insanlarımızda…
Düşünce belli...
Düşünce tek…
Oğlucuma iş, kızcığıma iş…
“Milli piyango” vurmasın ama amortiden “makamcık” kazanayım…
Bu çarpık ve sosyolojik bozukluk hayatın her alanını etkiliyor.
***
İşimize dönecek olursak sporun ruhunun bozulduğu realitesi var.
En tepeden başlayalım.
Bakan kayıp. Hade haksızlık etmeyelim, kabullerde gösteriyor yüzünü…
Açıklamaları ve cümleleri kendinden öncekilerin kopyası…
“KKTC için…”
Bakana yakın daha doğrusu siyasi düşüncesi ile aynı müdürlerin yapmacık gülüşleri ve sahte bakışları arasında…
Federasyon başkanları “basında ne kadar yer alırım” telaşında…
Destekle beni destekleyim seni zihniyeti hakim ülkemin “en büyük federasyon” kapısında…
***
Gerçekleri görmüyoruz. Gerçekleştirilecek projeleri yapmıyoruz.
Aslında işin özü ne biliyor musunuz?
Ülkede yapılan her türlü spor performans sporu değil de halk sağlığı anlamına bürünmesi…
Futbol, atletizm, basketbol, voleybol, badminton vs. hepsi boş.
Maksat hareket olsun diye yapılan faaliyetler bana göre.
***
2013 yılındayız. 1988 yılından bugüne kadar geçen “25 yıllık sürede”, ülkemde tesisleşme adına adımlar atılmıştır. Çim sahalar, kapalı spor salonları, tenis kortları, tartan pistler…
(Neden 1983 demedim de 1988 tarihini vurguladım birazdan açıklayacağım.)
Bu kadar tesis yatırımı yapılan KKTC’de 25 yılda özel yetenekler çıkmadı.
Ne futbolda, ne atletizmde ne basketbolda ne voleybolda…
Hep aynı terane döndü. Çıkan özel yetenekler de ülkenin karmaşık ve çıkarcı zihniyetleri arasında eriyip gitti.
1988 yılında toprak zeminlerde yapılan derecelerin, 2013 yılına gelene kadar genliğin hizmetine sunulan tartan pistlerde koşulan dereceler yanına gelmedi.
KKTC’yi kuranlar, “sistemi kendilerine” göre kurdukları için bu haldeyiz.