Sitem
Deveye sormuşlar misali değil, KKTC misali.
Neremiz doğru bizim?
Ekonomimiz yok.
Turizm yok.
Sanayi yok.
Ticaret yok.
Ama, meclisimiz, bakanlarımız, cumhurbaşkanımız var.
Bir de statükomuz.
Kıramadığımız, yıkmayı başaramadığımız statükomuz.
Konumuza bakacak olursak spor "arap saçı."
Bir dönem, eğitimle birlikte, bir dönem turizmle...
Bazen yalnız.
En parlak olduğu ve gelişip, yol haritası çizilmeye başlandığı dönem sadece sporun tek bir çatı altında toplandığı dönem olduğunu hatırlatırım.
***
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu, davet bekliyor FIFA'dan...
Ne için futbolumuzu dışa açmak için.
Yahu biz daha içimizde açılmadık.
İçimizde gelişemedik.
Yetenek eğitip, dünya piyasasına sunamadık.
Ama 50'ye yakın çim sahamız var.
Övünüyoruz.
Milyarlarca su parası harcıyoruz.
Çim çim değil ya orası başka bir karmaşa...
***
Mesai arkadaşım Ahmet Haksun, Alayköy'de futbol oynadığı dönem 1993.
Yani 20 yıl önce.
Geçtiğimiz gün bir sohbette, uzun bir aradan sonra Alayköy'e maça gittiğini söyledi.
Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hiçbir şeyin değişmediğini vurguladı.
Saha aynı saha, taşlı, topraklı...
Futbol aynı futbol danga dunga.
***
Hep sitem eden be Kamil diyebilirsiniz.
Ancak sitem sevgiden doğar.
Ülkesini "seven bir kişi" olarak, "gelişmeyen spor anlayışını" gördükçe sitem etme hakkını buluyor insan kendinde.