Şonya'dan Taçoy'a sert çıkış
DP-UG eski Genel Sekreteri Bengü Şonya, DP’nin ‘UG’ kanadını, özellikle de Genel Sekreter Hasan Taçoy’u çok sert eleştirdi..
“Partiyi TARUMAR eden, 6 AYLIK ADAM!”
Yenidüzen- Kanal SİM
DP-UG eski Genel Sekreteri Bengü Şonya, DP-UG içinde son günlerde yaşanan sıkıntıları Kanal SİM’de katıldığı Öğlen Postası’nda değerlendirdi.
‘Şimdiki Genel Sekreter gibi aydan gelmedim ben partiye’ derken, partiden istifa edenlerin kendisiyle görüştüğünü ancak partide başlayan bu hareketle bir bağlantısı olmadığını ifade etti.
Bengü Şonya, DP’nin ‘UG’ kanadına, özellikle de Genel Sekreter Hasan Taçoy’a çok sert eleştiriler getirdi.
Şonya’nın ifadeleri şöyle:
“İstifa edenlerin %100’ü DP’li”
“İstifa edenlerin %100’ü Demokrat Partili’dir. Zaten UG dediğiniz kanat, Taçoy ve ekibi bu partiye hiçbirini getirmemiştir taban olarak. Bu ekibin partiye getirdiği insanlar, üst… Müdürler, müsteşarlar, kendileri vekil olarak, o kadar.
Tabandan, UBP tabandır diyebileceğiniz insanlar DP’ye kayması kesinlikle yoktur. Dolayısıyla bu aşama istifa edenler de, 22 yıllık DP’lilerdir.
Bu insanlar, bütün bu siyasi hayatları boyunca her şeyleriyle DP’ye hizmet eden insanlardır.”
“Parti Taçoy’un partisi değil!.. Derdi kapağı UBP’ye atmak”
“Dolayısıyla 6 ayda partiye genel sekreter olan Hasan Taçoy, çok kolay bir şekilde ‘Giden gitsin, kalan ağlar bizimdir’ diyor. Parti kendinin partisi değil, taban kendinin tabanı değil, dolayısıyla parti darmadağın olsun, taban gitsin, yeter ki Sayın Taçoy işbirliği mişbirliği, sağda birlik diyerek kapağı tekrar UBP’ye atsın. Bütün derdi bu… O ve kendisiyle beraber birkaç kişi…
Dolayısıyla DP’nin içine düştüğü durum umurunda bile değildir. Örgütleri tanımıyor, insanlarla konuşamıyor dolayısıyla örgütleri tanımış olsaydı zaten bu olaylar durmazdı.”
“Örgüt başkanları Taçoy’u haşladı”
“Akşam Lefkoşa’da örgüt başkanları toplandı. Bir şekilde içlerinden bir tanesi Sayın Taçoy’a bildirdi. Sayın Taçoy aradı, ‘Ne yapıyorsunuz, benden habersiz toplantı mı yapıyorsunuz’ diye…
Sayın Taçoy’u bayağı haşladı örgüt başkanları… Aralarında sert tartışmalar geçti, dolayısıyla Lefkoşa kaynamaya başladı.
Akşamki toplantı öğrenildikten sonra, bu sabah da ilçe başkanının istifası basına düştü. Benim yorumum şudur, zaten Ozan Bey oraya gerçek bir ilçe başkanı olarak oturtulmamıştı. Sayın Taçoy’un örgütlerde yapacağı manevraları bir şekilde kamufle etmek için tutulan, gerçekten fiilen çalıma yapmayan, örgütleri tanımayan bir şahıstı. Benim tahminime göre akşam örgütlerin toplandığı haberi alınınca, üst yönetim kendisini aradı ve ‘sen nasıl ilçe başkanısın örgütleri toplanıyor senin haberin yok’ dendi, o da ‘alınız başınıza çalınız’ dedi büyük bir ihtimalle... Ozan Bey zaten istifasını verecekti, kaldıramıyordu.
Partinin kendisinin ön ayak olduğu ama sonradan kaldıramadığı bir duruma düştü parti, dolayısıyla kendisi zaten her halukarda istifa edecekti, bunu bir fırsat olarak gördü.”
“Parti ‘sonradan gelenlerin’ arzuları doğrultusunda gidiyor...”
Güzelyurt’ta 100’lerce insan istifa ediyor, Lefkoşa’da ilçe başkanı istifa ediyor, tek tük istifalar var, benim aldığım bilgiye göre Esentepe Örgüt Başkanı da istifa etmiş, Gönyeli Örgüt Başkanı istifa etmiş kabul ettiler etmediler diye oyalıyorlar, halbuki istifa tek yanlı bir müessesedir, birinin kabul etmesi gerekmiyor. Başka yerlerde de münferit istifalar var. Halen daha ‘bana şantaj yapıyorlar, beni tehdit ediyorlar’ tavrı…
Benim bildiğim kadarıyla bir şey istemiyor bu insanlar… Bu insanlar partinin gidişinden hoşnut değil. Bu partinin bir çıkmaza doğru gittiğini, parti olmaktan çıktığını, 20 yıldır içinde bulundukları müessesenin bir şekilde burnundan, sonradan gelmeler diyorum ben bunlara artık, bunların arzuları doğrultusunda bir yerlere götürülmeye başlanmasına tepki koyuyor.”
“Sen kimsin be kardeşim de Hükümet’i bozacaksın?”
“Son yapılan MYK toplantının gündemi, Hükümeti bozmakmış… Sayın Taçoy o toplantıya büyük havalarla girdi. Aşağıda bir sürü insan topladı, ‘İşte giriyorum Hükümet’i bozayım’ falan filan…
Sen kimsin be kardeşim de Hükümet’i bozacaksın, nedir alternatifin senin? Bunlar ciddi düşünmeden, insanlara sormadan, danışmadan, Parti Meclisi ile konuşmadan… Bir kişi, iki kişi… Zorlu Töre örneğin, ‘Gittim, gidiyorum’…
Tabana bakacaklarına milletvekillerine baksınlar. Partiye ortaya koyduklarına tamamen ters açıklamalar yapıyor milletvekilleri…
Taban rahatsız da milletvekilleri çok mu rahat? Tabana söz geçiremezsiniz diyelim, milletvekillerine de mi geçiremezsiniz? Yok mu grup disiplininiz? Başkan nerede?”
“Kriz ‘UG’ Milletvekilleri’nin çıkardığı krizdir!”
“Kriz ‘UG’ Milletvekilleri’nin çıkardığı krizdir… Düşününüz, 8 yıl sonra iktidara geldiniz, bir ortaklık kurdunuz… Yani şimdi UBP’yle bu koalisyon kurma merakı nedir? Bir kere rakamda sorununuz var, siz 9 ay önce bu insanlara karşı büyük bir savaş verdiniz… Eleştirdiniz, çeşitli lakaplar taktınız olumsuz yönde… Şimdi ne oldu, ne değişti?
Zaten CTP ile DP’nin koalisyon nedeni, UBP’nin resmin içersinde olmamasından dolayıdır. Vatandaş size sorar, ‘dün eleştiriyordunuz, bugün nasıl koalisyon kurarsınız’ diye…”
“Denktaş 3-4 bakanlığa denk gelen güçler geçirdi eline ama hiç rahat durmadık…”
“Oturdunuz, pazarlıklar yaptınız. Bizzat ben yaptım bu pazarlıkları… İstediğinizi aldınız. Sayın Serdar Denktaş 3-4 bakanlığa denk gelen güçler geçirdi eline ama bunu yaptıktan sonra da hiç rahat durmadık. Ben DP adına konuşuyorum, ‘Yok giderim, yok bozarım, yok şunu atarlarsa ben de Hükümeti bozarım…’ Böyle rahatsızlık olmaz, bir koalisyon kurdunuz bileceksiniz ki halk size bu görevi verdiyse o şekilde gideceksiniz.”
“Demek ki hedef artık partiyi büyütme değil…”
“Yerel seçimlerde bir partinin başka bir parti ile ittifak yapması CTP’yi alakadar etmez. Ortaklık yapılacaksa benim görüşüm CTP ile yapılması gerekirdi. UBP ile aynı tabandan oy alıyorsunuz siz… Sizin bir iddianız var ki bugün artık o iddiayı söylemiyorsunuz, ‘Sağın birinci partisi olma’ iddianız var… O zaman ne yapacaksınız, rakibinizi yontabildiğiniz kadar yontacaksınız. Hükümet’ten uzak tutabildiğiniz kadar tutacaksınız ki küçülsün.
Demek ki hedefiniz partiyi büyütmek değil, UBP’nin de gücünü kaybetmemesini sağlayarak dengede götürmek. Bunu bir parti başkanı, genel sekreter yapamaz. Nedir bir partiyi kişisel çıkarlar uğruna parti olmaktan çıkarmak…
Çok açık görülüyor ki Sayın Taçoy, Sayın Zorlu Töre hasret kalmışlar UBP’ye, geri dönmek istiyorlar bu bir, ikincisi de, ‘Bozalım bu Hükümeti belki tekrar kurulma aşamasında bize de bir şeyler düşer’ görüşündeler…”
“Töre isterse bugün döner ama Taçoy’u kimse kabul etmez!”
“Zorlu Töre bugün isterse, bugün UBP’ye geçebilir, Taçoy’u kimse kabul etmez. Net söylüyorum Taçoy’u UBP kabul etmez. Bizim çektiğimiz gibi onlarda çok çektiler Taçoy’un elinden… Bugün bizim partimiz içinde yaptıklarını, UBP içinde yapıyordu bu adam… DP’yi tarumar etti bu adam… Yabancı bir partiden gelen 6 aylık bir adam başka bir partiye nasıl genel sekreter olur siz bana açıklayınız bunu… İşte örgütler patır patır dökülüyor, gidip konuşamıyor. Bir genel sekreter kendi tabanına ‘Gidin umurumda değilsiniz’ nasıl der… Demek ki siz bu partinin genel sekreteri değilsiniz. Bence Sayın Taçoy derhal istifa etmelidir. Bu partide yeri yoktur, tabanda da yeri yoktur.”
“Tabana hakaret ediliyor…”
“Açıklamalara bakıyorum ve gülüyorum... Kapı kapı gezdiler 14 kişiyi geri çevirdiler ama istifalar 100’lercedir.
Tabana artık saygı da kalmadı. Hakaret hamiz konuşmalar yapılıyor ve o toplantıdan çıkanlar 10’larca daha istifa getirdiler.”
“Bunlar afra tafra, Hükümet bozulmaz…”
“Hükümet bozulmaz. Bunlar hep afra tafradır. Bu gürültü Taçoy ve ekibi tarafından çıkarılacak, MYK’ya baktığım zaman, Taçoy’un etkileyebileceği hiçbir isim yoktur. Parti Meclisi’ne bakıyorum, orada da yok.
Serdar Denktaş’ın sözünden çıkmayacak insanlardır bunlar, ben de Serdar Denktaş’ın Hükümeti bozmak gibi bir niyeti olmadığını düşünüyorum. Serdar Denktaş bence ittifakı bozmak istiyor.”