Uğradığı silahlı saldırı sonucu 6 Temmuz 1996'da katledilen YENİDÜZEN gazetesi yazarı- araştırmacı Kutlu Adalı, 27’nci ölüm yıldönümünde kabri başında anıldı.

Gazeteci ve yazar Kutlu Adalı anısına, Kutlu Adalı Vakfı ve YENİDÜZEN gazetesi tarafından düzenlenen anma töreni, Adalı'nın Lefkoşa Mezarlığı'ndaki kabri başında gerçekleştirildi.

Anma etkinliğinde, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ve Basın Emekçileri Sendikası da yer aldı; ayrıca  ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, CTP milletvekilleri ile gazeteciler ve Kutlu Adalı’yı sevenler ile ailesi katıldı.

Saygı duruşu ile başlayan anma töreninde konuşmalar yapıldı, Adalı’nın mezarına karanfiller bırakıldı.

Törende YENİDÜZEN Gazetesi Genel Müdür ve Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ, BASIN-SEN Başkanı Ali Kişmir, Gazeteciler Birliği Başkanı Emin Akkor, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy ve Kutlu Adalı Vakfı adına Adalı'nın eşi İlkay Adalı söz aldı.

YENİDÜZEN Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ:

“Kentin göbeğinde bir gazeteci toprağa düşürülüyorsa, polisin kuruluş yıldönümü kutlama hakkı yoktur”

Törende, Yenidüzen adına konuşan Mert Özdağ, Kutlu Adalı’nın 27 yıl önce kurşunlanarak öldürüldüğünü, sıkılan kurşunların Adalı’nın bedenine değil; barışa, demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere sıkıldığını vurguladı.

Cinayetin üzerinden çok zaman geçtiğini, çok sözler söylendiğini belirten Özdağ, içinde bulunduğumuz dönemi diğerlerinden ayıran en büyük özelliğin, bundan 2 yıl önce cinayete dair bazı itirafların ortaya çıkmış olması olduğunu belirtti.

Özdağ, “Bazı isimler verildi, bazı tarihlerden bahsedildi ve aslında bildiğimiz isimler kendilerini gün yüzüne çıkarttı. Hepimiz cinayet soruşturmasının sonuçlandırılacağı umuduna kapıldık. Ama gördük ki dönemin Polis Genel Müdürleri, sıradan bir yurttaş gibi bu itirafları izlediler, dinlediler, hiçbir şey yapmadılar” şeklinde konuştu.

Soruşturmanın bilerek ilerletilmediğini vurgulayan Özdağ, “Kıbrıslı Türklerin güvenliklerini sağlamakla görevlendirilen bu kurum, geçtiğimiz akşam kuruluş yıldönümünü kutladı. Kuruluş yıldönümleri kutlu olmasın! Eğer bir kentin göbeğinde bir gazeteci toprağa düşürülüyorsa, polisin kuruluş yıldönümü kutlamaya hakkı yoktur” dedi.

Özdağ, soruşturmanın biran önce sonuçlandırılması gerektiğine vurgu yaparak, “Sadece 2 yıl önce YENİDÜZEN’de yaptığımız röportajlar, itiraflar bile soruşturmayı aydınlatmak için yeterlidir” diyerek, “Bu cinayet eli kanlı faşist devlet çeteleri tarafından işlenmiştir. Eğer soruşturmayı ilerletmek istiyorlarsa, deliller ortadadır, bunu sonuçlandırmak çok kolaydır. Biz bu öfkeyi 27 yıldır katlanarak yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

BASIN-SEN Başkanı Ali Kişmir:

“Adalı’nın bugünleri gören yazılarında bahsettiği gibi ülkede gazetecilere ve topluma yönelik baskı giderek artıyor”

BASIN-SEN Başkanı Ali Kişmir ise her yıl yapılan anma törenine son zamanlarda daha da ihtiyaç duyulduğunu, çünkü Adalı’nın bugünleri gören yazılarında bahsettiği gibi ülkede gazetecilere ve topluma yönelik baskı rejiminin ve tehditlerin arttığını belirtti.

“Mesleği yapan arkadaşlarımız çok iyi biliyor, bu meslek içinde kendin, en güçlü görenden en alt kademedeki insana kadar baskı altında bu işi sürdürüyoruz” Kişmir, “Bu baskı rejimi sadece gazetecilere yönelik değil, topluma yönelik de artması, istemediğimiz yapıların ülkeye dayatılması, laikliğimizin ayaklarına altına alınmaya çalışılması, demokrasimizin katledilmesi gibi olayların artarak devam etmesi, 6 Temmuz’u daha da sağlam şekilde anmamız gerçeğini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

“Bu mücadelede safları sıklaştırmamız gerek” diyen Kişmir,  “2023’te bir umut oldu, ara seçim yapıldı, mesleğimizden bir büyüğümüz, Sami Özuslu’yu meclise sokmayı başardık. Bu bizim için bir gururdur. İnanıyorum ki Sami Özuslu, bizi çok iyi şekilde temsil edecek ve bu üstü kapatılan, açılması istenmeyen soruşturmanın mecliste sesi olacaktır. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, basına yönelik baskının, saldırıların önünde bir set olacağına inanıyoruz. Bir kez daha Adalı’yı, saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı.

KTGB Başkanı Emin Akkor:

“Soruşturmalar adaletli şekilde yapılmalı, failler cezalarını çekmeli”

KTGB Başkanı Emin Akkor ise Adalı’nın öldürüldüğü gün, henüz 1 buçuk yıllık bir gazeteci olduğuna işaret ederek, “Polis seslerini takip edip, gittiğimiz haberin gazeteci cinayeti olduğunu öğrendik. Ertesi günlerde Girne caddesini inleten seslerle yapılan mitinglerde görüldü ki Kutlu Adalı ölmemiştir. Adalılar ölmez” şeklinde konuştu.

Adalı’nın hem Kıbrıs Türk basınına, hem de edebiyat tarihine önemli eserler bıraktığını, çok yönlü bir aydın olduğunu belirten Akkor, “Çok yönlü bir aydın olan cinayetin failleri vicdanlarda hüküm giymiştir ama önemli olan yargının da tecelli etmesidir. Bu konudaki ısrarımızı korumamız gerek. Soruşturmalar adaletli şekilde yapılmalı,  failler cezalarını çekmeli” dedi.

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy:

“Adalı, düşüncelerinin bedeli olduğunu bilerek yazdı ve bu bedele katlandı”

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy ise, “Adalı’nın mücadelesi, mücadelemizdir” diyerek, “Adalı’nın çok farklı özellikleri vardı. En temelde bu toplumun gelişmesi için, insanların düşüncelerini korkusuzca, cesaretli şekilde dile getirmesi için çabalar sarf etmiştir” ifadelerini kullandı.

Akansoy, “Her toplumun, ilerleyişini bu tip siyasal, sosyal ve entelektüel öncülerle gerçekleştirmiştir. Adalı, düşüncelerinin bedeli olduğunu bilerek yazdı ve bu bedele katlandı” şeklinde konuştu.