‘Sosyal’ Hallerimiz
- Kameraya çok bezgin bakıyorsun aşkım, eğleniyormuş gibi yapsan? Herkese birlikte çok eğlendiğimizi gösterelim istiyorum. Biz harika bir çiftiz. Ne demek ben eğlenmiyorum?
- Sorma, akşam şarja takmayı unutmuşum, öğlene doğru telefonumun pili bitti. Çok moralim bozuldu, çok! O kadar şeyi boşu boşuna yaşadım, düşün. Resmini çekip İnstagram’a atamadıktan sonra, en güzel macerayı yaşamışın, neye yarar?
- Ne demek benim Facebook hesabım yok? Hiç başka insanların hayatlarını merak etmez misin sen? Hayatını paylaşmak istemez misin? Yoksa özgüven sorunun mu var?
- Çok mutsuzum. Sosyal medyadan takip ediyorum, milletin harika bir hayatı var, her akşam başka bir eğlence, çiçekler, böcekler, neler neler. Benim hayatım çok sıradan, bomboş, yalnız. Çok mutsuzum, çok.
- Bu resim olmamış, tekrar çekiyoruz. Sen biraz başını yukarı kaldırsana, sen de gülümse! Paylaşılacak kalitede bir poz verirseniz başka yok, söz. Siz de güzel görünün ama, başlar yukarı, dudaklar dışarı. Çe-ki-yorum, cheesssseee.
- Kimse yemeğine dokunmasın, önce güzel bir resim çekelim, sonra başlarız.
- Yüzüme bakacak olan var mı bu masada? Hepiniz telefonlarınıza gömüldünüz, aylardır görüşmedik yahu, ayıp yani. Whatsapp’dan grup kurup mesaj mı atsam size, napsan?
- Buraya kadar beni dinlemeye geldiniz, zahmet ettiniz de, beni mercek arkasından izlemeseniz, kameralarınızı aşağıya indirseniz diyorum. Emin olun tüm bu görüntüleri youtube’da zaten bulabilirsiniz, tekrar çekmenize gerek yok!
- Telefonumu verir misin canım? Az önce Hastane’deyim diye check-in yapmıştım, kaç kişi beğenmiş, kaç kişi geçmiş olsun demiş, diye bakıp hemen geri vereceğim. Söz veriyorum!
- Bak hayatım, az önce bir resim paylaştım, ona yorum yapmanı istiyorum. Ne kadar güzelsin tarzında bir yorum yapar mısın lütfen? Çatlatmak istediklerim var da!
‘Sosyal medyadaki havan kadar varsın!’ demiş herhalde birileri bir zaman bize. Sürekli kendimizi, en güzel, en özel anlarımızda en sevdiklerimizle resmedip harika bir hayat yaşadığımızı, eşe, dosta, ama en çok da düşmana, eski sevgiliye, belki potansiyel yeni aşka duyurmak ihtiyacı duyuyoruz.
Çizdiğimiz profillere bakılırsa, herkes mesut, herkes seçimleri ile mutlu, pişmanlık, huzursuzluk, kavga kalaba kimsenin hayatına uğramıyor, hep bir vur patlasın, çal oynasın halleri. Kıskananlar da çatlasın elbet.
Etrafıma bakınıyorum, gördüğüm resim tam tersi. Herkeste bir bezginlik, bir mutsuzluk, hep şikayet halleri. Gerçek hangisi, kim yalan dünya kestiremiyorum doğrusu.