SİVİLİ POLİSE BAĞLAMAK (!)
Polis sivile bağlanacaktı.
Bunu hatırlayan var mı?
Hükümet vaadi değildi bu.
Siyasi uzlaşıydı.
Çünkü tüm partiler, aynı popüler şarkıyı söylüyordu, beraber ve solo:
- "Polisi sivile bağlayacağız!"
CTP değil sadece UBP de.
TDP gibi DP de.
"Konsensüs" diyorlar bu durumların adına!
- Büyük buluşma.
HEYECAN VERİCİ (!)
* * *
Seçim meydanlarında savrulan sözler, evlere iliştirilen rengarenk kitapçıklara yansıyan vaatler, televizyon stüdyolarının duvarları arasında çınlayan cümleler, kahve köşelerinde telvelenen ön görüler öylece kalıyor.
Gündem değişiyor sonra!
Yeni yeni tasalarla uyanıyor, tasarlanıyor; yasalara takılıyor, başımızı "acaba"lar arasında yaslıyoruz yastığa...
* * *
"Muhbirler" gezinecek içimizde, telefonlar dinlenecek, polis suçlularla işbirliği yapacak, ödüllendirecek onları...
Gözetlenecek...
İzlenecek...
Dinleneceğiz...
"Örgüt kurmak"la titreyecek, "çetecilik"ten içeride çürüyeceğiz...
Film gibi geliyor...
Korku filmi...
* * *
Bu istekler bizlere çok yabancı ve abartılı!
Çok da çağdaş durmuyor.
İçimizdeki "çeteler"le mücadelede en önemli eksiklik "muhbirler" için yasa mı yani?
Telefonların "yasal" dinlenmesi, mekanlarımızın "resmen" izlenmesi mi?
Sanki bir başka coğrafyanın travması, güzel yurduma taşınıyor.
Teknolojiye ve bilgiye yatırım, iyi eğitilmiş uzmanlar, olay yeri incelemede ileri sistemler, temiz ve dinamik bir kadrolaşma çok daha önemli sanki...
Birileri bizi, tüm toplumu ikna edebilmeli ve bu yasalar eğer ihtiyaçsa hazmetmeliyiz hep birlikte...
* * *
"Korkuyorum" demiştim...
Bu "iktidar"ın sonrası da var, bu işin yarını da...
Polisi sivile bağlayacaktık ya, galiba sivili polise bağlıyoruz şimdi.
Aman ha!