1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. söğündürme şafgı da OKUYACAM!..
söğündürme şafgı da OKUYACAM!..

söğündürme şafgı da OKUYACAM!..

söğündürme şafgı da OKUYACAM!..

A+A-

Ahmet Yıkık

Neredeyse bir yüzyıla denk gelen hikâyesini anlatmış bir ailenin (belki de kendi ailesinin). Koskoca bir aile ağacı yerleştirmiş kitabın başına. Gösterişten maada isimleri bir örnek aile bireylerini karıştırmasından korkmuş okurların. Gerçekle düş karışımı bir dünya içinde ve çoğu zaman da hep aynı evde yaşamış karakterler, önceleri hep birlikte. Onca anı sığdırmışlar yorulmaksızın akıp giden zamana. Latin Amerika’daki bir dağda kurulan köylerinin en işlek sokağının ismi de pek tanıdıkmış; Türkler Sokağı. Gülden yapılan reçelini bile tatmış roman karakterleri, Türklerin. Gezgin çingelerin kurduğu, Sultan Süleyman’ın çadırını gezmek için az para ödememişler üstelik. Romandaki şahıs kadrosu gibi olay örgüsü de çok kalabalıkmış ama… Tıpkı çamaşırları ipten toplarken esen rüzgârla gökyüzüne uçup yiten dünyalar güzeli genç kız gibi silinmişler roman sahnesinden, birer birer…  Geriye, okurları büyüleyen bambaşka bir gerçeklik algısının hüzünlü tadı kalmış bir tek… (Usta yazar Marquez’e saygıyla…)

Kelebek
baş ve işaret parmağına / sıkışan rüzgâra / hapsolur kelebek / kıyıya gelemez dalga / toprağa düşemez damla / korkar! / göğe açılan delikten / kopar / öyle gelir intihar / -gitmek için gidilir / baş ve işaret parmağıma / sıkışan rüzgâra / ölümün nefesi karışır / nefeslenir kelebek
Halil Karapaşaoğlu
 

KİTAP ÖNERİSİ
 

“6 Mevsim Geçti”, şiir ve fotoğraf, 164 s.
Khora Yayınlarından çıkan “6 Mevsim Geçti ( Six Seasons Past)” adlı kitapta, şiir ve fotoğraf sanatları bir araya gelmiş vaziyette çıkıyorlar okurun karşısına. Kitapta, Mehmet Kansu’nun haiku tarzında kaleme aldığı şiirleri, ve söz konusu şiirlerin Gürgenç Korkmazel tarafından İngilizceye aktarılmış çevirileri yer alıyor. ‘Haiku’ Japonya’dan dünyaya yayılan bir şiir türüdür. Genellikle doğa, mevsimler, renkler vb. konuların işlendiği üç dizeden oluşan bu tarz şiirlerde, anlık duygular süzgecinden geçirilen doğa gerçekleri anlatılır. Çoğu zaman bir bitmemişlik duygusu hâkimdir ve eksikliğin okurun hayal gücüyle tamamlanması beklenir. Kansu’nun haikuları sol taraftaki sayfalarda yer alırken, her bir haikuda işlenen temaya uygun birer fotoğraf da kitabın sağ sayfalarında yer alıyor. Kitaptaki haikulara yaşam veren fotoğraflarsa; Yıltan Taşçı, Mustafa Evirgen, Ceyhan Özyıldız, Başar Başlı ve Mustafa Müezzinoğlu’na ait. Bir yandan haikuların otantik coğrafyası ve felsefesinde gezinirken,  diğer taraftan da gerek görsel gerekse teknik olarak oldukça başarılı fotoğrafların yaratıcı dünyalarında serbestçe dolaşabileceğiniz bir kitap, “6 Mevsim Geçti”.  Keyifli okumalar / seyirler…

 


YENİLERDEN…
(Aşağıdaki kitaplara dair bilgiler, kitapların kendi tanıtım bültenlerinden alınmıştır.)
 

Philipp Blom, “Cadı Kazanı”, araştırma, 388 s.
“Cadı Kazanı: Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi”, Baron Thierry d’Holbach’ın 18. yüzyılın en önemli filozof, yazar, şair ve politikacılarını ağırlayan Paris’teki meclisini odağına alarak Aydınlanma çağına dair farklı bir bakış açısı sunuyor. Gündelik hikâyeler ve anekdotlar vasıtasıyla, dönemin aydınlarının insani yönlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini ön planda tutarak bütün bir dünya tarihini değiştiren bu önemli döneme çok yönlü, panoramik bir yaklaşım getiriyor. Sahne ışığını her zaman daha fazla ön planda olan Rousseau, Voltaire gibi isimlerden alıp, gözü pek bir kararla Diderot, Holbach ve onların fikirlerini paylaşan diğer düşünürlere yöneltiyor. Fransız Devrimi öncesindeki döneme, kültürel ve entelektüel hayata güçlü bir giriş niteliği taşıyan “Cadı Kazanı”, 18. yüzyıl Paris meclislerinin canlı ve üretken entelektüel tartışmalarına ve onların kahramanlarına yeniden hayat verirken; Aydınlanma dönemi düşünürlerine dair kalıplaşmış fikirlere de meydan okuyor. Büyük Ansiklopedi projesinden sansür ve edebiyata, din ve felsefe ile hesaplaşmalardan kişisel husumetlere dönemi farklı ayrıntılarıyla ele alan, son derece bilgilendirici bir çalışma.

Kürşat Başar, “Yaz”, roman, 328 s.
Onu gördüm ve yaz geldi. Sanki kapı çalınıp çocukluk arkadaşınız yıllar sonra tekrar çıkagelmiş gibi… Unuttuğunuz bir anıyı bulmak gibi… Çok eskide kalmış, yıllar sonra yeniden duyduğunuz anda geçmiş bir zamanı size taşıyan bir şarkı gibi… Dağ yollarında kaybolduktan sonra birdenbire, bir dönemeçte denizle karşılaşmak gibi… Yaz… Bitmesini hiç istemediğim eşsiz anlar ve hiçbir şeyin, hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalmayacağını anladığım ayrılıklar mevsimi… İlk kitabıyla edebiyatımıza benzersiz bir giriş yapan ve yıllar yılı insan yüreğinin, özlemin, aşkın, geçmişi geleceğe bağlayan o narin bağların izini süren Kürşat Başar, 11 yıl aradan sonra kaleme aldığı yeni romanı “Yaz”la okurlarıyla buluşuyor. Yakın tarihimizin kritik bir döneminde dünyaya gelen, birbiri ardına yaşadığı kayıplara rağmen hayata tutunan bir gencin büyüme serüvenini, yüzleşmelerini ve bir yaz mevsimi yaşadığı sarsıcı aşkı, arka plana hızla yitip giden İstanbul’u yerleştirerek anlatıyor. Bir karşılaşmayla değişen hayatın, küçük bir rastlantıyla uyanan arzuların, birdenbire gittiğiniz yolu değiştiriveren olayların ve her şartta, her yerde insana devam etme, hatta yeniden, yeniden başlama gücü veren o ele gelmez sırrın peşine takılarak...


YAZIN DÜNYASINDAN HABER…
 

ADALET İÇİN, ŞİİR İÇİN, SAVAŞSIZ BİR DÜNYA…
Dünya Şiir Hareketi(WPM) ve Foça Belediyesi’nin ortak girişimi olan “Savaşsız Bir Dünya İçin Şiir” dinletisi,  11 Temmuz 2014 tarihinde Foça Beşkapılar Kalesi’nde gerçekleşti. Etkinliğe katılan şairlerden bazıları şunlar: Ataol Behramoğlu, Hidayet Karakuş, Tuğrul Keskin, Mine Ömer…

Bu haber toplam 1394 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 168. Sayısı

Adres Kıbrıs 168. Sayısı