1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Sonuç mu ? – Son Mu ?
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Sonuç mu ? – Son Mu ?

A+A-

                                              

Ve sonuç.... Sıfırla sıfır, elde var sıfır mı ?  Tam öyle olduğu da söylenemez aslında.  On gün boyunca yapılan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla anlaşma sağlanan noktalar da var. Ama en can alıcı konular olarak bilinenlerde,  her iki taraf da (dört mü desek acaba ?) ak dedi kara demedi.

Adı ‘Konferans’dı  veya başka birşeydi.  Her ne iseydi, bitti.  Bundan sonrasında neler olacağını göreceğiz hep birlikte. BM yeni bir girişimde bulunur mu ? “Gelin kaldığımız yerden devam edelim...” mi ; yoksa “Ben elimden geleni yaptım. Sizde niyet yok. Başınıza geleni çekin” mi der ?

Aslına bakarsanız, diğer konular bir yana (önemsiz demiyorum...) , öne çıkan en önemli sorunlar ‘Güvenlik + Garantörlük-Tek taraflı askeri müdahale - Askersizleştirme v.b. ’ + (ardından gelecekti) ‘Toprak’ konuları oldu her zaman olduğu gibi.

*  *  *

Kıbrıslı Rum, Türkiye’den korkuyor... Güvenmiyor... Bir kez daha 1974 benzeri bir savaş yaşamak istemiyor...

Yani... Akıllı, uslu durulmazsa; bir süre sonra, ortaklığı hazmedemeyenler çıkarsa; hatta ENOSIS naraları yeniden başlarsa yeni bir savaşa girileceğinin korkusu mu bu ? Gerçekte kendi toplumlarına mı güvenmiyorlar, yoksa Türkiye’ye mi ? Türkiye Cumhuriyeti’nin, ikide birde sudan bahaneler yaratıp askeri müdahalede bulunacağına mı inanıyorlar  gerçekten ?

*  *  *

Kıbrıslı Türk, Rum’dan korkuyor... Güvenmiyor... 63’leri yeniden yaşamak istemiyor... 74’ün sonuçlarına kendini çoktan adapte etmiş durumda.  1974’den bu yana kendini güvende hissetmesi bir yana, ‘paylaştıklarından’ da memnun. Çözüm istiyor mu ? Evet istiyor. Ama kesinlikle, ‘nasıl olursa’  bir çözüm değil.

*  *  *

Savaştan bu yana aradan 40 yılı aşkın süre geçmiş.

Doğrudur, Ada ikiye bölünmüş. Ama 74’den bu yana, ne silahlı çarpışma, ne ciddi bir çatışma yok ülkede.  Kafalardaki tek rahatsızlık ‘Siyasi çözüm’  bulunmamış olması.  Aslına bakarsanız, Güneylisi de Kuzeylisi de mevcut duruma  iyice alışmış durumda. Güneyli Kuzey’e, Kuzeyli Güneye (turist gibi de olsa) gidip gelebiliyor. Ama diyalog kurabilenler için bile, ‘karşı’dan gelen birisi,   ‘misafir’ sadece.  Yani,  Kuzeyli ile Güneyli biribirinden kopmuş durumda.  Her geçen yıl da kopmalar çoğalmakta. Kuzeydeki nüfus yapısındaki hızlı değişim bu kopmanın birkaç yıl içinde hangi boyutlara varacağının sinyallerini veriyor zaten.

*  *  *

‘Çözüm’ bulunmazsa neler olabilir ? Bu soruya,  tekrarlar yaparak olasılıkları sıralamayalım yeniden.  Hangi olasılık Kıbrıslı Rumlarını nasıl ve hangi boyutta etkiler ? Kıbrıslı Türkleri nasıl ve hangi şiddette etkiler ? İşte iki çok  kritik soru daha...


Sokak Ağzı

“Bu köşede, orada burada kulağınıza gelenler yanısıra, size gönderilen mesajlara yer verdiğinizi söylüyorsunuz.  Ama mesaj sahiplerinin isimlerini yazmaktan hep kaçınıyorsunuz....”

Yanıt: Doğru. Haklısınız. Nedeni çok basit aslında. Bazıları isimlerinin kullanılmasını istemiyor.  Hep sordum, çoğu,  isminin yazılmasını istemedi.  Uzunca bir süredir sormuyorum da artık... Bir kısım notlar ise, bakkalda, kasapta, süper-markette ve benzeri genel yerlerde konuşulanlardan derlenmektedir.  Yorumların altına isimlerinin konmasına izin verenlerin isimlerini  koyabileceğimi bu vesile ile belirtmek isterim. İlginize teşekkürler.

**

“Aha bu da biddi.. Bir umud dönemi daha kapandı. Ne biz bilirig ne istediğimizi, ne da Rum... Neydi olacağı....”

**

“Trafiğe çıkmaya korkar oldum ben artık. Bir karmaşadır gider.  Kırmızı ışıkta geçenler mi istersiniz ? Hız yapanlar mı istersiniz ? Dümende telefonla konuşanlar hatta mesaj atanlar mı istersiniz ? Acaip park etmeler mi istersiniz ? Her şey ama her şey var. İşin garibi, bu kahramanlarımız,  bütün bunları, Rum tarafına geçtiklerinde hiç yapmıyorlar...”

**

“Gittiler, gezdiler, yediler, içtiler geldiler. Politikacılarımız da, gazetecilerimiz da... Kaç para harcandı bu turistik geziye çok merak ediyorum.”

**

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2959 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar