1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Siyasete güven için istikrar şart; siyasetçi sözünü tutmalı, ülke şeffaf yönetilmelidir”
“Siyasete güven için istikrar şart; siyasetçi sözünü tutmalı, ülke şeffaf yönetilmelidir”

“Siyasete güven için istikrar şart; siyasetçi sözünü tutmalı, ülke şeffaf yönetilmelidir”

Ülkenin yürütme organı olan hükümetin bir an önce kurulması üzerinde hemfikir olan gençler, siyasilere olan güven eksikliğini yaz-boz alışkanlığına ve verilen sözlerin tutulmamasına bağladı.

A+A-

GENÇLİK MECLİSİ 

[Hükümetsizlik- İstikrar Sorunu- Sendikalara Güvensizlik]

YENİDÜZEN mecliste temsil edilen siyasi partilere üye gençleri bir araya getirdi, ülke sorunlarını masaya yatırdı. 


Aygün Bahar ÖKMEN

Gençler, siyasete güvenin tesis edilmesi için “istikrar”a dikkat çekti. Siyasetçilerin sözünü tutması, ülkenin şeffaflıkla yönetilmesi ve hükümetlerin hesap verebilmesinin önemine işaret eden gençler, “yaz-boz” alışkanlığının ortadan kalkmasını istedi.
YENİDÜZEN, mecliste temsil edilen siyasi partilerin genç üyeleri ile Naci Talat Vakfı'nda bir yuvarlak masa toplantısı düzenledi, siyaseti ve geleceğe dair fikirleri tartıştırdı.

İki oturum şeklinde düzenlenen toplantıya Meclis'ten sadece UBP temsilci göndermedi.

YENİDÜZEN’in sorularını yanıtlayan siyasi partilerin gençlik örgütlerinden gençler, ülkenin yürütme organı konumundaki hükümetin bir an önce kurulması gereği üzerinde hemfikir oldu. Gençler siyasilere olan güven eksikliğini yaz-boz alışkanlığına ve verilen sözlerin tutulmamasına bağladı. Gençler, sendikalara olan güvensizliğin ise kendi zümrelerinin sorunlarını çözmeye odaklanmak dışında siyasi amaçlar güden ya da yüzeysel siyaset yapan sendikacılardan kaynaklandığını belirtti.


ggg-004.jpg

CTP Gençlik Örgütü Güzelyurt İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Suzan Kısaoğlu:

“50 yılın verdiği umutsuzlukla alakalı bir durum söz konusu”

“Halk bu çarpıklıktan siyasi parti ve sendika gibi yapıları sorumlu tuttuğu için onlara güvensizlik duyuyor”

suzan-kisaoglu-ctp-genclik-orgutu-uyesi.jpg

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü Güzelyurt İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Suzan Kısaoğlu, hükümetin yokluğu ile güven duygusunun iyice zedelendiğini dile getirdi, “Güven duygusu hem siyasi partilere hem de sendikalara karşı zedelendi. Çünkü halk en azından siyasi parti ve sendikaları kendi temsilcisi olarak, sorunlarını dile getirebilecek yapılar olarak görmektedir” şeklinde konuştu.
Suzan Kısaoğlu, halkın yaşanan çarpıklıktan siyasileri sorumlu tuttuğunu dile getirdi, “50 yılın verdiği umutsuzlukla alakalı bir durum söz konusu” dedi.

Toplumun çözüm beklediğini söyleyen Suzan Kısaoğlu, şöyle konuştu:
“Hükümete tüm mekanizmaların aktif bir biçimde çalışabilmesi için elbette ihtiyaç var. Hükümet zaten bu yüzden var. Mevcut durumda çarpıklık oluştuğu için, bir de hükümetin yokluğu ile o güven duygusu elbette daha da çok zedelendi. Bu güven duygusu da hem siyasi partilere hem de sendikalara karşı zedelendi çünkü halk bu kuruluşları kendi temsilcisi olarak, kendi sorunlarını dile getirebilecek yapılar olarak gördüğü için, bu düzenin işlemeyişinden onları sorumlu tutuyor. Bu şekilde devam etmesi halinde güven de zedelenmeye devam edecektir. Hükümet düşmeden önce de bir güvensizlik söz konusuydu zaten. Bu da, son elli yılın verdiği umutsuzlukla alakalıdır diye düşünüyorum; çünkü insanlar sorunların çözümünü istiyor ve hakça, insanca, eşitlik içinde, demokrasiyle yaşayacağımıza dair bir umut besliyor. Fakat bir taraftan da gerek müdahalelerle gerekse işlemeyen bir düzenle karşılaşıldığı zaman, temsilcilerine güven kırılıyor”

 

TDP Gençlik Örgütü MYK Üyesi Ezgi Özyiğit:

“Hükümetler kendi ektiği ağaçların meyvesini toplayamadan koltuğu devrediyor”

“Birilerinin çıkarları üzerine değil gerçekten bir politikayı benimseyip bunları uygulayabilecek hükümetlere ihtiyaç vardır”

ezgi-ozyigit-tdp-genclik-orgutu-uyesi.jpg

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü MYK Üyesi Ezgi Özyiğit, hükümet yokluğunun “daha hızlı kararlar alınmasını engellediğini” ifade etti. Doğru adımların atılmasının sağlanması için bir hükümete ihtiyaç duyulduğunu belirten Özyiğit, “Ancak birilerinin çıkarları üzerine kurulmuş hükümetlerdense gerçekten bir politikayı benimseyip, bunları uygulayabilecek hükümetlere ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu.

Özyiğit, herkesin kendi siyasi partisinin ilke ve görüşlerinin uygulamaya geçtiğini görmek istediğini ancak çok fazla erken seçim ve hükümet değişimi yaşandığını, bu nedenle artık halkta “ister sağ ister sol olsun ama artık biri gelsin, görevde kalsın ve bir şey yapsın” beklentisinin oluştuğunun altını çizdi.

Özyiğit şunları söyledi:
“Bu kadar çok erken seçimin ve değişen hükümetin olduğu ülkemizde, ‘ister sağ olsun, ister sol olsun ama artık biri gelsin, istikrarla görevde kalsın, iş yapsın’ beklentisi oluştu. Çünkü bir devamlılık yok. Bir hükümetin ortalama ömrü o kadar kısa ki, hükümetler kendi ektiği ağaçların meyvelerini toplayamadan koltuğu devrediyor. Kimi hükümetler, bir diğer partinin bıraktığı meyveleri topluyor. Bunu da görüyoruz. Bir ülkeyi yönetirken alınan kararları elbette benimsediğini politikalar etkileyebilir. Ama aslında belli doğrular vardır ve bu doğruların üzerinden gidilmesi gerekir. Toplumda oluşan güvensizliğin asıl sebebi bireysel menfaatlerin önde tutulmasıdır. Özellikle de bir önceki bakanı ya da hükümeti kötülemek üzerinden siyaset yapmak aslında güvensizliği büyütüyor.”
 


YDP Gençlik Kolları Genel Başkanı Kurtuluş Sözmen:

“HP çekildi ama koltuğu bırakmadı”

“Siyasetçiler gerçekçi değil, halkın çıkarlarını düşünmüyor, kendi çıkarlarını gözetiyor”

kurtulus-sozmen-ydp-genclik-kollari.jpg

“Hükümetsiz” bir ülkenin çocukları olduğumuzu dile getiren Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Gençlik Kolları Başkanı Kurtuluş Sözmen, hükümet olmadan bir ülkenin işlevselliğinin olamayacağını ifade etti. Sözmen, hükümette olmayıp hala koltuğunda oturan iki parti olduğunu dile getirdi, “Bunlardan birincisi Halkın Partisi. Biz bu işte yokuz diyerek çekildiler ancak hâlâ koltuğu bırakmadılar. Bunun sebebi de bellidir” şeklinde konuştu. Sözmen şu şekilde konuştu:

“Hükümetsiz bir ülkenin çocuklarıyız biz diye düşünüyorum. Hükümet olmadan bir ülkenin işleyişi, işlevselliği asla olmaz. Bugün hükümette olmayıp halen koltuğunda oturan iki tane parti var. Birincisi Halkın Partisi... Biz bu işte yokuz diyerek çekildiler ama hala koltuğu bırakmadılar. Bunun sebepleri de bellidir. Hükümet bir ülkenin yürütme mekanizmasıdır. Yürütme mekanizması olmaması demek bir ülkenin geleceğinin ve işlevselliğinin herhangi bir dış saldırıya karşı korunmasız olduğu anlamına gelir.

Siyaseti yapanlar, siyasetçiler, bugün varlıklarını yalan edebiyatı ile sürdürüyorlar. Gerçekçi değiller. Halkın çıkarlarını düşünmüyorlar. Kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Biz de siyaset yapıyoruz.  Kendimizi eleştirtmezsek, özeleştiri yapmazsak, başkalarına kimliğimizi sorgulatmaz, biz nerede hata yapıyoruz, nedir düzeltmemiz gereken şey diye sormuyorsak o zaman siyasetçi değil çıkarcı oluruz. Siyasetçi dediğin halkına güven vermeli. Halkının çıkarlarını mecliste çatır çatır koruyacak. Hükümet ihalelere fesat mı karıştırıyor, müdahale edecek. Yanlış işler mi yapılıyor bunu saygısıyla, üslubunca açık açık anlatacak. Bir zırh taşıyor milletin vekili. Yani millet diyor ki ‘biz seni vekil tayin ettik, bizi orada koru’. Siyasetçiler bu şekilde davrandığı zaman güven kazanır. Bu ülkede hiçbir şekilde siyasetçilere güven yok, çünkü hepsinin söylemleri, bir iki kişiyi tenzih ederek konuşuyorum, hemen hemen aynı. Ülkenin çıkarları yerine kendi çıkarlarını düşündükleri için halk güven duymuyor. Sendikalar da işini yapacak. Sendikalar siyasetle uğraşmayacak. Bir sendikanın Genel Sekreteri eğitimle ilgili konuşması gerekirken bugün kalkıyor siyaset yapıyor. Hamaset yapmaktan vazgeçecekler. Bu tarz insanlar sendikaların başında olduğu için bağlı bulundukları sendikaların haklarını savunmaktan ziyade siyaset yaptıkları için halkın bunlara da hiçbir şekilde güveni yoktur.”

genclik-meclisi-genel-2.jpg


CTP Gençlik Örgütü Üyesi ve Yerel Yönetimler Sekreteri Halil Uskuri:

“Hükümete değil, ciddi bir hükümete ihtiyacımız var”

“Kaos ortamında ilerlendiği sürece siyasetin ve paydaşlarının çözüm üreteceğine olan güven azalmaya devam edecek”

halil-uskuri-ctp-genclik-orgutu.jpg

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü Üyesi ve Yerel Yönetimler Sekreteri Halil Uskuri, Belçika’da 4 sene gibi uzun bir süre hükümetin kurulamadığını anımsattı, “Kurumsal yapı nedeniyle işler yürüdü ve mekanizmalar tıkanmadı. Bizim hükümete değil, ciddi bir hükümete ihtiyacımız var” dedi.
Ülkemizde işlerin yürüyebilmesi için bir Bakanlar Kurulu’nun sürekli müdahalesine ihtiyaç olduğunu dile getiren Uskuri, “Herhangi bir hükümete mi ihtiyaç var yoksa ciddi bir hükümete mi ihtiyaç var noktasında, herhangi bir hükümete değil ciddi bir hükümete ihtiyacımız olduğunu söyleyebilirim, talep etmemiz gereken de bu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Uskuri sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hükümete elbette ihtiyaç vardır, çünkü ülkedeki kurumların yapısı Avrupa’da yaşanan örnekler gibi hükümetsiz şekilde devam edebilecek kapasitede değildir. Avrupa’da örnekler var, uzun süre hükümetsiz giden devletlere bakabiliriz… Mesela Belçika’da hükümet dört sene gibi uzun bir süre kurulamadı. Fakat kurumların yapısı uygun olduğu için işler orada bir şekilde yürüdü. Ülkemizde ise işlerin yürüyebilmesi için sürekli olarak Bakanlar Kurulu’nun müdahalesine ihtiyaç var. Dolayısı ile bir hükümete ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz ama herhangi bir hükümete midir bu ihtiyaç yoksa ciddi bir hükümete mi noktasında ben 'ciddi bir hükümete' ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaklaşık 10 senedir doğru düzgün bir bütçe dahi hazırlanamadı. Araya seçim giriyor, felaketler oluyor ve biriken birçok sorun oluşuyor. Örneğin eğitim sistemini değiştirmek için on sene son derece yeterli bir süredir. Hatta ilk sonuçlarını bile alabilirsiniz ancak biz bunları senelerdir yapamıyoruz. Sürekli değişen hükümetlerden dolayı siyasi partilere de güven duyulmuyor artık. Çünkü her an bir hükümet gidebilir, bir başkası gelebilir. Seçimden önce de hükümete güven yoktu. Ondan önce başka bir hükümet vardı ona da güven yoktu. Bu şekilde kaos ortamında gittikçe siyasetin ve siyasetin paydaşlarının çözüm üreteceğine olan güven azalıyor.”


HP Gençlik Örgütü Üyesi Muhammet F. Erol:

“Toplumsal menfaatleri düşünen bir hükümetin kurulması taraftarıyım”

“Sözünde duran, hesap verebilir olan siyasi partiler ve toplumsal menfaatleri güden yasalarla belki siyasete güven toparlanabilir”

muhammed-f-erol-hp.jpg

Ortada büyük bir hükümet krizi olduğunu ifade eden Halkın Partisi (HP) Gençlik Örgütü Üyesi Muhammed F. Erol, bu ortamın, pek çok çözümü de engellediğini söyledi.
Erol, “Zaten bir sorunlar yumağı mevcut. Bir de hükümet olmayınca sorunlar daha da artıyor ve insanlarda siyasete hali hazırda olmaya güven daha da büyüyor” şeklinde konuştu.

Erol şu şekilde konuştu:

“Şu anda bir hükümet krizi var ortada. Hükümetin olmayışı sorunların çözümünü daha da zorlaştırıyor. Ülkede zaten bir sorunlar yumağı mevcut. Bir de hükümet olmayınca sorunlar daha da artıyor ve insanlarda siyasete hali hazırda olmaya güven daha fazla büyüyor. Hükümet demek halkın temsilcileri demektir aslında. Halkı temsil eden birilerinin olması kesinlikle gereklidir. Ancak ‘hükümet olsun da ne olursa olsun’ düşüncesi de doğru değildir. Kararlı ve icraatçı, toplumsal menfaatleri düşünen bir hükümetin kurulması taraftarıyım. Sırf hükümet olsun da ne olursa olsun düşüncesi zaten yozlaşmış bir siyasi arenada bizi daha da geriye götürecektir.

Siyasete ve sendikalara duyulan güvensizlik konusuna da önce siyasetten başlamak istiyorum. Siyasiler bunca zaman verdiği sözlerin ne kadarını tuttu? İnsanlar verilen sözlerin tutulmamasından ötürü siyasete güven duymuyor. Bu hissi oluşturan da yine siyasilerin kendisidir maalesef. Toplum böyle hissetmekte haksız değildir çünkü siyasiler hangi partiden olduğu fark etmeksizin söylediklerini yıllarca yapmadıklarında, insanlarda ister istemez bir umutsuzluk oluşuyor. Diğer yandan siyasilerin yaptıkları yanlışların hesap verilebilir olması gerekir. Bunca zaman kim ne kadar hesap verdi, bu da tartışmalı bir konudur. Siyasilere ve siyasete güvenin tazelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle sözünde duran, hesap verebilir olan siyasi partiler ve toplumsal menfaatleri güden yasalarla belki siyasete güven toparlanabilir diye düşünüyorum. Ben bu noktada umutluyum. Yeni siyasi yüzler ve yeni insanlarla değişim olabilir.

Sendikalara güven noktasında ise şunu belirtmek isterim ki sendikalara güven azalmış olabilir ama sendikaların da hakkını teslim etmek gerekir. Bu toplumda gerek müdahale, gerek başka konularda sendikalar ve toplumsal örgütlenmeler olmasa sesimiz ne kadar yüksek çıkabilir? Sesimizin çıkması konusunda yeterli miyiz? Yoksa acaba sendikaların desteği ile mi sesimizi duyuruyoruz?”

Kimsenin dört dörtlük olmadığını dile getiren Erol, aşırı politize olmuş sendikaların da bulunduğunu ve bunun kendisini üzdüğünü belirterek, sendikaların görevinin siyaset yapmak olmadığını hatırlattı. Erol, buna karşın sendikalaşmanın tamamen özlük hakları mücadelesini ve bu ruhu temsil ettiğini, birçok sendikanın bu noktada hakkını vererek işlediğini ifade etti.


TDP Gençlik Örgütü Üyesi Redif Ekinci:

“Her hükümet günlük, kendi zümresine fayda sağlayacak politikalar üretiyor”

“Ülkemizde genel tabana hitap eden bir devlet politikası olmaması, hükümete ve siyasete olan güvensizliğin de esas kaynağıdır”

redif-ekinci-tdp-genclik-orgutu.jpg

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Redif Ekinci, “Ülkemizde genel tabana hitap eden bir devlet politikası olmaması, hükümete ve siyasete olan güvensizliğin de esas kaynağıdır” dedi.
“Gelen her hükümet günlük, devletin geneline değil kendi zümresine fayda sağlayacak politikalar üretiyor” şeklinde konuşan Ekinci, bu durumun kaos ortamı ve güvensizliğin birinci sebebi olduğunu söyledi.
Siyasi kurumlara olan güvensizliğin dünyanın genelinde yaşanan bir sorun olduğuna değinen Ekinci, İtalya’daki Beş Yıldız Hareketi’ni örnek gösterdi; siyasi kurumlara olan güvensizliğin Kıbrıs’ın kuzeyinde de oldukça etkili biçimde hissedildiğini ifade etti.

Ekinci şu şekilde konuştu:

“Bir hükümet ihtiyacı sadece bu dönemde değil her dönemde vardır. Politikaların uygulanabilmesi için, toplumun geneline doğru politikalarla yön verilebilmesi, toplumun geleceğine ve mevcut güne yön verebilmesi için bir hükümete mutlaka ihtiyaç vardır. Bizim ülkemizdeki genel eksiklik kanaatimce bir devlet politikasının olmamasından kaynaklanıyor. Toplumun geniş tabanına hitap eden bir devlet politikası olmadığı için yaz-boz tahtası gibi gelen her hükümet günlük kararlar üretiyor. Devletin geneline değil kendi zümresine fayda sağlayacak kararlar üretiyor. Bu da mevcut krizinin birinci sebebi olmakla beraber aynı zamanda siyasi kurumlara olan güvensizliğin de esas kaynağıdır. Kaldı ki şu anda siyasi kurumlara olan güvensizlik dünyanın genelinde sorundur.

Sendikalar konusuna gelince; sendikaların siyasi dünyaya etkisi ile alakalı oturup herkesin tekrar düşünmesi gerektiğini savunuyorum. Sendikaların esas amacı kendi zümresinin çıkarlarını koruyabilmek ve bunu toplumun geneline zarar vermeden yapabilmektir. Ancak maalesef bizim ülkemizde biraz daha siyasete yön veren kurumlar haline gelmiştir sendikalar. Bu noktada sendikaları biraz eleştirebiliriz diye düşünüyorum.”


DP Gençlik Örgütü Başkanı Erden Pekri:

“Ülkemizde hükümet var, ama bir yürütme organı değil”

“Sanki durumu farklı yönlere çekerek ego tatmin etme duygusu içine kapıldı son zamanlarda sendikalar... Bunu yapmasalar ve kendi zümrelerine yönelseler toplumun yararına olacaktır”

erden-pekri-dp-genclik-kollari.jpg

Demokrat Parti (DP) Gençlik Örgütü Başkanı Erden Pekri, ülkemizde hükümetlerin “yürütme organı” görevi yapmadığını söyledi.
Eğitimde, sağlıkta eksiklikler var, pandemi sürecini yaşıyoruz ancak hükümet 1-2 aydır süreci tatil gibi yönetiyor” diyen Erden Pekri, senelerdir sorumluluk sahibi bir hükümet görmediğini dile getirdi. Pekri, ileriye dönük proje yapılmamasının tüm topluma zarar verdiğini ifade etti.

Pekri şu şekilde konuştu:

“Hükümete tabii ki ihtiyaç var. Hükümet yürütme organıdır. Kurumlar da ona bağlıdır. Güncel konuları aştık belki ama eğitim politikalarımızda eksiklikler var. Sağlıkta eksiklikler var. Pandemi sürecini yaşıyoruz ancak 1-2 aydır hükümet yok. Yani hükümet var ama yürütme organı değil. Senelerdir hiçbir konuda sorumluluk sahibi olan bir hükümet görmedim. İleriye dönük projelerin yapılmaması, adım atılmaması toplumumuza zarar veriyor.

Sendikalar konusuna gelirsek, sanki meseleleri farklı yönlere çekerek, ego tatmin etme duygusu içine kapıldı son zamanlarda sendikalar. Bunu yapmasalar ve kendi zümrelerine yönelseler toplumun yararına olacaktır.”



YDP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Ali Şimşek:

“Hükümet kurulması konusunu oyuna çevirdiler. Erken seçim olacaksa bir an önce tarih belirlenmeli”

“Bir hükümete girmek istediklerini söylüyorlar, bir X partisi gelirse biz yokuz diyorlar. Sonra dönüp şu parti olmazsa yine yokuz diye konuşuyorlar”

ali-simsek-ydp-genclik-kollari.jpg

Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Üyesi ve Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Ali Şimşek, hükümet meselesinin adeta bir oyuna çevrildiğini belirtti, “Eğitim, sağlık, başka alanlarda olsun bizim sorunlarımız var ve bu sorunların artık çözüme ulaştırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Şimşek şu şekilde konuştu:

“Bir ülke için hükümet gereklidir. Şu an hükümet kurulamadığı için hiçbir şey yani ülke içerisinde yapılması gereken hiçbir şey yapılamıyor. Bizim belli başlı eğitim, sağlık gibi sorunlarımız var ve bunların artık çözüme ulaşması gerekiyor. Eğer erken seçim olacaksa bunun tarihinin bir an önce belirlenmesi gerekiyor. Bu erken seçime kadar da geçici bir hükümet kurulmalı ve artık yolumuza bakmalıyız. Sorunlarımızı çözmemiz gerekiyor. En azından bir adım atmamız gerekiyor. Açıkçası birçok parti, isim belirtmek gerekirse Halkın Partisi olsun, Demokrat Parti olsun bu konuda oyun oynar gibi davranıyorlar. Hükümeti oyuna çevirdiler. Özellikle Demokrat Parti’deki belli başlı bazı kişiler, bir hükümete girmek istediklerini söylüyorlar, bir X partisi gelirse biz yokuz diyorlar. Sonra dönüp şu parti olmazsa yine yokuz diye konuşuyorlar. Bu da oldukça sıkıntılı bir durum…”



CTP Gençlik Örgütü Üyesi ve Dış İlişkiler Sekreteri Enver Tekiner:

“Ülkede olmayan hükümetin krizi yaşanıyor”

enver-tekiner-ctp-genclik-orgutu-uyesi.jpg

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü Üyesi ve Dış İlişkiler Sekreteri Enver Tekiner, şu anda ülkede olmayan hükümetin krizinin yaşandığının altını çizdi. Siyasete güvensizliğin dünya çapında bir aktivizm hareketinin canlanmasından kaynaklandığını ifade eden Tekiner, eski siyasetçi ve politikacılara insanların güvenmeyişinin uzun zamandır istedikleri sonuçları elde edemeyişlerine bağlı olduğunu dile getirdi.

Tekiner şu şekilde konuştu:

“Hükümete elbette ihtiyaç vardır. Benden önce konuşan arkadaşların da bahsettiği gibi hükümet bir yürütme organıdır. Şu anda ülkemizde olmayan hükümetin bile krizi yaşanıyor. Ama siyasete güvensizlik konusuna gelecek olursak, siyasete güvensizlik aslında dünya çapında bir aktivizm hareketinin canlanmasından kaynaklıdır. Artık eski siyasetçilere, eski politikacılara veya eski politikalara insanların güvenmeyişi, bunca zamandır istedikleri şeyleri elde edemeyişlerinden kaynaklıdır.”

Sendikaların olmazsa olmazlardan olduğunu vurgulayan Tekiner, sendikaların zümresel çıkarlarını korurken halkı veya geri kalan kesimi mağdur etmeme zorunluluğu olduğunu hatırlattı.


TDP Gençlik Örgütü Başkanı Yusuf Osman:

“Siyasi partiler arasında yaşanan iletişimsizlik insanların hayatına yansıyor”

yusuf-osman-tdp-genclik-orgutu.jpg

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü Başkanı Yusuf Osman, bir ülke yönetimindeki üç ana unsurun yasama, yürütme ve yargı olduğunu anımsatarak, hükümetin de yürütme ayağı olduğunu ifade etti. Herhangi bir Avrupa ülkesinde olduğu gibi hükümet olmadan bürokrasinin yürüyebileceği bir ülke olmadığımızı dile getiren Osman, bunların aşılması gereken şeyler olduğunu düşündüğünü de söyledi.

Osman şu şekilde konuştu:

“Bir hükümete ihtiyaç her zaman vardır. Bir ülke yönetiminde üç ana unsur vardır; yasama, yürütme, yargı. Hükümet de bunun yürütme ayağıdır. Bizim ülkemizde bir hükümetin en fazla görevde kalabildiği süre 2 senedir. Bunun dışında biz herhangi bir Avrupa ülkesindeki gibi hükümet olmadan işleri yürütebilen bir ülke değiliz. Bürokrasi hükümetsiz yürümüyor ya da bir organizmanın üreteceği bir değer hükümet olmadan üretilemiyor. Bunların aşılması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında süreklilik kazandırılması gereken ve topluma yararı dokunacak noktada olan şeyler bir şekilde, bir sonraki hükümet tarafından değersizleştiriliyor, yürürlükten kaldırılıyor. Bunlar günün sonunda insanların hayatına negatif şekilde yansıyor. Bugün devlet politikamızın olmamasının sebebi de aslında siyasi partiler arasındaki bu iletişimsizlik. Siyasi partiler arasında bir fikir paylaşımı, tartışması, bir iyi yapılacaksa bu iyinin neden yapılacağının görüşülmemesi… Bunları ele alıp, konuşup, kapsamlı şekilde değerlendirmelidir siyasi partiler diye düşünüyorum.”


-DEVAM EDECEK-

Bu haber toplam 4612 defa okunmuştur
Etiketler :
İlgili Haberler