1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Sn Başbakan Üstel, Kubilay Özkıraç Size Örnek Olsun…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Sn Başbakan Üstel, Kubilay Özkıraç Size Örnek Olsun…

A+A-

Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine Kubilay Özkıraç’ın atandığı haberini duyduğumda doğruluğuna önce inanamadım; haberin doğruluğuna teyit aldığımda da atamanın doğru bir karar olmadığına inanamadım.

Kıb-Tek’te 1994-1996 döneminde Yönetim Kurulu Asbaşkanlığı yaptım… Hem Özkıraç’ı tanıdım hem de Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nda görev yapanların teknik, mali ve idari bilgi ve birikimlerinin Kurumu yönetmekte ne kadar değerli olduğunu da gördüm. Özkıraç’ın kişiliğine herhangi bir sözüm yok; Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanmasını ise görev ifası için gereken toplam nitelikler bağlamında yadırgadığımı belirtmem gerekiyor. Kendisi de atamanın hemen ertesi günü görevi iade etti; doğrusunu yaptı, kutluyorum. Başbakan Üstel’in hangi nedenlerle bu atamayı yaptığı herkesin bilebildiği bir sırdır da Başbakan’ın bu nedenlere kapılması tuhaf…

Özkıraç istifa yazısında şunları belirtti: “… atamam gerçekleştiği günden itibaren yazılanlar, çizilenler ve söylenenlerin ortaya çıkardığı resim bende bu güven ortamının tesis edilemeyeceği yönünde bir algı oluşturmuştur. … kurumun zarar görmesinin önüne geçmek adına bana tevdi edilen görevden istifa ettiğimi … kamuoyuna saygıyla duyuruyorum.” Bravo… Bunun ışığında Eğitim Bakanı’nın baş örtülü öğrenciyi sınıfa sokmak için yaptıklarına bakın… Yönetmeliğe aykırı bir durum idi, yönetmeliği değişmeye kalkıştılar; tepkiler, yani Özkıraç’ın dediği gibi “yazılanlar, çizilenler ve söylenenlerin ortaya çıkardığı resim” Başbakan’da, gene Özkıraç’ın dediği gibi, geri adım atma “yönünde bir algı oluşturdu”. Geçerli yönetmelik geçerliliğini koruyor; Başbakan, söz konusu çocuklarımız olunca dikkatli olunması gereğini ifade ederek ilgili paydaşlarla yönetmelikte değişiklik yapılması-yapılmaması üzerine istişare toplantıları yapıyor.

Ancak, Başkan Üstel’in başında olduğu hükümetin Eğitim Bakanı belli ki Başbakanın bu kararından mutlu değil ve dahi kendini Ankara Hükümetinin takdirine mazhar yapmak amacıyla Bakanlık üst düzey kadrolarını öğrencinin velisine ve destekçilerine eşlik etmek üzere okula gönderiyor. Okul idaresine baskı okul müdürünün bayılmasına yol açacak kadar ısrarlı ve şiddetli olmuştur.

Şimdi soru şu: Üstel Başbakan mıdır; Eğitim Bakanı Başbakandan ayrı, bağımsız ve Üstel Kabinesine dahil olmayan ve dahi Ankara Hükümeti’nin bir alt organın bakanı mıdır?

Başbakan Üstel yeni geçiş kapıları açılması projesine katılımcı, Dış İşleri Bakanı ise muhalif ve kararı imzalamayacak. Başbakan, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) verdiği kararlar bağlamında ve bütçede mevcut olan kaynaktan müracaatçı Kıbrıslı Rumlara gerekli ödemeleri yapılmasını istiyor, Maliye Bakanı yıl sonuna doğru ancak ödeyecekmiş… Haziran’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kıbrıslı Rumların “TMK kararlarına istinaden ödemeler yapılmıyor, bu nedenle de TMK yeni kararlar üretmiyor, dolayısıyla TMK bir yerel çare değildir, davalarımız AİHM’de görülsün” başvurusuna karar üretecek. Ve AİHM, TMK’nın işlevini yerine getirmediği ve yoklukla malul olduğu kararını verebilir. Maliye Bakanı umarsız, Başbakan Üstel avare dişli…

DAÜ’yü iflasa sürükleyen yönetim göreve devam; değiştirilemiyor… Onlar da DAÜ’yü kurtaracaklarmış diye toplantılar yapıyorlar… Batıranlar kurtarıcı olabilir mi; bilselerdi batırırlar mıydı?! Yol aydınlatma ışıkları çalışmıyor; sistem var ama çalışmıyor, çalıştırılmıyor. Yetkili kim kargaşası içinde bazı belediyeler konuya el attı, çözümler üretiyorlar. Yetkili kim deseniz, aydınlatma işidir ve Başkan’a bağlı Kıb-Tek en azından ilgidir… Karayollarının işidir deseniz Başbakan’ın başında olduğu kabineye dahil olan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının yetkisidir. Sonuç?! Yıllardan beri karayolları karanlık…

Daha birçok örnek verilebilir ki Başbakan Üstel Başbakanlık görevini yerine getiremiyor, kendi yönetimi altında olan bakanlar bile kendisini takmıyor. Dolayısıyla, Özkıraç’ın istifa yazısında yazdığı “… atamam gerçekleştiği günden itibaren yazılanlar, çizilenler ve söylenenlerin ortaya çıkardığı resim bende bu güven ortamının tesis edilemeyeceği yönünde bir algı oluşturmuştur”.” cümleden ilham alıp “… kurumun zarar görmesinin önüne geçmek adına bana tevdi edilen görevden istifa ettiğimi …” açıklamasında artık büyük bir ihtiyaç var… Sn. Üstel Başbakan olarak atandığında Jet Skandalı olayına dair yazılanlar, çizilenler ve söylenenler vardı; Başbakanlık görevi döneminde yazılanlar, çizilenler ve söylenenler de dosyalar dolusu… Özkıraç’ı örnek alarak, tapındığı KKTC devletinin “zarar görmesinin önüne geçmek adına bana tevdi edilen görevden istifa ettiğimi kamuoyuna saygıyla duyuruyorum …” dese halk geleceğe daha umutla bakacak, kendisi de rahatlayacak.

Özkıraç istifa ederek imajının uğradığı yıpranmayı bir miktar kurtardı; Başbakan Üstel de istifa ederse imajını yer ile yeksan olmaktan kurtaracaktır.

İki not:

  • CHP’nin bu akşam gerçekleştireceği Maltepe Mitingi Türkiye’ye güzel günleri getirmeye vasıta olsun.
  • Pazar gün başlayacak olan Ramazan Bayramı tüm İslam alemine kutlu olsun

Bir cevap (okurlarımdan özür dileyerek, içimden geleni yazıyorum):

  • Kız öğrencilerin başörtüsünü savunacak diye karşıt düşüncedekileri Rum tarafına gönderen bir DANGALAK, “kanımızı dökerek geldik, buradan ancak kanımla ayrılırım” diyor. Yettiniz beee… Gelmeseydiniz bee, kanınızı dökmeseydiniz beee… Ölseydik biz beee… Yurdumuzda şehit olacaktık… Sizin gibi dangalaklar yüzünden yurdumuzdan oluyoruz, yurdumuzda yabancı oluyoruz, kovuluyoruz… Türkiye’ye karşı duygularımızı köreltiyorsunuz bee… Yettiniz bee… Siz kan döktünüz de biz idrar mı döktük?! DANGALAK… Ve bu dangalağın ardında duran tüm DANGALAKLAR…
Bu yazı toplam 1167 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar