Koalisyon arayışları doludizgin sürerken önemli bir unsuru gözardı edemeyiz:
İktisat düzenini...
Evet...
Biz nasıl bir iktisat düzeni ilham edeceğiz?
Bunu tayin edici güç ne olacak?
CTP'ye kılavuzluk edecek ilişkiler matrisiyle ideolojik ve ekonomik bütünlük sağlanabilinir mi?

Şu anda gelinen nokta nedir bilemiyorum...
Ama bildiğim şu:
Denize haritasız açılamayacağı...
Yani ideolojisiz siyaset yapılamaz...
Lâkin ben, özgür olmaktan korkmaktaysam;
"Hayır" deme cesaretini gösteremem...
Giden UBP hükümeti gibi "oldu-bitti" türü gelişmelerle toplumu yönetecek halimiz de yoktur herhalde !..

Mücadelenin yönü ve ekonomik anlayışımız "Akıl Defteri"ndeki gibi reçete edilmelidir.
Bu anlayış çerçevesi içerisinde;
yapısal değişiklikler ve reformlar gerçekleştirilmelidir...
Yoksa !
Toplumsal uzlaşımız bozguna uğratılır...
Bu demokratik tutarlılığın da bir gereği değil mi? Zaten...

Ekonomik Paketler bir doğa bilimi neticesinde ortaya çıkmış anlayışlar değildir...
Tek doğrulu bir iktisat anlayışı olamaz!
KKTC'nin koşulları ile herhangi bir ülkenin koşulları arasında en ufak bir benzerlik de yoktur...
Kaldı ki,toplumlar özdeş değildir.
O halde çözümleri de özdeş olamaz!..

Gelecek geçmişten biraz olsun farklı olabilecekse ,
Bu anlayışları doğru yerlere koyup orada bırakmak lâzım!

Siyaset uçarılık değildir...