Siyaset yeniden şekillenecek...
Seçimin sonucu bu !..
Daha doğru bir bakışla “Yeniden ŞEKİLLENMELİ !”
Çok 'net'...
Eğer ki bu 'yeniden' anlaşılırsa...
Eğer ki bu 'net' fotoğraf bir kez daha görmezden gelinmez, 'halı altına süpürme' kolaycılığı seçilmez, 'eski'nin üzerine 'makyaj'la zaman geçirilmezse…
Eğer ki ‘avunalım, öpüşelim, kutlaşalım’ yaklaşımı sürmezse…
Eğer ki ‘mutlak bir başka kabahatli’ aranmazsa…
Eğer ki ‘bilgisayar’ çağında ‘birkaç kablo bağlasak, bu daktilo bilgisayara dönüşmez mi yani?’ denmezse…
Eğer ki insanların hayatta kattığı değerin değil DNA’sının “ne kadar partili” olduğu peşine düşülmesinden vazgeçilirse…
Yani!..
'Artık bir başka yerden bakmak' gerektiği görülürse, samimiyetle...
Ve ‘tadında bırakmak’ kavranabilirse…
Evet, siyaset yeniden şekillenecek...

***

Bir ‘yerel seçim’ daha bitti.
CTP 9 belediyesini 14'e çıkardı.
‘Matematik’ten bakarsak ‘başarı’ denebilir!..
Hatta “hedefini tutturdu” yorumu dahi olabilir, fazladan…
Mağusa, Girne, Lefkoşa’nın ‘kaydedilişi’ görmezden gelinirse…
Bu sonuca ‘matematik’ üzerinden bakmak bana çok iyimser geliyor doğrusu.

***

UBP ve DP'nin hali daha da harap!
Tüm "güçlerini birleştirdiği" Lefkoşa'da 'dibi' vurdu.
Elindeki başkanların 'yarısından çoğunu' kaybetti...
‘Parti’ adıyla çıkmaya cesaret edemediği kimi yerlerdeki ‘bağımsız’ başarılar anca ‘teselli’ olur…
O da nereye kadar…
Eğer derseniz ki “seçimin gizli galibi Eroğlu’dur”, bak bunu anlarım!..
Yine de bilirim ki “yeniden şekillenecek” dediğim “siyaset” kültürünün son demleridir bu …

***

Seçimin en mutlusu TDP ki, eli boşken "amiral gemisi"ni aldı.
Elbette “ülke genelindeki oy performansı" açısından bakılınca görülecek ki, partinin 'kitlesel bir başarısı' yok ortada…
Harmancı'nın izlediği 'particilik'ten uzak ve 'toplumcu' bir sonuç bu, adayın ‘gençlik aşısı’nın ve ‘uzlaşmacı’ tavrının tuttuğunu gösteren…
Elbette hem Harmancı’yı, hem de TDP-BKP-Baraka ittifakını kutlamak gerek.

***

Siyasi partiler açısından ‘kaybedenler kulübü’ bir seçimin ardından, herkesin ‘başarı’dan söz ettiğini görürseniz de ‘şaşmayınız’ derim hani!..

***

Anayasa'ya HAYIR demiş toplum, tüm partilerin 'uzlaşı'na rağmen!
Burada mesele 'içerik' değil bence, tam da 'güvensizlik...'
Hem de nasıl bir güvensizlik…
Bu ‘hayır’ı anlamak ve saygıyla düşünmek gerek.

***

Son 10 senedir 'daha fazla değişim' diyor toplum, siyasetin tavanında öylesine bir 'kabuk' oluştu ki, çok da kolay terk edemiyor alışkanlıklarını...
Daha 'özgür' bir yerden bakmak istiyor, insanlar.
Biraz daha 'bağımsız' ...
Siyasi partileri 'kutsayan' anlayışlar çözülüyor …
'Parti içi' didişmeler bezdiriyor.
Ve koltuğa 'oturdu mu kalkmasını bilmeyenler',  başarısına ya da başarısızlığına bakılmaksızın terk ediliyor.
'Parti içi demokrasi'ler azaldıkça ve 'birlikte karar alma' süreçleri yerine 'alınan kararları dikte etme' anlayışları artıkça, sokağın nabzı kendi yolunu buluyor giderek...

***

Kimse 'başarısızlığı' üzerine almaz kolay kolay...
"Başarı"nın sahibi çok fazla olur da "başarısızlık" başkalarına havale edilir hep.
Yine öyle olacak, biliyorum…
Ve sanmıyorum ki 'toplumun' verdiği mesaj ‘yeterince’ algılanacak...
Yine de 'yaşam' değişecek...
Yine de siyaset yeniden şekillenecek.
Belki şimdi, belki çok daha geç…

***

Toplum 'değişmemekte' direnen anlayışlara karşı değişim istiyor, yeni yüzler istiyor, 'yenilenmek' istiyor; siyasi partileri 'aşiret' kendilerini de 'mürit' gibi görmek istemiyor.
Velhasıl bundan sonrası hem 'çalkantılı' hem de 'farklı' olacak...
Bu seçim sonuçlarından en fazla 'ders alması' gereken CTP ve UBP ya 'deve kuşu'nu oynayacak ya da başını kumdan çıkaracak, egosuna yenilmeden...
Ve daha çok seçimler yaşanacak…
Umalım ki kazananlar ‘hizmet’ edecek dürüstlükle, kaybedenler ‘kendinden’ başlayacak sebepleri aramaya…
Şimdi artık gözler ‘Saray’ seçiminde!..

[ Bu yorumla birlikte ‘köşemden’ bir süre izin istiyorum… Görüşmek üzere. ]