1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Sömürge zihniyeti
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Sömürge zihniyeti

A+A-

Amerika Birleşik Devletleri Başkan Adayı Biden ne demişti?
“Türkiye'nin Cumhurbaşkanını muhalefetle verimli temaslar yaparak değiştireceğim."
AKP sözcüsü anında tepki göstermişti.
Bu dil eski sömürge zihniyetini yansıtmaktadır."
Kendine olduğu zaman “eski sömürge zihniyeti” diyorlar.
Kıbrıs’a gelince tam da öyle davranıyorlar.
“Hiçbir diplomatik nezakete uymuyor” diyenler…
“Bu tavır siyasi darbecilik göstergesinin ürünüdür” diyenler…
Amerika’yı Kıbrıs’ta mı keşfediyorsunuz, yeniden?
Nezaketsizler!

***

Duymuştum.
Özgür Gazete’de gözümle gördüm.
Bir Başbakan, bir Cumhurbaşkanı adayı, bir bakan, kolunun altında dosyalarla Ankara’dan gelen bir danışmanın ayağına gidiyor.
Utanmadan, sıkılmadan, incinmeden…
Midem bulanıyor.
Nefessiz kalıyorum.

***

Bu toplumu “koltuğunun altına” almış bir zihniyet bu!
Paspas etmişler hepimizi.
Çiğnemişler.
Ufalttıkça ufaltmışlar irademizi…

***

Bu kadar haysiyetsiz bir tavır, böylesine derin bir utanç, bu denli kazanmayı her durumda normalleştiren bir sığlık, bu kadar açık seçik bir hiçlik olamaz.
Bunu nasıl yakıştırıyorsunuz kendinize?
Bakmayın yüzümüze…

***

Bu mesele öyle siyasi etiket, parti, adayla ilgili değildir artık.
Çok daha ötesindedir.
Toplumsal haysiyettir önemli olan!
İrademizdir.
Demokrasimizdir.
Kişiliğimizdir.


***

“Bu tavır hiçbir diplomatik nezakete uymuyor…”
“Bu tavır siyasi darbecilik göstergesi...”
Kendi sesinizin yankısını duyunuz!
Bu tavır siyasi eşitliğimizi çiğniyor…
Bir toplumun asırlık varoluş kavgasına bir kez daha ihaneti içeriyor…

 

***

Bu toplumdan özür dilemeleri gerekiyor.
Hele “yabancı istihbarat örgütlerinin işi” gibi yine “hainleştiren” bir yaklaşımdan sonra “çifte özür” gerekiyor.
Soğuk savaş’tan kalma bu ağızlar iyice kokuyor.
İhanetin nereden geldiğini aslında bu toplum görüyor.

***

Aynaya bakınız!
Bir “yüz” görürseniz eğer şu soruyu sorunuz:
“Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’nin alt yönetimi olduktan sonra Cumhurbaşkanı seçilsem ne olacak?”
Kim saygı duyacak liderliğinize?
Çok daha açık, çok daha ferah bir toplum olmayı hayal ederken, sürekli örtüyorlar bizi…
Dipsiz bir kuyuya çekiyorlar, geleceğe dair ışığın görünmediği…

 

 

Bu yazı toplam 1859 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar