Soruşturma var sonuç yok
UBP-DP-YDP hükümetinin “iktidar” sürecine ilişkin önemli yolsuzluk iddiaları ortaya atıldı, olayların bazıları polise taşındı ancak bir türlü sonuca varamadı.
Serap ŞAHİN
UBP-DP-YDP hükümetinin “iktidar” sürecine ilişkin önemli yolsuzluk iddiaları ortaya atıldı, olayların bazıları polise taşındı ancak bir türlü sonuca varamadı. Öte yandan yapılan kamuoyu araştırmalarında, ‘rüşvet’ iddialarının azımsanamayacak ölçüde çoğaldığı ifade edildi.
Yolsuzlukla ilgili konuların en başında, Sayıştay Başkanlığı’nın raporuna da yansıyan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’ndaki (KIB-TEK) yaşanan 6,7 milyon Dolarlık “zarar” oldu. Konu önce Başsavcılığa ardından da polise intikal etti ama aradan 10 ay geçmesine karşın herhangi bir tutuklama yaşanmadı.
Bir diğer konu ise YENİDÜZEN’in manşetiyle 14 Haziran 2020’de gündeme gelen ve dönemin Turizm Bakanı, mevcut Başbakan Ünal Üstel’in bakanlık görevinden alınmasına neden olan “Özel Jet” skandalı oldu. Koronavirüs salgın sürecinde ülkeye "izinsiz" giren ve Ercan Havaalanı'nda hiçbir işlem yapılmadan "karantina otel"e giden "sır kafile" hakkında polis raporu tamamlanmıştı ancak bu rapor da kamuoyu ile paylaşılmadı. Olayın üstünden 3 yıl geçti, bu da diğer skandallar gibi “unutuldu.”
Kıbrıs’ın kuzeyindeki ekmek üretimi için gereken buğdaydan, hayvanların yiyeceği arpaya kadar, ihtiyaç duyulan tüm tahıl ürünlerinin üretimi, tedariki ve ithalatından sorumlu Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) da yakın zamanda “yolsuzluk” iddialarıyla anılmış ancak bu çarpıcı iddialarla ilgili de hükümet tarafından herhangi bir adım atılmadı.
“Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi 2021” raporuna göre, her 10 kişiden 9’u “yolsuzluk sorundur”, 10 kişiden 8’i “yolsuzluk artıyor” ve her 10 kişiden 9’unun da “hükümet yolsuzlukla mücadelede kötüdür” demişti.
KIB-TEK şaibeli personel alımı…
‘Şaibeli sınav’ ve sınavsız-münhalsiz ‘geçici personel’ alımıyla gündeme gelen Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK), önce 78 kişinin, sonra 63 kişinin ve ardından da 16 kişinin daha benzer yolla geçici işçi istihdamı ile gündeme geldi. Kuruma alınan kişilerle ilgili ‘Anayasa’ya aykırı dendi, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa, “İhtiyacımız olduğu sürece alacağız, hangi hükümet isterse gelsin, bu istihdamlar ilk değil, son da olmayacak” demişti.
Yargıya taşınan tartışmalı münhalle istihdam edilen kişiler arasında en dikkat çekeni ise Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Başkanı’nın oğluydu. EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer, oğlunun sınava girdiğini ancak mülakat ile ilgili kendisine haber verilmediğini savunmuş, istifa etmesinin söz konusu olmadığını söylemişti.
Söz konusu süreç Kamuda örgütlü sendikalardan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) tarafından mahkemeye taşındı ancak henüz bir karar çıkmadı.
KIB-TEK ihalesiz yakıt alımı…
Aralık 2022’de Sayıştay Başkanlığı tarafından hazırlanan ve KIB-TEK’in 6,7 milyon Dolar zarara uğratıldığı yönünde tespitleri barındıran rapor, 8 Ocak’ta Başsavcılığa, 17 Ocak tarihinde ise soruşturma başlatılması adına Polis Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Rapora göre, 13 Şubat 2021 tarihli yakıt alımında yaşanan “ıslak imza uygunluğu” tartışmalarıyla başlayan süreç, Bakanlar Kurulu’nun defalarca ihaleleri iptal etmesiyle devam etmiş, ardından, dönemin KIB-TEK’ten sorumlu Maliye Bakanı Sunat Atun’un, Kamu İhale Yasası kapsamı dışında yakıt alımı yapılması önerisinin Bakanlar Kurulu’nda onaylanması ve Atun’un TPIC’ten yakıt alımı için başlattığı girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla, milyonlarca dolarlık alımlar patlak vermişti.
Rapora göre, hâlihazırda yakıt alımının yapıldığı ancak alacak – verecek anlaşmazlığı nedeniyle kurumla davalık hale gelen Sidereal Lines LTD, KIB-TEK’le imzaladığı sözleşme gereği, tek taraflı fesih durumunda bile, “talep halinde” kurumun yakıt ihtiyacını karşılama yükümlülüğündeydi. Ancak kurum yönetiminin, bu 3 aylık süreçte şirketten talepte bulunmadığı, bunun yerine 3 ayda 20 kez ihalesiz alım yaptığı tespit edilmişti.
Bu kapsamda KIB-TEK, Bakanlar Kurulu kararıyla, Kamu İhalesi Yasası’na aykırı şekilde; İçkale isimli şirketten 9 kez, PETCO isimli şirketten 5 kez ve AKSA isimli şirketten 3 kez olmak üzere, toplamda 20 kez ihalesiz alım yapmıştı.
Rapora göre, söz konusu yakıt alımları eğer sözleşmenin devam ettiği Sidereal Lines LTD’den alınsaydı, ödenecek miktar 47 milyon 575 bin 532 Dolar olacaktı. Ancak ihalesiz şekilde Bakanlar Kurulu kararıyla alınan yakıtlar, kuruma 54 milyon 317 bin 626 Dolar’a mal oldu. Bu, kurumun 6 milyon 742 bin 93 Dolar zarar ettiğini ortaya çıkarmıştı.
Polis Basın Subaylığı, 16 Ekim’de söz konusu tarihte başlatılan tahkikatın devam ettiğini belirtmişti.
Salgın döneminde özel jet skandalı…
14 Haziran 2020 salgın sürecinde ülkeye "izinsiz" giren ve Ercan Havaalanı'nda hiçbir işlem yapılmadan "karantina otel"e giden "sır kafile" hakkında polis raporu tamamlanmıştı ancak bu rapor da kamuoyu ile paylaşılmadı. Olayın üstünden 3 yıl geçti, bu da diğer skandallar gibi unutturulmaya çalışıldı.
TÜK de yolsuzluk iddiaları ile anıldı
Kıbrıs’ın kuzeyindeki ekmek üretimi için gereken buğdaydan, hayvanların yiyeceği arpaya kadar, ihtiyaç duyulan tüm tahıl ürünlerinin üretimi, tedariki ve ithalatından sorumlu Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) da yakın zamanda “yolsuzluk” iddialarıyla anılmıştı.
Yerli bir şirketin spot piyasadaki ürünü, TÜK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun tarafından, kimseye sorulmadan adaya sokulduğu, üstelik bu ürün, TÜK’ün ürün teftiş memuru tarafından yazılan raporda ‘kirli’ olarak nitelenmiş ve Gürsel Uzun’un kapalı kapılar arakasında görüşmeler yaptığını ve konuyu Yönetim Kuruluna bile getirmeden süreci tamamladığı iddia edilmişti.
Bu iddialar, Toprak Ürünleri Kurumu’na 2019 – 2022 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmış Hasan Adahan’a ait.
Adahan, “TÜK’de yolsuzluk” iddialarının, “Aralık 2022’deki belediye seçimlerinde, UBP yerine bağımsız aday çıkmasıyla başladığını, “partisinin kendisine itibar suikastı gerçekleştirdiğini” iddia etmişti. İddiaların 25 Aralık 2022 yerel seçimlerine dayandığını, belediye seçimlerinde bağımsız aday çıktığı için şahsını karalamak adına UBP’nin kampanya başlattığını iddia etmişti.
Kendisinin görevden alınmasının ardından TÜK Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan Gürsel Uzun ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atan Adahan, TÜK’ün ürün teftiş memuru tarafından “kirli” olarak tespit edilen, yerli bir firmaya ait spot piyasadaki 2 bin tonluk ürünün, “Uzun ile şirket sahibi arasında kapalı kapılar ardında” yapılan pazarlıklar sonucu, Yönetim Kurulunun gündemine bile getirilmeden ülkeye sokulduğu iddialarında bulunmuştu. Tüm bu çarpıcı iddialarla ilgili de hükümet tarafından herhangi bir adım atılmadı.
Her 10 kişiden 9’u ‘yolsuzluk sorundur’ demişti
Prof. Dr. Ömer Gökçekuş ve Doç. Dr. Sertaç Sonan’ın “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi 2021” raporuna göre, her 10 kişiden 9’u “yolsuzluk sorundur”, 10 kişiden 8’i “yolsuzluk artıyor” ve her 10 kişiden 9’unun da “hükümet yolsuzlukla mücadelede kötüdür” demişti.
Ankete katılanların %15’i son 5 yılda belirli bir şekilde oy vermeleri için kendilerine rüşvet teklif edildiğini, %7’si cezalandırılmakla tehdit edildiklerini belirtmişlerdi.
Hem çıkar gruplarının nüfuzu, hem de ihalelerde rüşvet konusunda AB ortalaması %50’nin biraz üzerindeyken, bizde ise bu oran % 68 olarak belirlenmişti.
Rüşvet konusunda en yüksek oranın %11 ile devlet hastanelerinde olduğu görülen raporda, bir başka deyişle, her yüz kişiden 11’i sağlık hizmeti alırken rüşvet verdiğini söylemişti. Yine rapora göre ülkede torpil kullanma oranı %56, yolsuzluğu tolere etmeme oranı ise %83 olarak sonuçlanmıştı.