söğündürme şafgı da OKUYACAM!..
söğündürme şafgı da OKUYACAM!..
Ahmet Yıkık
-Beni seviyor musun?-Hayır! -Peki evlenir misin benimle?-Bu seni mutlu edecekse, neden olmasın!.. Hücresindeki pencerenin parmaklıkları arasından denize baktı bir süre. Martılar uçuşuyordu gökyüzünde. Yaşlı komşusunu hatırladı o esnada. Sürekli yakınırdı tüyleri dökülmüş, hasta köpeğinden. Yürüyüşe çıkarırdı eşi öldükten sonraki tek arkadaşını, günde üç defa, hem de hiç üşenmeden. Akıbetinden habersiz, kalakalmıştı şimdi tek başına. Annesi dolaşmaya başladı zihninde. Bir bakımevinde hayata gözlerini yuman annesi... Cenazesinde hiç ağlamadığı için ayıplandığı… Sahilde vuku bulan cinayeti işlemesinde kavurucu güneşin oynadığı rolü görmezden gelmelerine bir anlam veremedi bir türlü. Bir sonraki gün idam edilmekten kurtulma şansı var mıydı?.. Dışarıdaki hayatı düşündü elinden alınan yıllarını daha yaşayacağı. Hücreye giren rahibe kustu öfkesini ve tanrıtanımazlığını. Yalnız kalınca hücrede, çırpınmanın saçma olduğunun farkına vararak sakinleşti. Ha şimdi, ha yirmi yıl sonra, ölüme kafa tutmak boş, gereksizdi. Denizi ve martıları seyre daldı yeniden. Bir ‘hiç’ olmanın hafifliğini duyumsadı. O, bu dünyaya tamamen ‘Yabancı’ydı.
Duvarlar
Aldırmadan, acımadan, utanmadan / kocaman, yüksek duvarlar ördüler dört yanıma. / İşte oturuyorum şimdi umutsuz / bu yazgı kemiriyor beynimi, başka şey yok aklımda; / yapacak neler vardı dışarıda. /Ah, duvarları örerken nasıl görmedim onları? / Ne sesini duydum örücülerin, ne gürültüsünü. / Çıt çıkarmadan kapamışlar bana dünya kapılarını. Kavafis (Çev. Barış Pirhasan)
KİTAP ÖNERİSİ
Gürgenç Korkmazel, “Yağmur Yüzünden”, öykü, 115 s.
1969 Baf doğumlu Korkmazel, 1990’lu yıllarda, önce şiir alanında yayımladığı kitaplarıyla boy göstermeye başladı Kıbrıslı Türk yazınında: Yarımlık (1992), Ψε (1994). Bunları 2000’li yıllarda yayımladığı diğer şiir kitapları; Yolyutma (2000), Augur (2005) ve Kelebek Tekmelemek (2011) izledi. En başından itibaren şiir alanındaki yeteneğini kanıtlayan Korkmazel, gitgide geliştirdiği özgün tarzıyla, günümüzde Kıbrıslı Türk şiirini zirveye taşıyan birkaç şairden biridir kuşkusuz. Korkmazel’in, kendi tabiriyle “şiirin kız kardeşi” diye nitelendirdiği öykü dalındaki kitaplarından ilkidir, Yağmur Yüzünden (2008). Diğer öykü kitabıysa, Yapı Kredi Yayınları arasında 2013 yılında okurlarla buluşturulan Sırkıran’dır. Bunların dışında şair/yazarın çevirmen ya da derleyen / hazırlayan olarak yayımladığı birçok kitabı daha vardır.
Yağmur Yüzünden kitabı, otuz iki öykü ve “Sürgündeki 15 Karakter” başlığı altında -kitabın sonuna konan- on beş portresel anlatıdan oluşmaktadır. Çoğu zaman ‘ben’ anlatıcının aktardığı öykülerdeki otobiyografik izler dikkat çekicidir. Öykülere dair vurgulanması gereken esas özellikse, bu öykülerde, varoluşçuluk akımının Kıbrıslılık süzgecinden geçirilerek büründürüldüğü ‘özgün/otantik perspektif’tir. Tarihin derinliklerinden günümüze uzanan geniş bir süreçte Kıbrıs’ın mekânlaştırıldığı birçok öyküde; gelenek, siyaset ve cinsellik bağlamında birçok tabuya meydan okuyan bir tavrı benimseyen bohem bir anlatıcıyla baş başa kalır okur. Kurgunun coğrafyası genişleyerek Britanya, Avustralya gibi Kıbrıslı Türklerin yoğun göç verdiği diğer ülkelere de uzanır bazen. Bununla birlikte, pergelin iğnesi daha çok Kıbrıs’ta konumlanır. İçerden ya da dışarıdan bir bakışla; kimlik, aidiyet gibi kavramlar, birey ve toplum arasındaki çatışma ekseninde irdelenir. Kitaba adını veren “Yağmur Yüzünden” adlı öyküde, bir süre Londra’da yaşayan anlatıcı, Londra’dan Kıbrıs’a –köklerine- dönüş yapar. Fakat bir başkası, anlatıcının yerine geçerek Londra’daki yaşamını tıpkı O’ymuşçasına sürdürmeye devam eder. Üstelik söz konusu ‘ikiz’ karakter görünüş olarak da neredeyse bire bir kopyasıdır anlatıcının. Düşle gerçek arasında gidip gelen şaşırtıcı bir atmosfere sahip öyküdeki şiirsel üslûp ve varoluşçu eğilimlerin ustaca dışavurumu takdire şayandır. Kitaptaki portresel anlatılarda sergilenen, oldukça başarılı psikolojik tasvir ve analizler de kitabın değerine değer katmakta. Keyifli okumalar…
YENİLERDEN…
(Aşağıdaki kitaplara dair bilgiler, kitapların kendi tanıtım bültenlerinden alınmıştır.)
Ayfer Tunç, “Kırmızı Azap”, öykü, 152 s.
Ben dinledikçe onlar anlatıyorlardı. Parasızlık çekiyorlardı, çocukları üniversiteyi kazansın istiyorlardı, işlerinden kovuluyorlar, birbirlerine kazık atıyorlar, ihbar ediyorlar, çalıyorlardı; kimileri kaçaktı, kimileri şantaj yapacak malzeme arıyordu, birbirlerini dolandırıyorlar, her yenilginin acısını daha büyük bir kötülük yaparak çıkarmaya çalışıyorlardı. Karıkocalar birbirlerinden gizli, bu çöplükten kurtulmanın yolunu arıyorlardı. Ayfer Tunç'un daha önce Aziz Bey Hadisesi ve Taş-Kâğıt-Makas kitapları içinde yer alan kısa öyküleri, Kırmızı Azap'ta bir araya geliyor, birbirini bütünlüyor. Hayatın damaklarımızda bıraktığı buruk tat, yazarın edebiyattaki ilk durağı olan öykülerinde de incelikle işleniyor. Kırmızı Azap, Ayfer Tunç'un 25 yıllık yazarlık birikiminin en önemli köşe taşlarından biri.
Edgar Alan Poe, “Kuyu ve Sarkaç”, öykü, 256 s.
Edgar Allan Poe, edebiyat tarihine yazdıklarıyla olduğu kadar yaşam öyküsüyle de damgasını vurmuştur. Yoklukla, kayıplarla, hastalıklarla, alkolle ve sanrılarla cebelleşmesine rağmen, belki de tam bu yüzden hem dünya edebiyatı hem de Batı kültürü üzerinde derin bir etki bırakan olağanüstü öyküler ve şiirler ortaya koymuştur. Psikolojik gerilim unsurunu kusursuzlaştırmış, dedektiflik öyküsünü keşfetmiş ve okuru kendi doğaüstü âlemine götürmeyi her seferinde başarmıştır. Kuyu ve Sarkaç, bu sıra dışı külliyatın en önemli örneklerini içeriyor. "Şehrazat'ın Bin İkinci Masalı", "Morgue Sokağı Cinayetleri", "Gammaz Yürek", "Usher Evi'nin Çöküşü", "Kara Kedi" ve diğerlerinden oluşan derlemede dehşet, delilik, şiddet ve doğaüstü güçler hüküm sürüyor. Poe'nun kâh fantastik kâh gotik kâh gizemli ama her daim ustalıkla yazılmış öykülerinden oluşan Kuyu ve Sarkaç, yazarın eşsiz dilini ve insanın içinde pusuda bekleyen karanlığı ortaya koyma becerisini sergiliyor.
YAZIN DÜNYASINDAN HABER…
25 Temmuz 2014 tarihinde, Lefkoşa’da bulunan Arabahmet Kültür ve Sanat Evi’nde, Dünya Şiir Hareketi (WPM) ile birlikte Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği tarafından “Barış Şiirleri (Katledilen Filistinli Çocuklara)” adlı bir etkinlik düzenlendi. Etkinlikte savaşta ölen masum Filistinli çocuklara dikkat çekilerek savaşsız bir dünya özlemini dile getiren barış şiirleri okundu.