SOYUT SOMUT
“Soyut ifadeler” dedi masadaki liderimiz, “Ortak Metin” için!
Pek çok “somut” ifade orada duruyor aslında, ‘okumasını’ isteyene…
Ve ‘somut’ bir ‘heyecan’ var ortada, ilk görüşmenin ardından iyice yükselen...
***
“Çözüme bağlanmamış tüm ana konular masada olacak ve birbirleriyle bağlantılı olarak görüşülecektir” deniyor…
Demek ki geçmişten “bağlanmış” kimi uzlaşılar da var...
***
Dahası…
“Ortak Metin”le birlikte temel ilkelerin de altı çizildi yeniden...
“Birleşik Federal Kıbrıs”a ulaşmak ana hedef... Evelemek, gevelemek yok!
Ne “KKTC” ne de “Kıbrıs Cumhuriyeti”…
Çok açık, somut, net…
Ve “Birleşik Kıbrıs” tek egemenliğe sahip olacak…
İki lider de onayladı…
Tek uluslararası kişiliği olacak…
Tek bir birleşik Kıbrıs yurttaşlığı…
Tüm birleşik Kıbrıs vatandaşları aynı zamanda ya Kıbrıs Rum kurucu devletinin ya da Kıbrıs Türk kurucu devletinin vatandaşları olacak…
Ama ‘federe devlet’ yurttaşlıkları “Birleşik Kıbrıs” vatandaşlığının yerini tutmayacak…
Yine somut, açık, net.
***
“Birleşik Kıbrıs Federasyonu eşit statüde iki kurucu devletten oluşacak.”
Artık “kurucu” ya da “federe” devletler üzerinden bir tartışma yapılmayacak kadar “somut” bir uzlaşı var ortada…
“Bir bütün olarak ya da kısmen bir başka ülkeyle birleşme veya her türlü taksim ve ayrılma veya düzende herhangi başka tek yanlı değişiklik yasaklanacak” deniyor ki çok anlaşılır, somut bir başka gerçek bu…
***
Kim ne derse desin bana göre en fazla da ‘mülkiyet’ sorunudur Kıbrıs.
Ve “müzakere” sürecidir başlayan…
Oysa en temel ihtiyaçlardan bir diğeri de “barış” sürecidir…
Bakalım Eroğlu, “müzakere” kadar “barış” sürecine de katkı koyacak mı?
Bunun için yeni ‘barış köprüleri’nin oluşmasına öncülük etmeli, değişmelidir yaşam pratiğini mutlaka…
Çok daha özenle seçilmelidir sözcükler…
‘Ortak Metin’ somuttur…
“Soyut” olan “müzakere” yanında “barış” sürecine liderlerin ne kadar inandığıdır.
Ve ‘niyetleri...’