Sosyalist CTP ekonomik büyümenin teminatı…
Ekonomik büyüme üretim kapasitesinde meydana gelen artıştır.
Bir ülkede tanesi 1 TL olan 1000 ekmek üretilmişse, o ülkenin GSYH’si 1000 TL’dir. Bir sonraki yıl üretilen ekmek sayısı 1100’e çıkmışsa o yıl için GSYH 1100 TL olarak hesaplanır. Bu ekonomi bir önceki yıla göre yüzde 10 büyümüş sayılır. Ekmek birim fiyatlarındaki olası artış nedeniyle GSYH’de yaşanacak yükselmeler nominal büyümeyi şişirse de ekonomik büyümeden kasıt fiyat artışlarından arındırılmış büyümedir yani reel büyümedir.
Bu yıl küresel ekonomideki büyüme oranının yüzde 3,3 olacağı öngörülmektedir.
Latin Amerika ülkelerinin ortalama yüzde 1,3; gelişmekte olan Avrupa ülkelerinin yüzde 2,5; Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin ise yüzde 2,7 büyümesi beklenmektedir.
Dünyada gelişmekte olan tüm ülkelerin ortalama büyüme oranı yüzde 1,8 olarak hesaplanmaktadır.
Euro Bölgesi bu yıl sadece yüzde 0,8 büyüyecektir.
ABD, yüzde 2,2 büyüyecektir.
2015’te ise ABD ekonomisinin yüzde 3,1; Euro Bölgesi’nin yüzde 1,3 büyüyeceği hesaplanmaktadır.
KKTC ekonomisinin 2014’te yüzde 2,9 büyüyeceği öngörülürken 2015’teki büyüme oranımızın yüzde 4,1 olacağı hesaplanmaktadır.
Bir başka deyişle, 2013’te 1000 ekmek üretmişsek 2014’te 1029, 2015’te ise 1071 ekmek üretmiş sayılacağız.
2013’te 1000 ekmek üreten Euro Bölgesi’nde ise 2015’te üretilecek ekmek sayısı sadece 1021 olacaktır.
Küreselleşen dünyada ekonomik değerlerin ülke sınırlarına hapsedilmesi söz konusu olamayacağına göre ülkelerin ürettiği ekmeklerin kendi toplumlarınca tüketilebilmesi için yapmaları gereken, yapılabilecek şeyler muhakkak ki vardır.
Değişen dünya koşullarında çözümsüzlüğün arkasına gizlenip 20. yüzyıl kalıntısı yasaklardan medet umarak değil, büyüyen ekonomimize insanımızın daha fazla katılmasını sağlayacak çağdaş yaklaşımlar sergileyerek bu yolu yürümemiz gerekmektedir.
Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması yanı başımızdaki Türkiye ekonomisi başta olmak üzere bölge ve dünya ekonomisi ile entegrasyonumuzu hızlandıracak, Kıbrıs Türk insanının küresel ekonomi içerisindeki hareket kabiliyeti güçlenecek ancak aynı zamanda ülkemizde üretilen ekmeklerin ülke dışına çıkışını da kolaylaştıracaktır. Dolayısı ile bizim için temel hedef çözüm sonrasında kendimizi içinde bulacağımız gerçek rekabet koşullarına hazırlanabilmektir!
Bugünkü suni istikrar ortamında küresel ekonomideki büyüme oranını dahi aşan bir büyümeye sahibiz.
Bize bu suni istikrar ortamını sağlayan Türkiye’ye şükran çekmenin de ülkemizde üretilen ekmeklerin kendi toplumumuzca tüketilebilmesi kaygısıyla tedavüle sürülen Türkiye karşıtı siyasi söylevlerin de “gerçek rekabet koşullarına hazırlanabilme” hedefimiz ile tutarlı hiçbir yanı kalmamıştır.
“Eski siyaset sıfırı tüketti” denilen hadise tam da budur.
Dünün klasik kalıplarını aşmamız ve yenilikçi düşüncelerle yolumuza devam etmemiz gerekmektedir.
Dünyadaki değişimler artık yeni şeyler söylememizi şart kılmaktadır.
Yenilmemek için yenilenmeyi, yok olmamak üzere değişmeyi aklımızdan bir saniye bile çıkarmamamız gereken bir aşamasındayız toplumsal varoluş mücadelemizin.
Ekonomimiz büyüyor ama suni istikrar ortamında Türkiye’nin mali desteğine bağımlı bir biçimde…
Albenili ifadelerle süslenmiş basın açıklamalarıyla toplumumuzu karanlığa, kireçli suya ve ekonomik darboğaza davet edenler vardır.
Değişim karşıtlığına bu daveti elimizin tersiyle itmemiz gerekir.
Suni değil gerçek istikrar ortamına kavuşabilmek adına alabildiğine gerçekçi hedeflere odaklanmamız en doğrusu olmayacak mıdır?
4,5 milyar TL’ye ulaşan kamu iç borcumuzu çevirebilecek kabiliyete ulaşmak 2015’teki öncelikli hedefimiz olmalıdır.
Maliye politikalarında başarı için siyasi istikrar, siyasi istikrar için de maliye politikalarında başarı olmazsa olmazdır.
Ekonomik büyümemize katkı sağlayacak politikalar dâhil olmak üzere ülkede uygulanacak tüm politikaların doğru mali zeminde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ülkemizin özgürlükçü sosyalist ve federalist partisi CTP, ekonomik büyümemizin de gerçek siyasi ve ekonomik istikrar ortamının da teminatıdır…