'Sokağa dökülme vaktidir!'
Bu Memleket Bizim Platformu halkı ‘yurduna sahip çıkmaya’ çağırıyor
Bu Memleket Bizim Platformu ‘Yurduma Sahip Çıkıyorum’ sloganıyla 13 Kasım Cumartesi saat 14.30’da eyleme gidiyor. Platformu oluşturan 17 örgütün temsilcileri YENİDÜZEN’e konuştu, ‘ülkesi için mücadele vermek isteyen herkesi’ sokağa çıkmaya çağırdı.
Eylemde demokrasi eksikliğinden ekonomideki çöküşe, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden dış müdahalelere birçok konunun eleştirileceğine dikkat çeken örgüt temsilcileri, ülkenin bir çıkmaza sürüklendiğini ve buna verilecek en iyi cevabın ‘sokağa çıkıp sesini yükseltmek’ olduğunu vurguladı.
Platform üyeleri ‘Bu eylem ‘her şeye’ karşı yapılıyor. Ülkenin sürüklendiği bu çıkmaza ve yok edilmek istenen irademize verilecek en iyi cevap, sokağa çıkıp sesimizi yükseltmektir’ vurgusu yaptı.
Derya ULUBATLI
‘Yurduma Sahip Çıkıyorum’ sloganıyla eyleme gitmeye hazırlanan Bu Memleket Bizim Platformu’na üye 17 örgütün temsilcileri YENİDÜZEN’e konuştu, ‘ülkesi için mücadele vermek isteyen’ herkesi sokağa çıkmaya davet etti.
Siyasi partiler ve sendikalardan oluşan Bu Memleket Bizim Platformu, Cumartesi saat 14.30’da eyleme gidiyor. Eylemde demokrasi eksikliğinden ekonomideki çöküşe, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden dış müdahalelere birçok konunun eleştirileceğine dikkat çeken örgüt temsilcileri, ülkenin bir çıkmaza sürüklendiğini ve buna verilecek en iyi cevabın ‘sokağa çıkıp sesini yükseltmek’ olduğunu vurguladı.
“Bu eylem ‘her şeye’ karşı yapılıyor”
Ülkedeki en büyük sorunun Kıbrıs Türk halkının iradesine ve kimliğine yapılan dış müdahaleler olduğunu belirten Platform üyeleri, bunun yanında ülkedeki yönetim aksaklıklarından kaynaklanan çeşitli sorunlar da olduğunu ve bu eylemin yaşanan tüm sıkıntılara ve kaos ortamına karşı bir ‘var oluş mücadelesi’ olarak algılanması gerektiğini dile getirdi. Özellikle sendikalar son dönemde art arda gelen zamların ve düşen alım gücünün yarattığı ekonomik çöküşü öne çıkarırken, siyasi parti temsilcileri ise başta Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yapılan müdahale olmak üzere demokrasinin hiçe sayıldığını savundu, “bu durum kabul edilebilir değildir” yorumunu yaptı.
“Halkın iradesi ancak sokakta belli olur”
Her alanda yaşanan bu karmaşaya karşı ancak sokağa çıkarak mücadele edilebileceğini savunan örgütler, toplumsal muhalefetin bir şeyleri değiştirmek için güçlü bir yöntem olduğunu ve bunun sadece ‘birlik’ olarak yapılabileceğini kaydetti. Planlanan eylemle halktaki mücadele ruhunu canlandırmak istediklerini söyleyen yetkililer, “bu konuda herkese ciddi sorumluluklar düşmektedir, yurduna sahip çıkmak isteyen herkesi meydana bekliyoruz” çağrısında bulundu.
CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:
“Ülkedeki tüm olumsuzluklar için meydana çıkıyoruz”
“Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte irademize yapılan müdahaleleri, hükümetin beceriksizliği sonucu ekonominin yerlerde sürünmesini, alım gücünün oldukça gerilemesini, yokluk ve yoksulluğun giderek derinleşmesini, partizanca istihdamları, fırsat eşitsizliğinin giderek artmasını, UBP anlayışını, kısacası ülkedeki tüm olumsuzlukları protesto etmek için sokağa, meydanlara çıkıyoruz. Ayrıca Cumhurbaşkanı Tatar ve hükümetinin Kıbrıslı Türkleri dünyadan soyutlayacak, taksimci siyasetini de eleştirmek istiyoruz. Sadece iç meseleler değil, dışa açılma yönündeki meselelere de değinmek istiyoruz. Bu anlamda sesimizi meydanlarda yükseltmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Halkımızı da buna katkı koymaya davet ediyoruz”.
TDP Dış İlişkiler Sekreteri Doğa Yalçın:
“Halkta bilinç uyandırmak istiyoruz”
“İrademiz için, partizanca istihdamlara dur demek için, eğitimde fırsat eşitliği için, yozlaşmaya son vermek, kabul edilebilir bir yurttaşlık yasası getirebilmek, yok olmamak, göç etmemek, insan hakları ve eşitliği savunmak, daha iyi bir yurt talebinde bulunmak için sokağa çıkıyoruz. Siyasi yozlaşma ve kısırdöngünün sebebi olan Ulusal Birlik Partisi yönetimine karşı halkta bilinç uyandırmak istiyoruz. Yurduna sahip çıkmak için herkesi 13 Kasım Cumartesi meydana bekliyoruz”.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan:
“Bu, ekmek, demokrasi ve hukuk mücadelesidir”
“Bu hafta sonu meydana çıkmamızın iki nedeni var. Bunlardan biri siyasidir. Bu iktidarın AKP iktidarıyla birleşip çözümsüzlük politikası dayatmasına karşın barışı, insan hakları ve çözümü savunmak için meydanda olacağız. Bu izlenen siyaset savaş siyaseti, Kıbrıslı Türklerin yok edilme siyasetidir. Bunu reddettiğimizi uluslar arası iktidara ve Ankara’ya göstermek istiyoruz. İkinci sebep ise ekonomiktir. Ekonomide çöküş ve iflaslar yaşanmaktadır. Alın teri yok edilmektedir. Korkunç bir pahalılık, işsizlik ve buna bağlı bir göç vardır. İktidar olduğunu söyleyenler ise yaşananları acizce izliyor. Hiçbir çözüm önerisi sunmuyor. Kısacası, ekmek, aş, demokrasi, hukuk mücadelesi vermek için orada olacağız ve tüm barışseverleri, emekçileri bu mitinge davet ediyoruz”.
YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı:
“Fetihçi zihniyete karşı olduğumuzu göstereceğiz”
“İradeye sahip çıkmak, fetihçi zihniyete karşı olduğumuzu göstermek, iki devletli çözüm diye dayatılan şeyin karşısında federal çözüm yolunda olduğumuzu göstermek için meydana çıkıyoruz ve bunu savunmak isteyen herkesi İnönü meydanında buluşmaya çağırıyoruz. Tüm adayı kapsayacak şekilde ‘bu memleket bizim biz yönetelim’ diyoruz”.
TKP-YG Genel Başkanı Mehmet Çakıcı:
“Bu eylem ‘her şeye’ karşıdır”
“Zaten ülkede çok büyük bir kaos var ve bu her şeyi etkiliyor. Bu eylem de aslında ‘her şeye’ karşıdır. Bu ülkede öncelikle bir demokrasi sorunu vardır seçimlere bile müdahale edilmektedir. Artık kendi kendimizi idare etmekte zorlanıyoruz. Farklı yerlerdeki mafya düzeni ülkedeki siyasileri tehdit eder duruma gelmiştir. Öte yandan her şeye hızla zam gelmektedir. Bu ülkenin alt tabakaları ciddi şekilde ezilmektedir. İnsanlar büyük ekonomik zorluktadır ve siyaset de mafyatik baskıların etkisi altındayken ülkenin farklı sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapamayacak duruma geliyor. Biz de hem kaosu durdurmak hem kendi irademize sahip çıkmak hem de mücadele ruhunu canlandırmak için bu mitinge başvuruyoruz. Bu anlamda insanların bu eyleme desteği bizler için çok önemlidir”.
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu:
“Nüfus yapısına, kültürel kimliğe yapılan bir müdahale var”
“Kıbrıslı Türklerin son dönemde yaşadığı sorunlar saymakla bitmez ancak en temelde, Kıbrıs Türk halkının iradesi ve demokrasisine, nüfus yapısına ve kültürel kimliğine müdahale edilmektedir. Ada halkı ciddi saldırı altındadır. Ayrıca pandemiden dolayı ciddi bir yoksullaşma da vardır. Artık halkın kendi geleceğini şekillendirmesinin zamanı gelmiştir. Eğer çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak istiyorsak, hepimize ciddi sorumluluklar düşüyor. O gün herkesin meydanda olması gerekiyor”.
DEV-İŞ Genel Sekreteri Ömer Naşit:
“Bu yaşananlara tepki koyma vakti gelmiştir”
“Bilindiği üzere son dönemde ülkemizde ciddi anlamda sorunlar baş göstermektedir. Gerek Türk lirasında yaşanan devalüasyon, gerekse pandeminin yarattığı ekonomik krizler Kıbrıs Türk toplumunda ciddi buhranlar, sosyal travmalara sebebiyet vermektedir. Tüm bunlar yaşanırken aileler geçim derdinde, gençler güneye ve Avrupa’ya göç etmekteyken, UBP hükümetlerinin tek derdi vatandaşlık, istihdam, arazi peşkeşi olmuştur. Kıbrıs Türk toplumunun hiç bu kadar umutsuzluğa ve çaresizliği itildiği bir dönem yaşanmamıştır. Yapılan zamlar, meclisin günlerce nisap sorunu yaşaması, hayatımızdaki en küçük sorunların bile siyasi irade tarafından çözülememesi artık bizi bardağın taştığı bir noktaya getirmiştir. 2021 yılını yaşadığımız bu günlerde bize reva görülen halen benzin ve gaz kuyrukları ise, bu toplumun tüm bu yaşanılanlara tepki koyma zamanı gelmiştir. İşte o yüzden yurdunu seven her bireyi ve örgütü 13 Kasım Cumartesi günü saat 14:30’da yapılacak yürüyüş ve İnönü Meydanı’ndaki “Yurduma Sahip Çıkıyorum” mitingine katılmaya davet ediyorum”.
KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı:
“Kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya ihtiyaç var”
“Son 20 yıldır siyasetimizin geldiği nokta bellidir. İrademiz her geçen gün daha fazla elimizden alınmaya, adanın kuzeyindeki toplumun tüm görenekleri, demokrasi anlayışı yerle bir edilmeye çalışılmaktadır. Bu, ülkedeki halkın eğitimi algılayışına, kendine has yaşam tarzına, kültürüne planlı bir müdahaledir bu her geçen gün de artış göstermektedir. Bu bizi büyük bir sıkıntıya sokuyor ve kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya duyduğumuz ihtiyacı gösteriyor. Toplumun da bu gidilen noktanın farkına varması ve bu demokratik yapıya sahip çıkması gerekir. Bu mücadeleye destek için herkesi Cumartesi günü meydana bekliyoruz”.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan:
“Memleketin sahipsiz olmadığını göstermek istiyoruz”
“Düzenlediğimiz bu mitingin ana nedeni Platform’un adından da belli olacağı gibi ‘bu memleket bizim biz yönetelim’ mesajını vermek ve ülkemize yönelik yapılan müdahalelere karşı olduğumuzu belirtmektir. Demokrasimizi ve ülkemizdeki adaleti savunmak için, Kıbrıs Türk kimliğini korumak, giderek fakirleşen halka insafsızca yapılan bu zamları protesto etmek ve bunlar dur demek, gençlerimize daha güzel bir gelecek bırakmak için meydana çıkıyoruz. Ayrıca bu memleketin ilerici ve aydın insanları, Kıbrıslı Türklerin dünyayla kucaklaşabilmesi ve uluslar arası ortama ait olabilmesi için federasyonu da savunmaktadır ve bunu da meydanda haykırmak istemektedir. Bizi sahiplenmeyen Cumhurbaşkanı ve Başbakana karşı memleketin sahipsiz olmadığını göstermek istiyoruz. Kıbrıslı Türklerin kültürü ve kimliğini korumak için orada olacağız, herkesi de destek için bekliyoruz”.
KTÖS Genel Başkanı Emel Tel:
“Kitlesel anlamda sokağa çıkabilmek önemli”
“Özellikle son dönemde Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yapılan müdahaleden sonra anladık ki bu ülkede insanlar kendi iradesiyle var olamıyor. Paketlerle bize ekonomik dayatmalar yapılıyor. Yönetimsel olarak da ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Zaten bu platform da bu yüzden kuruldu. Güçlü ve örgütlü bir şekilde kendi irademiz için mücadele etmek istiyoruz. Bu hafta sonu hem güncel sorunlarla ilgili hem de genel varoluş sorunlarımızla ilgili sokağa çıkıyoruz çünkü geldiğimiz aşamada hem ekonomimiz hem de demokratik ortamımızda büyük bir yok oluşa gidiyoruz. Süreç gittikçe bizi daha da köşeye sıkıştırıyor. Toplumun iradesi elinden alınıyor, demokrasiye ve yargıya kadar müdahaleler yapılıyor. Bu tepkiyi ortaya koymak ve mücadeleyi yükseltmek için kitlesel olarak sokağa çıkmak zorundayız, herkesi buna katkı koymaya davet ediyoruz”.
GÜÇ-SEN Başkanı Abdullah Özdoğan:
“Yaşananlara ses çıkarmak kaçınılmaz”
“Memleketin hali zaten ortada… Pahalılık, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü, hükümetin hali ve demokrasideki eksiklikler belli… Tüm bunlara karşı ciddi bir muhalefet yaratmak için sokağa çıkmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu aslında birçok konuyu ele alacak bir eylemdir. İrademiz açıkça gasp ediliyor ve bence bu ülkenin en büyük eksiği kararlı bir toplumsal muhalefettir. Ülkede hiçbir kesimin çıkarları düzgün savunulmuyor. Bu noktada sesimizi çıkarmamız kaçınılmazdır. Bu amaçla herkesin eyleme katılım göstermesi gerektiğini düşünüyorum”.
KOOP-SEN Başkanı Mehmetali Güröz:
“Bir ‘varlık’ olduğumuzu göstermeliyiz”
“Bu Memleket Bizim Platformu olarak ülkemize sahip çıkmak, dış müdahalelere karşı durmak, kendi kendimizi yönetmek, kendi irademizle bu adada bir düzen sağlamak ve bu düzende yaşamak için bu eylemi yapıyoruz. Bu müdahalelerle bir yere varılamayacağının görülmesini istiyoruz. Demokratik bir ülkede yaşıyorsak, kendi irademizi oluşturmalı, dıştan gelecek direktiflere karşı durmalı ve birlik beraberliğimizi sağlayarak kimliğimize sahip çıkmalıyız. Bu anlamda genelde tüm halkımızı, özelde de kendi üyelerimizi bu eyleme, irademizi meydanda göstermeye çağırıyoruz. Memleketimize sahip çıkmalı, bir ‘varlık’ olduğumuz göstermeliyiz”.
ÇAĞ-SEN Başkanı Mehmet Davulcu:
“Direnmeli, gerekirse daha geniş eylemler yapmalıyız”
“Aslında bu eylemin tek bir amacı yoktur. Toplumun içinde bulunduğu çeşitli sıkıntılar ve talepler vardır. Önceliğimiz Kıbrıs’ta barış ve federal çözümdür ve biz bunu platform olarak hep en önde tutmaya devam edeceğiz. Bunda ısrarcıyız ancak bunun yanında ülkemizde ciddi bir demokrasi sıkıntısı da vardır ve demokrasi alanımız her geçen gün biraz daha daralmaktadır. Türkiye’den Kıbrıs’a müdahaleler artık üzeri örtülemez, bastırılamaz duruma gelmiştir. Yapılan bu açık ve yüzsüz müdahaleleri kabul etmiyoruz, bunların karşısındayız ve en yüksek sesle bunlara karşı olduğumuzu söylemeye devam edeceğiz. Diğer yandan hayat pahalılığı da başını almış gidiyor ve TL her geçen gün daha da değer kaybediyor. Türkiye ekonomisi tek adam rejiminden dolayı çökmüştür ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki emekçi de buna bağlı olarak ciddi bir maddi kayba uğruyor. İnsanlarımız açlık sınırının altında yaşamaktadır. Tüm bunlara karşı direnmeye ve gerekirse daha farklı eylemlerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Herkesi de bunu yapmaya davet ediyoruz”.
BASIN-SEN Başkanı Ali Kişmir:
“Bize uygulanan baskıları ortadan kaldırmalıyız”
“Amacımız ülkemizdeki antidemokratik yapı ve sistemin değişmesini talep etmek, Kıbrıslı Türklerin iki ayrı devlet değil, Federal bir Kıbrıs istediğini göstermek, bize Türkiye tarafından uygulanan baskıların ve tehditvari tavırların ortadan kalkması için mücadele etmek ve mevcut hükümetin toplumu ezecek şekilde bizi ekonomik çıkmaza sokmasına karşı durmak için sokağa çıkıyoruz. Artık irademize sahip çıkmak istiyoruz. Kıbrıs Türk halkının iradesini göstermek için herkesin bu eyleme katılması çok önemlidir”.
TÜRK-SEN Başkanı Arslan Bıçaklı:
“Yönetimden şikayetçi olan herkes ses çıkarmalı”
“Platform olarak başta ülkemize sahip çıkmak, zamları protesto etmek ve ezilen halkın sesini duyurmasını sağlamak için eylem hazırlığındayız. Amacımız son yapılan zamları protesto etmek ve insanların alım gücünün yok olmasını eleştirmektir. Ülkeyi yöneten mekanizma halka çile çektirmekten başka bir şey yapmıyor. Halkı, ülkesine sahip çıkmak için hareket etmeye çağırıyoruz. Ülkenin yönetiminden şikayetçi olan herkes ses çıkarmalı ve bu eyleme destek vermelidir”.
TIP-İŞ Genel Sekreter Erol Şeherlioğlu:
“Özgürce yaşamak, talimatla yönetilmemek için eylemdeyiz”
“Bu ülkeye sahip çıkmak, bu ülkede özgürce yaşamak ve talimatlarla yönetilmemek için, Kıbrıs’ta çözüm arzu eden insanlar olarak, ülkedeki nüfusunu bilmek isteyen kişiler olarak meydanlara çıkıyoruz. Bunları talep etmek için bu ülkeyi seven herkesin eylemi desteklemesi gerektiğini düşünüyorum”.
BES Başkanı Mustafa Yalınkaya:
“Halkın iradesi ancak sokakta belli olur”
“Platformun her eyleminde olduğu gibi irademize sahip çıkmak, müdahalelere hayır demek için eyleme gidiyoruz. Ekonomik olarak dibe çöktük, halkın alım gücüyle ilgili hükümetin bir an önce harekete geçmesini istiyoruz. Ülke gerçekten hem demokratik hem de ekonomik olarak zor durumdadır ve halkın iradesi ancak sokakta belli olur. Gerçek iradeyi gösterebilmek için halkın tamamının sokağa inmesi gerekiyor”.