söğündürme şafgı da OKUYACAM!..
söğündürme şafgı da OKUYACAM!..
Ahmet Yıkık
… kuşlar uçuyor üstümüzde demirden bir konuyor bir kalkıyor kuşlar british airways su çok güzel ne soğuk ne sıcak transaero airlines küçük bir kız çocuğu dolaşıyor sahilde lokma alır mısınız diye sorup duruyor birinden ötekine nordwind airlines panayır zamanı hep isgeleye geliridig esgiden basılan bütün ehali cyprus airways ne kadar da uzun bu plaj üstelik hiç de taş yok austrian airlines çok sevdim burayı yine gelelim adı neydi buranın hamburger zinciri firmayı andıran emirates airways binalar çirkin ama baksana üçüncü dünya ülkesi gibi easyjet.com yavaş arkanda biri var sorry buz gibi soğuk bu rus turistler yüzüme bile bakmadı qatar airways cankurtaran dans ediyor kulede thomson airways şu tarafa döndüklerinde ortadoğuya gidiyorlar o taraftan gelenler avrupadan gelenler lufthansa piyale paşayı denize doğru genişletmişler ne güzel olmuş değil mi ama hiç yeşil yok aeroflot airlines tuz gölü her yıl böyle kurur mu el al airlines flamingolar nereye göçtüler acaba klm royal dutch airlines dönüşte tekkenin o taraftan geçelim…
Sabah Vakti Deniz
Ben de mi dursam burada / seyre dalsam biraz doğayı / sabah vakti denizi ve bulutsuz gökyüzünü / ışıl ışıl morları ve sapsarı kumsalı. / Ne kadar da güzel / her şey göz kamaştırıcı. / Dursam mı burada ilk defa / görüyormuşçasına tüm bunları / (gerçekten de ilk defa durmuşum gibi). / Görmezden mi gelsem burada / hayallerimi, anılarımı ve şehvetin imgelerini.
Kavafis (Çev. A. Yıkık)
---------------------------------------------
KİTAP ÖNERİSİ
Juan Rulfo, “Pedro Paramo”, roman, 132 s.
Ölmeden önce annesi istemişti ondan babasının yaşadığı köye gidip kendilerine ait olanı ondan istemesini. Pek takmazdı ölünün son dileği gibi safsataları aslında. Gel gör ki rüyalarına girmeye başlayınca son zamanlarda annesi epey rahatsız hissetti kendini. Böylece düştü yollara Comala’ya doğru. Hiç tanımadığı babasını bulmaya. O kadar garipti ki her şey. Nasıl oluyor da babası daha birçoklarının da babası olabiliyordu. Gerçekten de öylesine zalim bir toprak ağası mıydı? Peki öyleyse nasıl oldu da böylesine tutkuyla âşık olabildi? Meksika’da kırsal bölgede geçen romanda toplumun değer yargılarının ve inanç sisteminin ne denli farklı olduğunu keşfetmek sizi şaşırtacak. Marquez ve daha birçok yazarı etkileyen ve Latin Amerika’ya özgü büyülü gerçekçiliğin başyapıtlarından biri olarak değerlendiren romanda kahramanlar ölüyor; oysa ruhları bir türlü huzura kavuşup bu dünyadan ayrılamıyor. Gaipten sesler işitiliyor. Peki, bu seslerin sahiplerinin sarsıcı öykülerini dinlemeye hazır mısınız? O zaman keyifli okumalar…
-----------------------------------------------
YENİLERDEN…
(Aşağıdaki kitaplara dair bilgiler, kitapların kendi tanıtım bültenlerinden alınmıştır.)
Simone de Beauvoir, “Moskova'da Yanlış Anlama”, uzun öykü, 88 s.
Fransız edebiyatının en cesur ve özgün kalemlerinden olan Simone de Beauvoir’dan kısa ama etkili bir başyapıt: Moskova’da Yanlış Anlama. Beauvoir’ın bu uzun öyküsü, artık yaşlarını almış bir çiftin, Nicole ile André’nin, Sovyetler Birliği’ne yaptığı yolculuk sırasında yaşadığı krizi anlatıyor. İletişimsizlik, kadın-erkek ilişkileri, yaşlılık ve dönemin Sovyet eksenli politik hayal kırıklıkları üstüne aforizmalarla örülü Moskova’da Yanlış Anlama, Türkçede ilk kez yayımlanıyor. Simone de Beauvoir (1908-1986), Sartre ile birlikte edebiyatta varoluş akımın en önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Geride bıraktığı çok sayıda eserle düşünce ve edebiyat dünyasının en önemli figürlerinden biri olmaya ölümünden sonra da devam etmiştir.
Mehmet Yaşın, “ Soydaşınız Balık Burcu”, roman, 344 s.
Kimlik, aidiyet, ulus, etnisite, din, azınlık, öteki meselelerine Mehmet Yaşın bundan tam yirmi yıl önce bu ‘çoklu okuma’lara açık, çok parçalı ve postmodern romanla karşılık vermişti. 1995’te Cevdet Kudret Roman Ödülü’nü de alan Soydaşınız Balık Burcu bir kez daha YKY’de. “Mehmet Yaşın’ın romanı Soydaşınız Balık Burcu’nun Cevdet Kudret Roman Ödülü’nü alması Türkiye’de bir tartışmayı ateşleyecek. Belli bir ülkede yaşayan, o toprağa bağlı insanlar yerine, her toprakta bir parça yaşayan roman kahramanları şimdi bu kitapla gündemde... Mehmet Yaşın’ın kozmopolit metropoliten roman tipleriyle Türk Edebiyatı’nda azınlık kişilerin roman dönemi başlıyor... ‘Köy romanı’nın yerini ‘Şehir romanı’ aldı derken, Mehmet Yaşın, yeni bir dönemi açan Soydaşınız Balık Burcu ile şehirli romanının pabucunu da dama atıyor. Onun yerine ‘Global romanı’ Türk edebiyatına getiriyor... Yaşın’ın bu uluslararası, coğrafyasız yeni insan tipini destekliyorum. Globalleşen dünyanın ilk roman kahramanı onlardır.” Doğan Hızlan
--------------------------------------------
YAZIN DÜNYASINDAN HABER…
25 Ağustos – 5 Eylül 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 27. Işık Kitabevi Kitap Fuarı’nın bu yılki teması “ Değişim; Yeni Birey, Yeni Siyaset, Yeni Kültür, Hangi Yeni ? olarak belirlendi. Fuarda edebiyatla ilgili ilk panel 31 Ağustos 2014 tarihinde saat 20.30’da gerçekleştirilecek. Panelin başlığı “Eski Hikâye Yeni Öykü”, konuşmacılarıysa Nilgün Güney, Gürgenç Korkmazel ve Emrah Öztürk.