Sizi Seven Birileri Var!
Ölüm yatağında olan KKTC düzeni ve onu yönetenler “vasat”ın dahi gerisine düştü. Bu derece düşüklüğü, vasatları eleştirenleri bile etkileme eğilimine girdi. Farklı taraflarca söylenen fikirlerin özne ve fiili değiştirildiği zaman aynı şeyler tekrarlanıyor gibi tuhaf bir algı yaratıyor. Bu çok rahatsız edici bir durum.!
Diğer yandan karşıt kampta olanların tavırları ve söz söyleme usulleri sanki birbirine benzer hale gelmiş. Bugünkü durumlarını ters yüz ederek, değişik konumlarda olmaları halinde aynı konuşmaları yapacaklarmış gibi korkunç bir hisse kapılıyorsunuz.
Farklı grup ve bireylerde görülen en rahatsız edici diğer bir benzerlik ise, mütevazilik, hümanistlik ve hoşgörü kültürünü ima eden özelliklerden uzaklaşma belirtisidir. Toplumsal sorunlar dile getirilirken, söz ve edada ortaya serilen kabalık, mantık dengesizliği, sinirlilik, tarafgirlik, böbürlenme ve övünme, Kıbrıs’ın kuzeyine çok uzun sürecek yeni bir sosyolojinin geldiğini ilan ediyor.
Sevgi, dürüstlük, doğruluk, insancıllık ve sosyal adalet duygusunun kalmadığı bu yeni sosyolojiyle uyuşmayanların yapabilecekleri yegane şey, kendi yaşamlarını, evrensel değerlerin rotasında tutmaktır. Elbette, insan için toplumdan kopma, dışında yaşama gibi durum söz konusu olamaz ama beynimizi ve ruhumuzu insanlık tarihinin yarattığı değerlere vererek bireysel hayatımızı daha güzel hale getirebiliriz.
Kötülüklerden, bencilliklerden, düşmanlıklardan kurtulmak için iyilikleri, dostlukları, barış ve sevgiyi ön plana çıkarmak gerekiyor. Mutlu olmanın reçetesi bu olsa gerek. Üstelik yapılan iyilikler size bir biçimde geri döner..
İnsan ilişkileri herkesin kültür, karakter ve formasyonuna göre değişir. Ancak her kişi kendinden sorumludur. Değerlerimizi ve davranışlarımızı kişiye göre değiştirmek doğru bir tavır olmasa gerek. O ilişki yürümeyecek olsa bile kişiliğimize sinmiş değerleri harcamamak sanırım en doğru yoldur.
İnsanı en mutlu eden şey, kendisinin normal bir değer olarak algıladığı bir davranışının başka birisi tarafından iyilik olarak kabul edilmesi ve takdir görmesidir. Bu takdiri bazen öğrenir, ve gösterilen sevgi-saygı karşısında hayrete düşebilirsiniz. Bu gibi geri dönüşleri çok yaşamış birisi olarak son dönemde bir zamanlar aile evlerimizin birisinde kiracımız olan Türkiye göçmeni Namık, yıllar önce kendisine iyilikler yaptığımı ileri sürerek, sevgi ve saygısını her yolla dile getiriyor. Başka bir eve geçtikten sonra da bayram, kandil ve diğer dini günlerde dua içeren mesajlar gönderirdi ve devam ediyor.. Burada yeni bir hayat kurdu ailesiyle. İlk tanıdığı Kıbrıslı olarak hayatına şans getirdiğimi söylüyor. Görüştüğümüz yok ama her yazımı, etkinliklerimi takip ediyor. FB’a katıldıktan sonra politik toplumsal görüşlerimi de hep onaylıyor.
Bu “vasat altı” toplumsal hayat içinde Namık’ın sevgi ve saygısı bir insani değerler ışığı gibi hayatı aydınlatıyor.