1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Sorumluluk, Siyaset ve Eğitim
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Sorumluluk, Siyaset ve Eğitim

A+A-

Kuşkusuz hemen herkesin konuştuğu tek gündem; UBP’nin çekilme kararından sonra yeni hükümetin nasıl olacağıdır? Çok değişik senaryolar dillendiriliyor… Herkese göre yeni bir model, yeni yeni beklentiler var. Bu beklentilerin kişisel çıkar değil de toplumsal yarar adına olması taşıdığımız sorumlulukla ilişkilidir… Bu nedenledir ki; siyasetin ve siyasetçinin taşıması gereken en büyük değer sorumluluktur. Siyasi anlayışla bezenmiş bu değerin bugünü olduğu gibi geleceği de şekillendireceği aşikardır.

Öte yandan geleceğin ihtiyaç duyduğu özelliklerle beraber sorumlu bireyleri, sonuçta da sorumlu bir toplum oluşturmak eğitimin işidir… İşte bu nedenle; sorumluluk, siyaset ve eğitim birbirini tamamlayan kavramlardır.
Peki, ama bireyler neye karşı sorumlu olmalıdırlar? Bu sorunun birden fazla yanıtı vardır: Çevreye, doğaya, yasalara, etik değerlere… Bu listeyi uzatmak mümkün ancak hiç şüphe yok ki esas sorumluluk duyulması gereken, insanın kendisidir. Yani bireyler, kendileri dışındaki insanlara, özellikle de onların insanca yaşamına karşı sorumludurlar… İşte tam da bu nedenle;  eğitim, rast gelelikten uzak, ciddi planlama ve programlamayı gerektiren bir iştir. Eğitim maksatlıdır. Eğitimin belirlenmiş hedeflere ulaşmak gerekliliği vardır. Eğitim sistemi sorumlu insanı yetiştirecek bir anlayışa sahip olmalıdır.

Ne yazık ki Kıbrıs Türk eğitim sistemi birçok bakımdan eleştirili almaktadır. Bu eleştirilerin en önemlisi de eğitim sisteminin çağdaş olmayan, eğitimdeki yeni yaklaşım ve kuramların çok uzağında unsurlar taşımasıdır… Eğitim sistemimizin çok sayıdaki olumsuz unsurları yanında bir de “sorumsuzluk” olarak nitelendirilecek uygulamalarla kaşı kaşıya kalması, eleştiri alan en önemli yanlarından birisidir. Eğitimi günübirlik ve siyasi kaygılar taşıyan politikalarla yönetme burada bahsedilen sorumsuzluğun en açık göstergesidir. Örneğin eğitim yöneticileri geleceğin bireylerini bugünden yetiştirme sorumluğunu taşıyorlar mı?

Eğitim sisteminin amaçları, toplumun ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzerine odaklanmalıdır. Günübirlik politikalardan uzak, siyasi düşüncelerden arındırılmış ve uzun vadeli olmalıdır. Eğitim sistemine siyasi çıkarlar değil; akılcı, mantıklı, eğitim bilimi anlayışları yön vermelidir.

Hangi geleceğin kapımızı çalacağı ve kapımızı çaldığında da bizim ne kadar hazır olduğumuz eğitim sistemimize bağlıdır. Bu duruma hazır bir eğitim sistemi yaratma da sorumluluklarımızı yerine getirmekle şekillenecektir.

Şimdi… Yazının başında kavramlara tekrar bir göz atın ve şu sorulara yanıt verin: Sizce, bizi hangi gelecek bekliyor? Ve o gelecek geldiğinde biz hazır olacak mıyız? İşte bizim sorumluluğumuz da, bu durumu içselleştirmiş yöneticileri seçebilme sorumluluğudur…

--------------------------------------------------------------

Aklınızda Bulunsun


ÖSYM’de Yanıt Kağıdı Değişikliği

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir, kurumun uyguladığı sınavlarda sorularla yanıt kağıdını aynı kitapçıkta birleştirecek yeni bir uygulama geçeceklerini, böylelikle adayların hem yanıtları kaydırma riskinin ortadan kalkacağını hem de zaman kaybetmeyeceklerini ifade eden bir açıklamada bulundu.  ÖSYM Başkanı Demir, “Sınavlarda, artık ayrı bir yanıt kağıdı olmayacak ve soru kitapçığında direkt soruların altında yanıt alanı yer alacak” dedi.

Demir’in açıklamasına göre; ÖSYM tarafından yeni bir teknolojik program geliştirdikleri ve bu programla sınavdaki testlerin tek kitapçık durumunda adaylara verileceğini kaydeden Demir, şu şekilde devam etti: “Her bir problemin altında yanıt alanı olacak, o yanıt alanına aynen optik okuyuculu yanıt kağıdını işaretler gibi kişiler işaretleme yapacak. Sınav kitapçığındaki tüm sorular yine çoktan seçmeli olacak, her soru için beş farklı seçenek yer alacak. Cevaplar, her problemin bitiminde bulunan yanıt alanlarına işaretlenecek. Kitapçıkların bütün sayfaları, ÖSYM’de taranacak, sayfa görüntüleri üzerinden görüntü prosedüre teknikleriyle adayların işaretleri belirlenecek ve bilgisayar ortamında değerlendirilecek.”

Açıklamada uygulamayı ufak çaplı bir sınavla başlatacaklarını bildiren Demir, “uygulamaya ilk olarak 30 Nisan 2016 tarihinde ÖSYM tarafından Türkiye’de yapılacak 2016 İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavı (2016-İSG) ile geçilecek olup bu uygulama zaman içinde diğer sınavlara yaygınlaştırılacağını” belirtti.

 

---------------------------------------------------------------


Okumuş muydunuz?

 

Hayatın en önemli derslerinden biri; yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı anlamayı öğrenmektir.

Anthony Robbinns

Bu yazı toplam 2241 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar