“Son şans”
“Eğer bu defa da başarısız bir meclis profili olursa, bundan en büyük zararı hem siyasetçi, hem halkımız, hem de ülke görecek. Böyle bir yanlışa hiçbirimizin düşmeyeceği inancındayım. Özellikle seçim döneminde milletvekili adaylarının verdiği sözler, söyl
KKTC’nin ilk Kadın Başbakanı ve şimdi de ikinci kadın Meclis Başkanı olan Sibel Siber, meclisin halk yararına çalışacak bir meclis olduğunu halka göstermeleri gerektiğini söyleyerek, önümüzdeki dönemin ülke siyaseti için son şans olduğunu söyledi
Ödül Aşık ÜLKER
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, meclisin halk yararına çalışacak bir meclis olduğunu halka göstermeleri gerektiğini söyledi.
“(önümüzdeki dönem) Ülke için de, ülke siyaseti için de son şanstır” diyen Siber, “Eğer bu defa da başarısız bir meclis profili olursa, bundan en büyük zararı hem siyasetçi, hem halkımız, hem de ülke görecek. Böyle bir yanlışa hiçbirimizin düşmeyeceği inancındayım” diye konuştu.
Kötü bir dönemden sonra Meclis Başkanı olmasının kendisinin şansı olduğunu da belirten Siber, tüm milletvekillerinin meclisin verimli çalışması konusunda hassas olduğunu söyledi.
KKTC’nin ilk kadın başbakanı ve ikinci kadın meclis başkanı Sibel Siber, meclisin verimsizliğinin ve yaşanan tartışmaların halkın hem siyasete, hem siyasetçiye, hem de meclisin çalışmasına olan güvenini sarstığını da kaydederek, “Bizim amacımız bu güveni yeniden tesis etmek, bu meclisin halkın meclisi olduğunu halka hatırlatmak” dedi.
“Verimsizlik güveni çok sarstı”
• Soru: Yeni göreviniz hayırlı olsun. İlk kadın başbakan olarak şimdi yine önemli bir görevdesiniz. Toplum sizin başbakanlık döneminizde çok umutlandı, şimdi de meclis başkanısınız. Öncelikle meclis başkanı olmanın önemini anlatır mısınız?
• Siber: Meclis ülkemizin en önemli, en ulvi kurumlarından biri. Bütün yasaların yapıldığı, ülkedeki sorunların çözülebileceği bir kurum. Bir ülkedeki meclisin işlevselliği tamsa, o ülkenin insanlarının yaşam kalitesi yükselir. Çünkü yaşam kalitesinin yükselmesi için çağdaş yasalara ihtiyaç vardır. Sağlık, eğitim, trafik gibi günlük yaşamda aklımıza gelen her alanın düzenlenmesi ve daha iyi olması ancak mecliste geçirilecek yasalara bağlıdır. Dolayısıyla meclisin önemi tartışılmaz.
Biz toplum olarak özellikle yakın zamanda meclisin hep diğer yüzünü gördük. Yani bir türlü toplanamayan, verimsiz, mecliste yaşanan bir takım yüz kızartıcı, benim “itibarsızlaştırma” diye nitelediğim olaylar halkın hem siyasete, hem siyasetçiye, hem de meclisin çalışmasına olan güvenini çok sarstı. Bizim amacımız bu güveni yeniden tesis etmek, bu meclisin halkın meclisi olduğunu halka hatırlatmak. Başbakanlık dönemimde hep söyledim, “hükümetler halk içindir”, “halkın hükümeti olacağız”. Şimdi de meclisin halkın olduğunu, halk için, halk yararına çalışacak bir meclis olduğunu halka göstermeliyiz. Bunun son şans olduğuna inanıyorum. Eğer bu defa da başarısız bir meclis profili olursa, bundan en büyük zararı hem siyasetçi, hem halkımız, hem de ülke görecek. Böyle bir yanlışa hiçbirimizin düşmeyeceği inancındayım. Özellikle seçim döneminde milletvekili adaylarının verdiği sözler, söyledikleri, yasaların yapılması yönünde ne kadar istekli oldukları, bunun için kendilerini ne kadar hazırladıkları beni umutlandırıyor.
Her zaman vurguluyorum, takım ruhu çok önemlidir. Meclis bir takım ruhu oluşturursa birçok güzelliklere imza atacak ve meclis başkanı olarak ben de bu güzelliklere atılan imzalara şahit olacağım. Bu yönde motive eden, bu yönde birlik ruhunun bozulmamasını sağlayan bir misyonum olacak. Meclisteki tüm milletvekillerinin gönül birliği, elbirliğiyle bu halk için birşeyler yapma çabasını göreceğimize inanıyorum.
“YENİ BİR DÖNEM VAR”
• Soru: Meclis verimsizlikten bahsetiniz. Özellikle son dönemde verimsizlik hat safhaya çıkmıştı, meclisin toplanması istisnaydı. Meclis Başkanı Hasan Bozer de bu konudan sürekli şikayet ediyordu. Meclis başkanı olarak meclisi nasıl verimli hale getirmeyi düşünüyorsunuz? Meclis İç Tüzüğü size nasıl yetkiler veriyor ve bu yetkiler bugüne kadar kullanılmadığı için mi meclis bu hale geldi?
• Siber: Bir milletvekili sadece kendini, taşıdığı soyadıyla ailesini değil, artık toplumunu temsil eder. Yani ağzından çıkacak her söz, yapacağı her davranış toplum tarafından izlenmektedir. Çünkü toplum ona kendisini temsil etme yetkisi vermiştir. Toplum bizden ne bekliyor? Milletvekiline düşen görev toplumun kendisini niçin meclise gönderdiğinin bilincinde olarak davranmaktır ve öyle olacağından eminim. Geçtiğimiz dönemlerde mecliste bazı kötü olaylar oldu. Şimdi yeni bir dönem var. Tüm partiler kurultaylarını yaptılar veya yapmak üzeredirler, toparlandılar, bir seçimden geçildi. Eskinin yanlışlarının tekrarlanmayacağı inancındayım. Disiplin çok önemlidir. Eğer bu meclis haftada iki gün saat 10:00’da açılacaksa, 10:00’da açılacak. Önemli olan bilinçtir ve milletvekillerimizin bu bilinçte olacağına gönülden inanıyorum. Ama bu sağlanmazsa iç tüzüğün verdiği yetkileri de kullanacağız. Ancak esas denetimi halk yapıyor, halkımız bizi gözetliyor. Şeffaflık olacak, herşey halkımızın gözü önünde olacak. Mazeretsiz olarak meclis oturumlarına katılmayan milletvekilleri toplumun bilgisine getirilecek. İç tüzüğe göre milletvekilleri özürsüz ve izinsiz olarak arka arkaya 4 oturuma katılmazsa bu durum sorgulanır ve bir ay katılmaması durumunda milletvekilliğinin düşmesi bile gündeme gelebilir. Ancak bu tür bir uygulamaya gerek kalmayacağına inanıyorum.
“KURALLAR MİLLETVEKİLİNE DE UYGULANMALI”
• Soru: Bu kadar zamandır bu durumda olan milletvekilleri olmadı mı? İç tüzük neden uygulanmadı?
• Siber: Bunun çeşitli nedenleri var. Eğer yasa yapıcılar kendi yaptıkları yasalara uymuyorsa, yasalara uyma konusunda toplumdan beklentimizin de düşük olması gerekir. Örneğin trafik konusunda, milletvekilinin radardan hızlı geçme hakkı yoktur. Toplumun kurallara uymasını bekliyorsak ve bu bir kuralsa bu kural milletvekiline de uygulanmalıdır. Milletvekilliğinin sosyal yaşamda, yasalar önünde bu tür ayrıcalıkları olmamalı. Milletvekilliğinin getirdiği, kürsü dokunulmazlığı gibi bir takım korumalar vardır. Ama bunun dışındaki herhangi bir kişinin yüz kızartıcı suçlardan dolayı ceza alacağı bir durumda milletvekilinin ayrıcalıklı tutulmasını uygun görmüyorum. Yapılacak iç tüzük değişikliği ile milletvekillerinin de yüz kızartıcı suçlarda, her vatandaşın olduğu gibi, cezası olmalı.
İç tüzük kuralları uygulanırsa ve milletvekilleri olarak hepimiz de bu kuralların uygulanacağına inanırsak meclisin çalışması düzene girecek. Bugüne kadar iç tüzüğün uygulanmamasının sebebi milletvekilerinden o duyarlılığı gösterip toparlanmasının beklenmiş olması olabilir. Daha önce de söylediğim gibi, bu son şanstır. Ülke için de, ülke siyaseti için de son şanstır. “Meclis toplanamadı”, “meclis toplantısı ertelendi”, “komiteler toplanamadı” gibi haberleri artık bu toplum duymak istemiyor. Benim meclis başkanı olarak şansım bu kadar kötü bir dönem yaşadıktan sonra, hepimizin, her bireyin, her milletvekilinin özellikle bu konudaki duyarlılığının çok yüksek düzeyde olmasıdır. Bundan meclis zarar gördü, siyaset zarar gördü, toplum zarar gördü. Böyle bir yıkıntının, dibe vurmuş meclis görüntüsünün arkasından meclis başkanı olarak benim şansım milletvekillerinin bu konuda aşırı hassas olmasıdır ve eminim bu duyarlılık hep devam edecek ve meclise de yansıyacaktır.
“TOPLUM KÜFÜRLÜ KONUŞMALARI BENİMSEMİYOR”
• Soru: Üslup konusundaki rahatsızlığınızı da sık sık dile getiriyorsunuz. Bunu nasıl engelleyecek ya da düzenleyeceksiniz?
• Siber: Toplum küfürlü konuşmaları veya şiddete dayalı davranışları benimsemiyor. Biz halk olarak şiddete alışık değiliz. Heyecanlıyız ama yapımızda şiddet yok. Şiddeti benimsememiş bir toplumun meclisinde, kendini temsil eden vekillerin bu tür davranışlarını görmek halkın gözünde siyasetçiyi küçültür. Onun için biz bütün söylemlerimizde, bütün davranışlarımızda, çalışmalarımızda halkımızı gözümüzün önüne getirirsek başarıya ulaşacağız.
***
“Siyasi partilerin ortak noktası halka hizmet etmek”
• Soru: Takım ruhuna da vurgu yapıyorsunuz. Meclisteki dört partinin nasıl bir takım oluşturabileceğini düşünüyorsunuz?
• Siber: Farklı siyasal görüşler hiçbir zaman halk yararına çalışma yapmayı engellemez. Çünkü siyasi partilerin varlığı halk içindir, halka hizmet etmek içindir. Temel felsefesi odur. Dolayısıyla bu siyasi partiler farklı farklı görüşlerde olabilirler ama hepsinin ortak noktası halka hizmet etmektir. Tüm milletvekilerinin ve siyasi partilerin ortak dile getirdikleri görüş halk yararına olan yasaları bu meclisten geçirmek ve meclisin işlevselliğini artırmaktır. Dolayısıyla takım ruhu doğal olarak vardır. Vekillerin hepsi bu yasaları yapmak için, halka hizmet için, ülkeye hizmet için meclise gönderildi. Ortak hedef doğruıltusunda çalışmalar yapılırsa halkın gözünde büyük takdir alacağız. Aynı zamanda kendi ülkesine, kendi halkına hizmet yapmanın onurunu ve gururunu taşıyacağız. Meclisin çalışması ve takım ruhu oluşturması için bundan güzel motivasyon olamaz. Bu demek değildir ki farklı görüşler, tartışmalar olmayacak. Tabii ki olacak, bu demokrasinin gereğidir, üretkenliği artırır. Ancak daha önce de belirttiğim gibi tartışmaların seviyeli olması ve kişilerin ailesine, özel hayatına saldırı olmaması önemlidir. Biz güzel bir toplumuz, hepimiz hısım akrabayız. Yüz yüze geleceğimiz küçük bir alanda yaşayan bir topluluğuz ve dolayısıyla bizim birbirimizi kırma, rencide etme lüksümüz yoktur. Yapılan siyaseti halk yararına eleştirelim, daha güzelini, daha doğruyu bulmak için çalışmalar yapalım.
***
“Konuşan bir meclis başkanı olacak”
• Soru: Meclis başkanı olarak öncelikleriniz neler olacak?
• Siber: Geçmesi gereken çok yasa var. Ben bir doktor olarak sağlıkla ilgili yasaların özellikle geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Başbakanlık dönemimde de gıda güvenliği konusu üzerinde çok durmuştum. Bununla ilgili Hal Yasası’nın geçmesi ve satışa çıkan tüm sebzelerin ve meyvelerin denetimden geçmiş olduğundan emin olmamız gerekiyor. Zirai ilaçlarla ilgili bir tüzük geçirmiştik, Gıda Güvenliği Yasası’nı da geçirmeliyiz. Çevreyle ilgili geçirilmesi gereken yasalar da var. Anayasa değişikliğiyle ilgili de çalışmalar yapılacak. Komiteleri kısa sürede oluşturup bu çalışmalara başlamak düşündesindeyiz. Aynı zamanda meclis olarak da bir takım farklı, toplum yaşamına olumlu katkı yapabilecek projeleri de başlatacağız. Mecliste de tasarruf tedbirleri uygulanmaya başladı. RHA ile ilgili önlemleri aldık, kağıt kullanımı azaltıldı. Teknolojiyi kullanarak zaman ve maddi kayıptan devletimizi korumayı amaçlıyoruz. Hükümet döneminde olduğu gibi şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesiyle meclisle de ilgili açıklamalarım olacak. Komitelerin kimlerden oluştuğu, hangi yasaları çalıştıkları, yasanın bitirilmesi için öngörülen zaman halkla paylaşılacak. Meclis açık ve şeffaf bir şekilde halkın gözünün önünde olacak. Konuşan bir meclis başkanı olacak. Nelerin yapıldığı, nelerin gündemde olduğu, hangi milletvekillerinin komitelerde nasıl çalıştıkları, komitelerde alınan kararlar halkla paylaşılacak. Halkın beklentisi doğrultusunda farklı ve iyi çalışan bir meclis olacak. Meclisteki değerli personelle birlikte bir takım ruhu oluşturarak güzel adımlar atacağız.
“KADIN BAKAN OLMAMASI BİR SONUÇTUR”
• Soru: Bir kadın milletvekili, ilk kadın başbakan ve ikinci kadın meclis başkanı olarak mecliste az sayıda kadın milletvekili olmasını, kabinede kadın bakan olmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Siber: Kadın bakan olmaması aslında bir sonuçtur. Mecliste sadece 4 milletvekili var. %8 kadın milletvekili olan bir mecliste kadın bakan olmaması şaşılacak bir durum değil ama tabi ki üzülünecek bir durum.
Kadının siyasetteki yerinin toplum tarafından beğenilmediği ortaya çıktı. Bu gösteriyor ki toplumda kadının siyasette olması yönündeki duyarlılık artıyor. Bu duyarlılık kısa bir dönem seslendirilip susulursa herşey yine aynı olur. Bu duyarlılık siyasi partiler üzerinde bir baskı haline dönüşmeli. Medya, sivil toplum örgütleri bunu her zaman gündemde tutmalı. Siyasi partiler de daha çok kadını bünyesine aldığı zaman toplumdan olumlu tepki alacağını hesaplamalı. Kadının siyasetteki yerini bu şekilde artırabiliriz. Bir geçiş dönemine ihtiyacımız var. Kadın bulunduğu her alanda başarısını göstermiştir. Önemli olan bu fırsatın yaratılmasıdır. Bugüne kadar fırsat eşitliği olmadı. Çünkü siyasi partilerin erkek egemen bir yapısı var. Kulağa hoş gelmese de başlangıçta kota uygulamasıyla kadına fırsat eşitliği yaratılmalı. Toplum olarak kadının siyasette yeri olması konusunda ısrarcı olunmalı ve bir nevi baskı oluşturmalı.
***
“Umudumuzu her zaman yüksek tutalım”
• Soru: Son olarak topluma vermek istediğiniz mesaj nedir?
• Siber: Ülke başarısı için, toplum başarısı için toplumun kendi ülkesine, kendi kurumlarına, kendi siyasetine karşı umudunun yüksek olması çok önemlidir. Onun için umudumuzu her zaman yüksek tutalım. Hep birlikte uğraşırsak, herkes bulunduğu yerde üzerine düşeni en iyi şekilde yaparsa bizi güzel günlerin beklediği açıktır.