Zekai Altan

Mehmetcik yani Galatya ülkede 3. Cittaslow yani yavaş şehir ünvanı alan bir kentimiz. Hem de köklü ve demografik yapısı değişmeyen bir kentimiz. Üzüm ürünleri ile de ünlü. Bir de yöresel önemli özelliklere sahip. Aynı zamanda Slow-food Galatya adı ile de uluslararası bir örgüte sahip. Slow –Food’un mantığı ise kısaca fast-food’a karşı olan bir örgütsel yapılanma. İtalya’da başlayıp dünyaya yayılan bir örgütlenme. Temel mantığı ise hazır yiyeceklere karşı sağlıklı beslenme ve yöresel yiyeceklerin ve geleneklerin yaşatılmasını öngören bir felsefe. Bu felsefeyi bilinçli veya bilinçsiz olarak uygulayanlar da vardır. Galatya köyü kültürü ve gelenekleri ile yaşayan bir köy. Bu yöresel lezzetleri ve gelenekleri de sözlü esprili edebiyatı ile bir bütün olarak yaşamımızda yaşatan bir kültüre sahip. Bugün Galatya’da bu kültürü, lezzetleri, edebiyatı ve kendine özgü karakteristik özelliği ile yaşatmaya çalışan bir mekân. Star Ocakbaşı.

MEKÂN

Star Ocakbaşı Galatya köyünde. Merkezde. Tipik bir yöre mekanı. İç ve dış alana sahip. Pırıl pırıl temiz bir mekan. Salona uygun bir masa düzeni. Kuverleri hazır. Tam karşınızda ocak ve yanında da bar. İşletmecisi Çağrı Zorali. Eşi, babası Nuri ile birlikte bir aile işletmesi. Çağrı’nın bu mekanda duyduğu heyecanı görmek gerekir. Yanında babası Nuri’nin ve ailesinin desteği ile. Taze ve lezzetli olarak sunduğu mönüleri özenle hazırlayıp servis ediyor. Hele hele omuzundaki o peşkiri her şeye değer. Bir geleneğin sembolüdür peşkir. Güler yüzlü ve sempatik işletmeciliği hemen göze batar. İşte olay budur. Tipik bir aile işletmeciliği. Bu işletmeciliğe hep sahip çıktım, takdir ettim ve destekledim. Ayrıca saygı duydum. Temelinde ve ruhunda ciddi bir emek vardır, özveri vardır. Bir aile bütün olarak çalışır. Bir bakarsınız Çağrı eşi ve ailesi birlikte omuzunda peşkiri ile misafirleri ile ilginenir ve servis yaparken Nuri dostum da mangalın başında. Tabii Nuri dostum ayrı karakter. Mangalı, yemeyi ve içmeyi çok iyi bilen ve yeme-içmeden inanılmaz zevk alan bir dostumdur. Bu özelliği de buraya gelen misafirlere olumlu yönde yansır.

MÖNÜLER VE SPESİYALLER

Mönü listesi oldukça geniş bir yelpaze. Oldukça varsıl. Sistem serpme meze servisi. Yaklaşık 16 çeşit soğuk meze ve 4 çeşit sıcak meze ve ana yemek. Önce sırası ile soğuk mezeler servis edildi. Nuri dostum mangalın başında Çağrı de omuzunda peşkiri ile servis ediyor. Soğuk mezeler günlük ve taze. Humustan tahına yani eşek tepsin veya eşşek s…..in olarak bilinen geleneksel Kıbrıs mezesi. Gaynanmış padadezli ve soğanlı meze ayrı bir tat. Garavolli turşusu ve garavolli yahni. Garavollİler Kıbrıs mutfağında ayrı bir tat. Böyle garavolliyi elinize alıp kürdan ile yemek zevki de ayrı. Servis edilen tüm lezzetli mezeleri tek tek yorumlamak isterdim ancak o kadar çok çeşit olduğu  için spesiyalleri yorumlamak isterim. Ara sıcaklar ise tam bir spesiyal. Çok güzel pişirilmiş küçük tavada kuzu ciğeri ve yanında da ekşisi ve sigara böreği ile dürüme sarılmış mangalda ızgara edilmiş hellim ızgara. Bunlar gerçekten spesiyaller. Gaynanmış garavolli ile inanılmaz bir lezzet. Hem de doyurucu. Ve Ana yemekler. Et, tavuk şiş, Adana, şeftali gibi mangalda ızgara edilenlerden veya tümünü kapsayana karışık kebap siparişi de verebilirsiniz. Biz karışık kebap siparişi verdik. Ahşap tahtaya yayılmış dürüm üzerinde karışık kebaplar. Et şiş, şeftali, pirzola, Adana ve köfte birlikte. Ana yemek ızgaralar da taze. Köfte burada günlük hazırlanıyor. Taze. Star Ocakbaşı’nda bu tatlar yenir. Bu lezzetleri tatmak gerekir. En önemlisi huzurlu bir mekan. Ferah ve size  çok güzel bir keyif verecek bir mekan. Güler yüzlü ve sempatik yaklaşımları, heyecanı ile  size Çağrı servis yapacaktır. Nuri dostum da mangalda sizlere etleri kıvamında pişirecek size kalan yalnızca bu lezzetleri damak tadınızda yemek. Yolunuz Karpaz’a düşerse mutlaka buraya uğrayın. Ve güzel köy ortamında kısa bir süreyi yaşayın. Akşamları burada zaman ve ortama bağlı olarak canlı müzik programları düzenleniyor. Keyf alacağınız ve önereceğim bir mekan. Galatya’yı ve Star Ocakbaşı’nı birlikte yaşayın. Haa unutmadan şunu da belirteyim; Genelde Kıbrıslıların özelde de Karpazlıların yeme içme edebiyatı ile ilgili halk edebiyatımızın da unutulmaması gerekir. Yaptığım araştırmalarda kaynak kişilerden aldığım bilgilerde Gönyeli’de içki ne zaman içilir diye sorduğumda “Yağmur yağarsa sevinçten, yağmur yağmazsa marazdan içilir” denir. Karpaz-Galatya halk edebiyatında içki gofti olarak içilecekse “golon aspro” söylendikten sonra bardak masaya vurulur ve bardaktaki tüm içki içilirdi. Rahmetli ve çok sevdiğimiz Kemal dayımız (ağacık) da yemeyi içmeyi çok severdi ve tebessüm ederek “içkiyi masada yarım bırakan yarın karıyı da yatakta bırakır”  derdi. Bunlar da Karpaz halk edebiyatından inciler.