Hani bir deyim var kumarda, “Masa daima kazanır!”...
Yani günün sonunda “kasa”dır kazanan...

*  *  *

Hepimiz, gün boyu pür dikkat mahkemeyi izledik.
Meşhur "kürtaj davası."
Günün sonunda "hastane sahipleri"ni suçsuz buldu mahkeme!
"Kürtaj" yaptıran da hapiste yapan da.
Kadın da hekimler de...
Hastane sahipleri masum sadece (!)

*  *  *

Hastane sahiplerinin, mekanlarında neler döndüğünden bilgi sahibi olup olmadıklarını ancak vicdanları bilir!
Ama elbette bir "fikrimiz" vardır.
Toplumun da vardır, hekimlerin de...

*  *  *

Bu "karar" toplumsal vicdanda da yargılanacaktır.
Ama gerçek değişmez.
Kimi "özgürdür" şimdi...
Kimi "tutsak"...
Kimi "pişman"dır...
Kimi yüreğinde “kelepçeli”...
İç hesaplaşma bir ömür yaşanacaktır.
Ve daha bitmedi!
Bir de “istinaf”ı var bunun...

*  *  *

Peki bugüne kadar “insan sağlığı”nı denetlemeden öylece ortada bırakan devlet? Hastanelere “uzaktan” bakanlar?
Bu “çürümüşlük” kararın neresindedir?

*  *  *

Çok yıpratıcı bir mahkeme süreci yaşandı, tüm basın emekçilerine, sevgili Didem Menteş başta olmak üzere geçmiş olsun diyorum.
Öylesine yoruldu ki, tümü...
Zordu... Dramatikti... Gerilimliydi...
Adaletin kestiği parmak, sızladı.
Mahkeme heyeti de elindeki bulgulara baktı elbette, kim bilir onlar ne "fırtınalar" yaşadı içlerinde, ne baskılar gördü...
Bilemeyeceğiz asla, gerçek süreci...

*  *  *

Denetim fukarası bu eğreti devlet, pek umutlu olmasam da, dersini almıştır diye hayal ediyorum...
İnsanlığın evrensel değerleri ne zaman ki zümresel ya da bireyci menfaatlerden çok daha kıymet görür yurdumda, işte o zaman yüzümüz gülebilir ancak...
Ancak o zaman şairin sözleri değer bulur, "gülmek, bir halk gülüyorsa gülmektir..."
Şimdilik "kasa" gülüyor sadece!