Bu barış dili falan değil!
Meydan okumak bu!
'İki yanlıştan bir doğru' üremediğine göre!
Kimselere yok ‘keskinliğin’ faydası...

*  *  *

Enosis plesibitine yönelik Kıbrıs tarihinde inkar edilmeyecek bir günün güneyde okul programına
girmesi kararı yersiz, talihsiz, kışkırtıcı, zamansız tamam da...
Buna 'fırsat bu fırsat' gibi sarılmak, bu kadar ayrıştırıcı olmak neyin nesi yani.

*  *  *

“Eşitlik olmadan çözüm olmaz” diyor Kıbrıslı Türk lider...
Haklı.
Ama “pratiğe” de bakmalı.
Elindekilerin “birazını” öneriyorsun sen!
Ama karşındaki de aynısını yapınca, o durumda bozuluyorsun!
O da “elindekini” tutuyor sıkı sıkı, “birazını” öneriyor sana!
Haklı mı?
Haksız!
Haklı mısın?
Değil...

*  *  *

Liderlik “kriz” anında önemli.
Barış dilini on sene evvel konuşmuşsun, on ay evvel, mesele değil.
Tam da şimdi ne konuşuyorsun?
İpler gerilmişken yönetmek gerekli...

*  *  *

Ha bire “bu sondur, son fırsattır”...
Kim karar vermiş sahi?
Fetva verir gibi!

*  *  *

"Yüzümüzü KKTC'ye döneriz!.."
İyi, döndük!
Şu anda orada yaşıyoruz zaten...
Peki “hakikat” değişiyor mu?
Mesela siz yüzünüzü dönünce, dünya, bir başkasının mülkiyeti üzerine “devlet” kurmanızı hazmediyor mu?
Temize mi havale ediyorsunuz bu durumu!
Birleşmiş Milletler sizi hemen üye yazıyor, Güvenlik Konseyi tüm kararlarını geri mi alıyor böylece?
Siz yüzünüzü dönünce, tanınıyor mu KKTC?
Garanti ve İttifak Anlaşması'nın içeriği değişiyor mu?
Pasaportunuz dünyanın dört bir yanında geçiyor, gençleriniz uluslararası temaslara  başlıyor, uçaklar direkt mi uçuyor böylece?
Siz dönünce, Fenerbahçe de dönüyor mu örneğin yüzünü size?

*  *  *

Ne oluyor yüzünüzü dönünce!
İlhak mı dediniz...
Yok canım, adalarda dedikodu çok yaygındır nedense...