Geçen sene Haziran ayıydı…

Türkiye’deki İyi Parti lideri Meral Akşener bir tweet attı, kopyaladım, sakladım…

-*-*-

Ne mi diyordu?

“… Âdeta bir sömürge valisi ağzıyla abuk sabuk konuşarak sana tüm makamları veren milletimize ihanet ediyorsun sayın Erdoğan... Senin görevin milletin olanı söke söke almaya kalkacakların yanında saf tutmak değil; bu milletin hakkını, hukukunu söke söke almaktır...”

-*-*-

Akşener’in sözlerini alın, Erdoğan yerine Tatar yazın, millet yerine toplum ekleyin ve birlikte düşünelim…

“… Âdeta bir sömürge valisi ağzıyla abuk sabuk konuşarak sana tüm makamları veren toplumumuza ihanet ediyorsun sayın Tatar... Senin görevin toplumun olanı söke söke almaya kalkacakların yanında saf tutmak değil; bu toplumun hakkını, hukukunu söke söke almaktır...”

-*-*-

Akşener’in Erdoğan’a söyledikleri beni ilgilendirmiyor…

Ama Tatar’ın pozisyonu öyle değil…

-*-*-

Hatta Tatar, sömürge valisi de değil…

Mesela henüz yasa masa geçmeden, “Sömürge valisinin işbirlikçi yerli uşağı” dersem, hoşnutsuzluk olur mu?

Ama öyledir!

-*-*-

Haliyle bu toplumu “sömürge valisi” gibi yönetenler ve onların yerli işbirlikçileri nedeniyle, Kıbrıs Türk toplumu ile Türkiye’deki halkların arasına aslında nifak sokuluyor…

-*-*-

Yani “Anavatan düşmanı federasyoncular” diyor ya bazen Tatar; aslında asıl “Türkiye düşmanı” bizzat kendisidir.

Çünkü birkaç Kıbrıslı Türk düşmanı ırkçı ajan, memur ya da diplomatın talimatları sonucu; “yapmadıkları ve yaptıkları” nedeniyle, Türkiye ile toplumumuzun arasını bizzat kendisi açıyor…

-*-*-

Ve evet kesinlikle istifa etmelidir.

İstifa etmesini gerektiren çok ciddi suç ve gafları bulunmaktadır.

Anayasa’ya ve yasalara aykırı davranışlardan tutun, saçma sapan konuşmalara, abuk sabuk paylaşımlara, cumhurbaşkanlığı ve toplum liderliği makamını maskaralığa ve itibarsız bir pozisyona çevirmeye kadar; bir yığın kabahati bulunmaktadır.

-*-*-

Muhalefet liderlerine cevap yetiştirmek, günlük yerel siyasette hala UBP’nin genel başkanı ya da manevi lideriymiş havasına girmek; sadece aşırı faşist siyasetlere hoş bakmak, kendisi gibi düşünmeyenlere laf çakmak, küfür etmek, aşağılamaya çalışmak bir cumhurbaşkanının görevi değildir.

-*-*-

CTP’nin dünkü açıklamasına tam olarak katılıyorum.

“… Yurttaşın her gün daha fazla yoksullaştığı, gençlerin göç etmeye devam ettiği ülkemizde, krizlerin baş mimarı cumhurbaşkanlığı makamında oturan Ersin Tatar’dır” diyen ve “Tatar’ı, bulunduğu makamın itibarını daha da yerle bir etmemek için susmaya” ve “bir an önce istifa etmeye” çağıran bildiriyi selamlıyorum…

-*-*-

Tatar, Akşaner’in dediği gibi, sömürge valisi gibi davrananların, sadece alelade bir işbirlikçisidir…

İstifa etmesi, parçası olmayı hiç başaramadığı toplumun çıkarınadır…

-*-*-

Bu arada şu eklemeyi hatırlatmakta fayda var; Tatar, saz arkadaşları ve sömürge valisi gibi davranmayı kendilerine iş edinmiş kişiler var olduğu müddetçe; toplum da “sömürge ahalisi” gibi davranmak mecburiyetinde kalacaktır.

Bunu lütfen not edin!

Ve bir gün gelecek, mandrada kapalı tutulan goyun da olsa, içlerinden çıkacak cesur bir koyun ya da koçun önderliğinde; sömürge imparatorluğunu kovacaktır…

-*-*-

Sömürge valisi gibi davrananlara selam ediyorum ve diyorum ki, sömürge valisi gibi davranmaktan vazgeçmez ve Tatar’ı da hemen yanınıza alıp gitmezseniz, inanın hiçbir şey iyiye gitmeyecek!

Yok istediğiniz zaten buysa, devam edin!

Yangına olsun ortak müdahale etmek çok mu zor?

Öyle de yanıyor böyle de!

Ciddi eğitim, ciddi temizlik şart…

-*-*-

Sorun çözülse de yanacak, çözülmese de!

Helikopter ya da uçak alsak da kül olacak, almasak da!

Ama “almak” da şart!

-*-*-

Ersin Tatar gitse de yanacak, gitmese de!

Ünal abi üflese de sönmez, üflemese de!

-*-*-

Bu işin şakası yok!

Yangın sezonunu açtık!

-*-*-

Evet, müdahale konusunda da tedbir alma meselesinde de kesinlikle ciddi eksikliklerimiz var.

Yıllardır eksikliklerimizi konuşuyoruz ve bu arada dün olduğu gibi, ormanlarımız, ağaçlar yanıyor… Kim bilir tavşanlar, tilkiler, yılanlar, kuşlar ölüyor…

-*-*-

Evlere ciddi zarar olduğu söylendi.

Yüreğimiz de yanıyor tabii ki!

-*-*-

Önce Kormacit; şimdi Geçitköy ve Kormacit…

Şovla, helikopterden izleyip basına “izledik” diye fotoğraf geçmekle olmuyor.

Belli ki tek başına Türkiye’nin desteği ile de olmayacak.

-*-*-

Yangınlara olsun, ortak müdahaleyi konuşmak, dediğin gibi “Rum dönmesi” olmak mıdır Ersin Tatar?

Otur, konuş!

Senden önce olduğu gibi!

Ya da gerçekten bırak git!

Babamın en sevdiği arkadaşlarından biriydi… Her gördüğümde elini öptüğüm… Çocukluğumun dev kalecisi… Öğretmen, sporcu, yönetici, yardımsever, şakacı, sağlam… “Lefke” dendiğinde belki de ilk aklıma gelen insanların en başındaydı… Ölüm haberi tabii ki yıktı. Bir çınarımız hem de koskocaman bir çınarımız daha devrildi… Mazlum Mercan hocamız unutulmayacak… Bugün Lefke’de toprağa verilecek. Saygıyla ve her zaman anacağız…