DIŞİŞLERİ Bakanı Kudret Özersay kahve fırsatı yarattı dün...
Bir saat kadar samimi konuştuk.
ÖZEL bir sohbetti.
RÖPORTAJ değildi.
O nedenle sohbetin sonunda “yazabilir miyim” diye sordum.
Kimi notları paylaşacağım...

*  *  *

Özersay’ın röportajını okumuştum.
“Dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde verilen sözler tutulmazsa, bu durum koalisyonu bitirmek anlamına gelir” demişti.
Nasıl yani?
“Dörtlü Koalisyon” içinde bunu engelleyen mi vardı?

Özersay böylesi bir imada bulunmadığını söyledi.
Bence bu anlama geliyordu.
“Yanılıyorsun” dedi, anlattı...

• “Israrlı bir soru karşısında, canlı yayında yanıt verdim. Bu yanıtımı haber yaparken öne çıkartmışlar.”
   
•  “Bu süreç elbette hükümetin meselesidir, koalisyon protokolünde verilen bir sözdür. UBP’nin itirazına rağmen hükümetin onayıyla Meclis’te komite kurulmuştur.”

*  *  *

Özersay, “mal beyanı” ve “dokunulmazlık” meselesine adeta kendini adadı.
“Sonuç almazsam siyaseti bırakırım” dedi bu kez!
“Eğer sonuç almazsak köylere gidip de ne konuşacağım...”

Meclis’te senelerdir “beyan” var ama zarfları açıp da bakan yokmuş.
Doğrusu, hükümetin “hesap soracağız” tavrına yönelik sokaktan da destek olduğunu görüyorum.
Çünkü hep yapanın yanına kalmış.

Ama bir de şu gerçek var.
Bir başına “hesap sormak” karın doyurmuyor, insanların yaşam kalitesini artırmıyor.

“Kim demiş sadece hesap soruyoruz” diyerek, bu yöndeki eleştirileri de reddetti, Özersay...
 

“Kamu reformunu Meclis’e gönderdik. Tekno Park Yasası hazır. Turizm teşviklerine yönelik tutarsızlıklar var, bunun üzerinde çalışıyoruz.  Özdil bey Kıb-Tek için uğraşıyor. Yurttaşlık Yasası’na başladık. Hepimiz çok çalışıyoruz ve dokunmamız gereken çok iş var...”

Ve ‘dokunulmazlıklar...’
Dudak uçuklatan iddialar var.
Bakalım, süreci göreceğiz.