Spor Fonu ve MOK'un etkin tavrı
Milli Olimpiyat Komitesi’nin çok uzun bir aradan sonra asli üyeleri olan 32 federasyonu, yeniden bir çatı altında toplama girişimleri en nihayet sonuç vermiştir.
Yıllardır iki başlı bir yapıya sahip olan MOK nihayet tek çatı altında bir araya gelbilmiş ve sabah kahvaltısında Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Sn. Asım İdris ile sorunlarını tartışma fırsatı bulmuştur. Gerçi sayın bakanın o koltukta çok uzun ömrü yoktur. Buna rağmen eski bir sporcu ve olaylara yakın olması açısından kendisine yöneltilen sorulara makul ve mantıklı cevaplar vermiştir.
Aslında şu yazımda MOK'un yapısını tartışmak istemiyorum. Çünkü şimdi toparlanma ve yeniden yapılanma zamanıdır. Dün sabah kahvaltısında bir araya gelen MOK'un asli üyeleri federasyonlarımızın, bir çok sorunları olduğunu ve bu sorunlara yıllardır çözüm üretilemediğini bunun nedeninin de çift başlılıktan kaynaklandığını gördüm. Umarım bundan sonra daha adaletli ve her federasyona eşit şekilde davranarak sporumuzu daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz.
Dünkü toplantıda ne yazık ki spordaki sorunların bu statüko içerisinde çözülemeyeceğini gördüm. Yıllardan beridir süre gelen sorunlar, maalesef popülist zihniyetlerle, adaletsiz dağıtımlarla, denetimsizliklerle ve ahbap çavuş ilişkilerinden bir türlü kurtulamadıgımızı gördüm. Bunun birincil nedeni uluslararası tanınmamışlıktır. Herkes başına buyruk hareket ettiği sürece ve hiç bir sorumluluk taşımadıgı sürece sporumuza disiplin gelmesi mümkün değildir. Ancak sadece tanınmamışlığın arkasına sığınmak da doğru değildir. Bir kere Genel Bütçe’den spora ve gençlige ayrılan pay % 1 olursa, bu ülkede sporu degil tartışmak konuşmak bile abesle iştigaldir. Ülkeyi yönetenlerin Gençliğe ve Spora verdikleri önem buysa, özverili çalışan federasyon başkan ve yöneticilerinin feryatlarına kulak veren kimse olmaz.
Ayrıca, şans oyunlarından elde edilen ve ülke sporunun gelişip yaygınlaşmasında önemli katkı payın bulunan Fon'un da, TC ile yapılan protokolde, 2014 yılında genel bütceye aktarılacak olması, sporumuza önemli ölçüde darbe vuracaktır.
Federasyonlardan beklentim, kendi sorunlarını bakana aktarırlarken, genel olarak tümünü ilgilendiren ve bu meblanın kazanılmasında çok mücadeleler veren geçmiş federasyon başkanlarının üstelik de yasal olarak elde ettikleri şans oyunları gelirlerinin ortadan kalkmaması için güç birliği yapmaları ve bu konuda kamuoyu oluşturmalarıdır.
Şunu çok iyi bilmelidirler ki, şans oyunlarından elde edilen gelir ortadan kalkarsa, genel bütçeden spora ayrılan % 1 lik payla hiç bir etkinlik yapılamayacaktır. O yüzden bir an önce tüm federasyonlar toplanıp bir deklerasyon yayımlayıp bu paranın daha da artırılması ile birlikte genel bütçeden çıkartılıp, sadece spor ve gençlik için harcanabilecek bir konuma getirlmesinin mücadelesi verilmelidir.
Bu fon zamanında bir çok mücadeleler sonunda elde edilmiştir. Hem de yasal olarak elde edilmiştir. Bu gün yapılan bir çok tesi bu fondan sağlanan kaynaklarla yapılmıştır. Yurt dışı temasların büyük bir bölümü de bu fondan karşılanarak sağlanmıştır. Sporun gelişmesi, motivasyonun artması ve başarılı sporcuların desteklenmesi de bu fondan yapılmıştır.
Bu fonun ortadan kalkması demek sporun büyük darbe alması demektir.
Yeniden toparlanan MOK bir an önce federsyonları toplayıp bu konuda etkin rol almalıdır. Yoksa bu fon kaybedilirse hepiniz sefilleri oynayacaksınız haberiniz olsun.