1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Sorun belli: Yüksek beklenti, düşük sürat
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Sorun belli: Yüksek beklenti, düşük sürat

A+A-

Cumhurbaşkanlığı seçiminde sol ve sağ adına çok ilginç bir süreç yaşadık.

Seçimden çok önceleri 'solun' ve halkın beklentisi olan, 'solda birliğin' son hafta ciddi anlamda yürürlüğe konması seçimin sonucunu belirledi.

Adeta “Federal Kıbrıs İttifakı”na dönüşen rüzgar sandıktan zaferle çıktı.

Mustafa Akıncı 5 yıl çirkefliğin hüküm sürdüğü Cumhurbaşkanlığı'na adım attı…
 

Toplumun beklentileri her seçim sürecinde olduğu gibi bu seçimde de 'yüksek' tutuldu.
 

Adeta Akıncı'ya 'kurtarıcılık' misyonu yüklendi.

Halkın Akıncı'dan beklediği çok şey vardır, doğrudur…

Seçimin üzerinden zaman geçti.

Görüyoruz ki; Kıbrıs sorununda pompalanan aşırı iyimser atmosferin yerini yavaş yavaş yükselen negatif hava bozmaya başladı. Anastasiadis'in “Mart'a kadar çözüm zor” açıklaması, güneyden yükselen 'karamsar' anket sonuçları bu kötü çıkışlara örnek gösterilebilir, bir de aşırı fikir ayrılıklarının listesi...

Kıbrıs sorunu dışında elbette Saray'da yapılacak çok iş var.

İşten öte, ortaya konması beklenen Eroğlu'ndan çok farklı bir irade var mesela..

Örneğin, Türkiye ile 'karşılıklı saygı' temelinde bir ilişki beklentisi gibi…
 

Bu, henüz siyasetin diline yansımış değil…

Akıncı'ya yüklenen aşırı yüksek beklenti yavaş yavaş kırılıyor, bunu görüyoruz.
 

Bu kötü dili Geçitköy’deki törenlerde izledik örneğin…

Akıncı’nın törende kullandığı üslup, kendisine oy verenlerde hayal kırıklığı yarattı.

Sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla Akıncı’nın açıklamalarına üzülenler, kırılanlar çok…

Özellikle TDP’ye yakın duran bazı dostların Akıncı’ya karşı dile getirdiği eleştirilerin nereye kadar ilerleyeceğini çok merak ediyorum.

Umarım bu eleştirel duruş yalnızca törenle sınırlı kalmaz.

Zira “Bugün eleştiririm, yarın överim” mantığı bizim memlekette yaygın…

Ben kendi adıma hiç şaşırmadığımı belirtmek istiyorum.

Bu köşenin takipçileri bunun nedenini iyi bilir, geçmişte çok örnekler vererek  Akıncı siyasetini açıklamaya çalışmıştım… Neyse devam edelim…

Olayın bir de CTP tarafı var tabii…

Saray'da (kimileri ısrarla görmezden gelse de) CTP'nin desteğiyle  seçim kazanan bir Cumhurbaşkanı var…

Hükümette de her şeye rağmen CTP…

Her şeye rağmen diyorum, zira henüz halkın beklentileri tam olarak icraata yansımış değil.

Yapılan iyi işler yanında gündemi meşgul eden kurultay, kabine, atama konuları yurttaşı boğma noktasına getirdi adeta…

Temennim 3 genç bakanın da atanmasıyla yeni bir heyecan ve sinerji ile sorunlar çözülsün.

Mesela, dışarıdan bakınca tarımda çok ciddi bir reform ihtiyacı olduğunu söylemek güç değil…
Zira bunu Başbakan Kalyoncu da dillendiriyor.
 

“Devletin üreticiye para ödemesi” üzerine kurulu tarım statükosu ne siyasete ne de üretime bir şey kattı, ne yazık…

Diğer yandan ‘maliye’ herkesin malumu…

Memur maaşlarını ödeme-denk bütçe sarmalı umarım yeni dönemde tarih olur.

Bu konuda da halkın beklentisi yüksektir.

Ta en başından beri dile getirilen, hatta yeni hükümet programında da ana başlıklardan birini oluşturan “ekonominin büyütülmesi” adına adımların atılması ve buna bağlı olarak işsizliğin önüne geçilmesi yeni dönem için ciddi ve gerçekçi bir hedeftir.

Diğer yandan CTP tabanından yükselen 'özelleştirme' konusundaki hassasiyetlerin iyi okunması gerekecek.

Oluşacak bir tereddütte partinin politikaları, hükümet programı ve duruşu yeterli yanıtı içerir elbette…

Su ve elektrik gibi Türkiye ile mücadele gerektiren konuları eklememe gerek yok herhalde…

Hem sol adına hükümet etmek, hem Saray'daki lider ile barış sürecini yürütmek hem de UBP gibi hastalıklı bir ortak ile reform hükümeti sürdürmek herhalde bir parti adına yürünecek en zor yollardan biri…

Zor yolların partisi CTP yine zor bir dönemden geçiyor.

Ancak partinin hem tabanı hem de liderliği böylesi bir süreci atlatabilecek donanımdadır.

Yeter ki halkın sorunlarını analiz edebilecek, yerinde ve hızlı çözümler üretecek sürati gösterebilsin.

Özellikle süratli olmak artık CTP için elzem!

Zaman ilerliyor, şunun şurasında seçime ne kaldı ki? Bir an önce kağıda dökülen reformları hayata geçirmek için hareketlenmek gerekiyor. CTP'nin bu zor virajdaki performansı yeni dönemdeki siyasal şekillenmenin de belirleyicisi olacak. İzleyip, göreceğiz...

Bu yazı toplam 2160 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar