Solun birleşmesini ve Özgürgün’ün adaylığını konuşmasak diyecektim
Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 9’uncu Maddesi, “milletvekili seçilebilme nitelikleri”ni belirler… Bu maddenin 3’üncü fıkrasının C bendi bir kişinin milletvekili seçilebilmesi için “… Oy verme gününden önce en az üç yıldan beri daimi ikametgahı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde bulunmak” şartını arar…
Bu durumda sevgili Hüseyin Özgürgün’ün aday olup olamayacağı ile ilgili yorum yapmak bence çok kolaydır…
Haaa gider ve bir muhtardan “sahte” ikametgah mı alır?
Mümkün değil!
Giriş – çıkış kayıtları da cabası…
Bu durumda, Hüseyin kardeşimin aday olamayacağı inancım tamdır...
-*-*-
Aynı maddenin aynı fıkrasının B bendinde ise “askerlik görevi” ile ilişkili “nitelik” aranır ki o da şöyledir:
“Yurt ödevini (Mücahitlik veya askerlik yükümünü) yasaların öngördüğü biçimde yerine getirmiş olmak veya yurt ödevinden bağışık tutulmuş olmak”…
Yani ya askerlik yapmış olacaksınız ya da muaf tutulmuş bulunacaksınız…
Bedelli askerlik mi?
Kapsama alanındadır…
-*-*-
Peki, diyelim ki Aytaç Çaluda gibi mahkemelik oldunuz ve sonuçta ceza da aldınız…
Bu durum milletvekili seçilmeniz için engel mi?
Yasaya bakalım:
“Beş yıldan fazla hapis cezasına çarptırılmamış olmak veya kasten adam öldürme, adam öldürmeye teşebbüs; uyuşturucu madde imal etme, ithal etme, tasarrufunda bulundurma, kullanma veya alıp satma; ırza geçme veya ırza geçmeye teşebbüs; dolandırıcılık; hileli iflas; rüşvet almak veya vermek veya hırsızlık suçlarından biriyle mahkum olmamış olmak.”
Çaluda’nın “suçu” bunların kapsamında değildir…
-*-*-
Yasaya aykırılık olur mu?
Olur!
Madde 14, 1’inci fıkraya göre; “Cumhuriyet Meclisi, belediye meclisi ile ihtiyar heyeti üyeliklerinde boşalma olması halinde derhal seçim yapılmaz. Bu gibi boşalmalar için yılda bir defa ara seçimi yapılır… Ancak, milletvekilliği genel seçimlerine bir yıl kala milletvekili ara seçimi yapılmaz…”
Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasındaki süreçte ara seçim yapılmalı mıydı?
Evet, yapılmalıydı…
Yasaya aykırı mı davranıldı?
Evet…
Peki sonuç?
Sonuç hiç!
Ne diyelim ki?
-*-*-
Sol neden birleşmiyor?
Bu soru çok önemli…
Veya “Milletin Partisi” neden UBP’den seçime girdi?
Çünkü, yasaya göre “… Siyasal partiler ortak liste halinde aday gösteremezler. Adaylıklarını bağımsız olarak koyan kişiler de ortak liste yapamazlar.”
Yani ya Bertan Zaroğlu gibi gider UBP’den aday olursunuz ya da bazı solcu kardeşlerimiz gibi, adaylık teklifini geri çevirir, kendi partinizle şansınızı denersiniz…
Ya da çok önceden buna karar verecektiniz; yeni bir hülle partisi kuracaktınız, öyle seçime girecektiniz.
Bu arada adaylıkla ilgili parti üyeliği şartı aranması zorunluluğu yasada yoktur.
-*-*-
Başka neler yasaktır?
Mesela ilk akla gelen, tören ya da açılışlardır değil mi?
Son cumhurbaşkanlığı seçiminde yasa bu konuda ciddi anlamda ihlal edilmiştir ama kimse bu ihlale karşı “gık” diyememiştir.
Sebebi de ihlali gerçekleştirenin “Anavatan Türkiye” olmasıdır.
Demek ki, “Erdoğan ya da Fuat Oktay korkusu”, KKTC’nin yasalarından daha yukarıdadır.
Bu da devletin “psefto” olması halidir ki bunu çok yazdık!
Evet, Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nın 80’inci maddesinde, “… açılış ve temel atma dahil törenler düzenlemek, nutuklar söylemek, demeçler vermek ve bunlar hakkında her türlü araçla yayınlarda bulunmak yasaktır” demektedir…
İnsanın özel yaşamı gizlidir
Dünya’nın bir çok ülkesinde özel yaşamın gizliliğini koruyan yasalar, uygulamalar söz konusudur…
Kişi veya kişiler hakkında devlet veya kurumların hangi kişisel bilgileri tuttuklarını, o kişilerin bilmesi, en doğal insan hakları arasındadır…
-*-*-
Ve bu, bir ülkenin demokrasisi, adil ve şeffaf, yani sonuçta modern olması ile alakalı bir durumdur…
Devlet bizle ilgili bilgileri varsa, o bilgileri bize bildirmek, bilgileri düzeltmek için de bize şans tanımakla mükelleftir…
Devlet bizden gizli bilgi tutuyorsa, bunun adına faşizm denir…
-*-*-
Arkadaşlarımız Türkiye’ye sokulmadı, geri gönderildi.
Sonra bize dendi ki, “e siz de listedesiniz”…
Geçenlerde Türkiye’den bir davet aldım.
“Gelemem, sebebim de şudur” dedim.
Devletten bilgi istedim, sallayan bile olmadı!
-*-*-
Çok geniş bir meseledir aslında bu…
Nereden mi bu konuya geldim?
Türkiye, “yabancı” da olsam bana bilgi vermek zorundadır.
“Bu benim hakkımdır, senle ilgili olarak dilediğim bilgiyi tutarım, dilersem seni bu ülkeye alırım, dilersem de almam” tavrı, faşist – dışlayıcı bir tavırdır ve Türkiye’yi “iyi bir devlet” olmaktan çıkarır.
-*-*-
“Sen Türkiye’yi yönetenler hakkında hep iyi şeyler düşünmek ve yazmak zorundasın” diye bir kural olamaz…
-*-*-
Neyse…
KKTC’de de yargıya ait bir internet sitesi var…
Resmi site…
Burada boşanma davalarının her türlü iddiası, suçlaması resmi belge olarak yayınlanıyor…
Özel yaşamın ihlalinin daniskası olduğu inancındayım…
Bunun da ötesinde insan hakları ihlali olduğu düşüncesindeyim…
Çağdaş, modern, adil bir demokraside, özel hayatın bu şekilde deşifresi ayıp olmanın ötesindedir…
“Lütfen birileri ilgileniversin” diyecektim…
Manchester United'ın forveti Cristiano Ronaldo, Perşembe akşamı oynanan Premier Lig maçında Arsenal'e karşı 800’üncü üst düzey kariyer golünü atarak bunu başaran ilk oyuncu unvanını aldı. BBC’nin haberine göre 36 yaşındaki oyuncu, 4 ayrı lig takımı ve Portekiz formasıyla çıktığı 1097 karşılaşma ile bu sayıya ulaştı. Ronaldo, 130 golü Man United ile, 450 golü Real Madrid formasıyla, 101 golü Juventus ve 5 golü de Sporting forması ile kaydetti. Portekizli yıldız, milli forma ile de 115 gol attı. Yıldız oyuncu, Şampiyonlar Ligi'nde, Real Madrid'de, erkek milli takımlar seviyesinde en golcü oyuncu konumunda bulunuyor.