Maçtan önce sahanın içinde bir tur attım ve bizim futbolumuzun bir adım ileri gitmesi için daha onlarca fırın ekmek yememiz gerektiğine emin oldum.

Çukur ve tepelerden oluşan, çimin can çekiştiği ve futbol topunun zıplamadan bir metre ileri gitmesinin imkânsız olduğu bir zeminde futbolcularımızın sakatlanmadan oynaması resmen bir mucize…

Yanı başımızda yer alan Larnaka’da tüm statların zeminleri imrenilecek biz düzeyde iken, bizim bunu yıllardır başaramamamız gerçekten hayret verici bir olaydır.

Oldukça kötü olan zeminde yürümekte bile zorlanan futbolcuları iyi veya kötü oynamaları konusunda değerlendirmek ne kadar sağlıklı olur bilemem.

Maça daha hızlı başlayan taraf evinde galibiyet ve 3 puanla tanışmak isteyen ev sahibi Y.Boğaziçi değil, konuk Türk Ocağı’ydı.

İstekli ve arzulu bir şekilde rakibinin üzerine giden sarı-siyahlı ekibin en büyük silahı kanatları etkili şekilde kullanmasıydı.

Kanatları etkili kullanması sonucu kazanılan serbest atış ve köşe atışlarıyla net gol pozisyonları yakalayan Türk Ocağı’nda en etkili oyuncu Dino Peter’di.

Sağ kanadı etkili kullanan ve rakip savunmaya zor anlar yaşatan bu oyuncu birçok pozisyonda da engebeli zeminin azizliğine uğradı. Tecrübeli savunma oyuncusu Salih Say’ın rakiple girdiği sözlü tartışma ve iddialara göre rakibini ısırması sonrası gördüğü kırmızı kart, takımı adına büyük bir sorumsuzluktu.

Bu sorumsuzluk takımının 3 puana ulaşmasına engel olabilirdi.

İkinci yarı sahaya 1 kişi eksik çıkan sarı-siyahlı ekip, teknik direktör Rıza Erseven’in Ertaç Taşkıran’ı savunmaya çekmesi ve Cedric Ngankam’ı oyuna alması ile iki yerinde müdahale yaptı ve maçı bu şekilde kopardı. 3 golle gelen 3 puan Girne ekibi için ligin yeniden başlaması gibi önemli bir olaydı.

Genç ve fazla tecrübesi olmayan oyunculardan oluşan Y.Boğaziçi’nde topu ileriye taşıması gereken oyuncular bunu başaramayınca, takım rakip kaleye gitmekte ve net pozisyon bulmakta büyük sıkıntı yaşadı.

Kanatlarda oynayan iki ofansif oyuncu Ramadan Ağdaç ve Tugay Sezer, topla buluşturulamayınca, oyun ev sahibi ekip adına orta alanda sıkıştı ve kanatlar tamamen devre dışı kaldı.

Buna ek olarak, teknik direktör Turgay Kara’nın daha maçın ilk devresinde gole en yakın adamı Mehmet Turgut’u oyundan alması büyük bir hataydı.

Topu ileride tutup takımını ileriye çıkarabilecek tek oyuncuyu oyundan almak doğru bir karar değildi. İkinci yarı orta sahanın iyice oyundan düşmesi sonrası, savunma az adamla yakalanmaya ve takım sürekli kontratak yemeye başladı. Ardı ardına gelen Türk Ocağı golleri ve alınan farklı yenilgi işte bu sıkıntıların bir sonucuydu.

Temposu yüksek, tansiyonu düşük maçta orta hakem Serkan Durmaz, maça hakim bir görüntü çizdi. Mücadelelere yakın olması, doğru kararlar vermesinde önemli bir etkendi. Türk Ocağı adına verdiği penaltı kararında haklıydı.

Bu sezon ilk kez 3 puan ve galibiyetle tanışan Türk Ocağı’nda iki siyahi oyuncu Dino Peter ve Cedric Ngankam, maçı koparan iki isimdi.

Siyah inciler, bu maçta bir elmas gibi parlayarak üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeyi başardılar. 10 kişi kalan bir ekibin son ana kadar rakibine baskı kurması ve sahasına hapsetmesi gerçekten takdire şayandı.