1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Siyasal deprem
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Siyasal deprem

A+A-

 

2015 yılında Avrupa’nın birçok ülkesinde siyasi değişiklikler, hatta depremler bekleniyor.
Kuşkusuz en yakında bu hafta sonu Yunanistan’da yapılacak erken genel seçimler var. Sol ittifak Syriza’nın iktidara gelmesiyle sadece Yunanistan’ın değil, AB’ye yön veren büyük ülkelerin ne yapacağı da kestirilemiyor.
Dış borçların ertelenmesi, hatta ödenmemesi gibi bir karar karşısında Almanya başta olmak üzere güçlü AB üyelerinin Yunanistan’ı ‘Euro bölgesi’nden atacağı tahmin ediliyor, ama sonrasında ne olacağı bilinmiyor.

**

Economist Intelligence Unit’in BBC için yaptığı yeni bir araştırmaya göre 2015 yılında Avrupa’da ‘siyasal deprem’ beklenen tek ülke Yunanistan değil.
Çok ilginçtir, aralarında Almanya’nın da bulunduğu ‘istikrar abidesi’ olarak bilinen kimi ülkelerde ve hatta ‘refahın tavan yaptığı’ Kuzey Avrupa ülkeleri Danimarka ve Finlandiya’da bile çok önemli siyasal değişim beklentisi var.
Bu yıl içinde seçimlere gidecek Fransa, İsveç, İrlanda ve İsveç de Economist Intelligence Unit’in “siyasal deprem olabilir” dediği ülkeler arasında yer alıyor.

**

Araştırma kuruluşunun ‘siyasal deprem’ beklentilerini oturttuğu zemin ise son derece önemli:
• Bu ülkelerde popülist partiler yükseliyor.
• Euro bölgesi ile AB genelinde statükoya karşı tepkiler arttı.
• Brüksel’den yönetilmeye ve kemer sıkma politikalarına ciddi itirazlar var.
• Eski siyasal partiler ile onların geleneksel tabanları arasında ciddi bir ‘boşluk’ oluştu.
• Bu boşluğa sağda da, solda da ve ‘ne sağcı-ne solcu’ olan ‘popülist’ partiler dolduruyor.

**

İngiliz araştırma kuruluşunun tespitleri, en baştan Euro bölgesine girişi reddeden Birleşik Krallık’ın tavrını da okşar gibi görünüyor, ancak sözü edilen ülkelerle ilgili tespitlere yine de kulak kabartmakta yarar vardır.
Başta Almanya’daki ‘yabancı düşmanı ve İslam karşıtı’ Pegida hareketi olmak üzere Avrupa ülkelerinde fanatizm giderek yükseliyor.
Fransa’daki Charlie Hebdo saldırısının da tetiklemesiyle, kendilerini sağda veya solda tanımlayan, hatta böyle bir tanımlamayı da es geçerek ‘ulusal kimlik’ üzerinden siyaset üretmeye yönelen partilere desteğin artmasına kesin gözle bakılıyor.
Kültürel, dini, milli farklılıkların ‘yabancı düşmanlığı’na dönüşmesinin arka planında ise giderek yükselen işsizlik var.
Ekonomide gerileme oldukça, fanatik akımların güçleneceğini kestirmek zor değil.

**

‘Dünyanın en gelişmiş kıtası’ Avrupa’da bile halklar huzurlu değilse eğer ve 2015 yılında birçok ülkede ‘siyasal deprem’ beklentisi varsa, gerisini artık biz düşünelim!
Kuşkusuz algılar görecelidir ve örneğin Danimarka’daki yaşam standardına rağmen oradaki insanların neden ‘siyasal deprem’ yaratacağını bizim gibi ‘üçüncü dünya’ ülkelerinde yaşayanların anlaması kolay değil.
Bununla birlikte, Avrupa ülkelerinde geleneksel sosyal tabanların neden eski partilerden uzaklaşma eğiliminde olduğunu, neden ‘yeni akımlar’a doğru bir yönelim yaşandığını yakından izlemek gerekiyor.
Her ne kadar biz hala dünyanın çeyrek asır önce terk ettiği ‘soğuk savaş’ dönemini bile atlatamadıysak da, bu iletişim çağında bireyler siyasal entitelerin ve de elitin önüne geçip Avrupa’daki ‘deprem’leri bize de uyarlayabilir.
En azından şu kesin ama: Siyasal partiler ile geleneksel tabanları arasında bir ‘boşluk’ oluştu bile…
Bunu görmeyenlerin işi epey zor olacak.

Bu yazı toplam 2030 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar