Sivilleşme dediğimiz
Kıbrıslı Türklerin dünyada yasal kabul gören tek ismi polisten ek rapor istiyor!
Kendini “dalgaya alınmış” hissediyor.
Hesap soruyor...
“Bravo” diyorum.
Ünlü modacı Barbaros Şansal, sosyal medyadan bana yanıt veriyor, laf atıyor.
“Bir şey çıkmaz, Ankara’nın valisi ne derse o olur... Sömürge!”
* * *
Şansal’ı “yaka paça” atmışlardı adadan...
Epeyce “ağır” laflar söylemişti.
Ama hepsi laftı yani...
Nasıl, hangi yasayla, ne gibi bir hukuki gerekçeyle “sınır dışı” edildiğini bilen yok.
Bir sene geçti, “muamma” kaldı.
Eline bayrak alsa, Meclis’in damına çıksa, Afrika’nın balkonundan içeriye dalsa bugün halen adada olabilirdi (!)
* * *
Polis tutuklama yapıyor, 7 gün sonra!
Başkan ağzını açmasa, “dünyaya rezil olacağız” korkusu içlerinde yürümese, medya uyusa, hep birlikte uyutulacağız.
Demek ki neymiş, “sivilleşme” şartmış.
“Ama o durumda polise de partizanlık bulaşır” diyenler var...
O bile iyidir, faşizmin bulaşmasından!
Umalım ki bu tutuklamalar “öylesine” olmasın...
İşin ciddiyeti anlaşılsın.
Kimseler de şiddete yönelmesin bundan böyle, herkes haddini bilsin...
* * *
Prensipleri, kuralları ya da ölçütleri yok hayatımızın...
Başıboş.
Tam bir “düzensizlik” halinden oluşuyor bu “düzen.”
Ama sadece tavanda değil başıboşluk.
Tabanda da öyle...
Her kim yasaları delse, kuralları çiğnese, hukuku yerle bir etse yanına kalıyor.
Ve herkes bir başkasını işaret ederek bağırıyor: “Yapanın yanına kalmamalı...”
Kendi dışında!
* * *
Şimdi bir ilk denenecek: 4’lü koalisyon!
Toplumsal uzlaşı hükümeti olabilir.
“Uzlaşı” yetmez elbette...
Nerelerde uzlaşmadık ki hepimiz (!)
Umalım ki prensipleri, kuralları, ölçütleri ile yeni bir dönemim kapısı aralanır.
Üretim de gelir, adalet de!
Sivilleşme de gelir, haysiyet de!