Sterlin cinsi öğütler
Cem Karaca meşhur 'Mapus Damları' şarkısında şöyle der:
"Düştüm mapus damlarına, öğüt veren çok olur
Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur..."
Öğüt vermek kolaydır.
Lakin çeken bilir çektiğini!..
Buradan köye kadar yol olacak kadar bol laf, tavsiye, öğüt ne işe yarar ki ondan sonra?
Zora düştükten, hapse girdikten, hasta olduktan, battıktan sonra hangi 'akıl' fayda getirir ki insana?
Bizdeki 'döviz öğütleri' gibi mesela!..
**
Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD) döneminde 'bir gece ansızın' Kıbrıs Lirası' yerine 'Turkish Lira' moduna geçirmişlerdi toplumu... Mevduatları da, yani bankalardaki Kıbrıs Lirası cinsi paraları da 36 TL gibi komik bir rakama bağlamışlardı.
Sırf bu karar yüzünden on binlerce Kıbrıslı Türk, savaşın ve göçün ardından yeni ve büyük bir yıkım daha yaşamıştı.
İnsanlar bir gecede birikimlerinin buharlaşıp gitmesine yanmış, kim bilir kaç kişiye tansiyon, şeker, kalp-damar ve kanser hastalığı musallat olmuştu.
TL'ye geçtikten sonra da zaten hiç 'para' konusunda stres azalmadı. Sürekli inip çıkan kurlar, beyin kanaması ve kalp krizine sebebiyet veren hipertansiyon misali bir 'hastalık' olarak hayatımıza girdi ve çıkmadı.
**
Döviz her hareketlendiğinde kimileri zenginleşti. Geniş yığınlar fakirleştikçe fakirleşti, aldığı krediyi ödeyemedi, dönüp başka yere borçlandı, eşdeğerden aldığı iki dönüm tarlayı da sattı, çocuklarının geleceğini de acımasız döviz kuruna kurban etti. Ancak bu süreçte biti kanlananlar da oldu. Onlar şiştikçe şişti, semirdikçe semirdi.
Patlayıncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yedi.
Toplumun geneli kaybederken onlar kazandı.
Vahşi bir sistemdi çünkü yaratılan... Hak edenin, emek verenin, ter dökenin değil, 'kısa yoldan köşe dönen'in düzeniydi kurulan!..
'Milli dava' dediler de armudu da sapıyla götürdüler.
**
Yabancı ve de yabani para birimleri her yükselişe geçtiğide 'öğüt' verenler de bol olur.
Çıkar devletin bir yetkilisi ve şöyle buyurur:
"Döviz cinsinden borçlanmayınız. Çünkü siz TL cinsinden kazanıyorsunuz. Döviz cinsini ödemekte zorlanabilirsiniz."
Wow!
Ne mühim, ne düşünceli bir analiz ve uyarı bu!
Isn't it?
Arkadaş ne kullanıyor bilemem, ama bayağı 'relax' gördüm kendisini... Ve bir miktar da sürrealist!..
Because, bu ülkede insanların geliri hariç herşey dövize endeksli ve bundan habersizmiş gibi konuşuyor muhterem!..
Etiketteki fiyat TL olsa da, o fiyat ya British Sterling'e, ya US Dollar'a veyahut Bruxxelles EURO'ya göre oluşuyor çarşıda...
**
Vakt-i zamanında "muhasebe birimini dövize endeksleyelim" tartışması yaşanmıştı bu ülkede...
20 yıl kadar öncesi...
Olmadı. Oldurmadılar. Bırakmadılar.
Sonra ne oldu?
Bankazedeler oldu. Çünkü bankalar battı.
Konutzedeler oldu. Çünkü sterlinle konut alanlar, yüzde 100'ü aşan devalüasyona dayanamadı, iflas etti, sokağa çıktı.
Bu 'zede'lik meselesi bitmedi, tükenmedi.
Bir de 'öğüt verenler'...
Hala 'akıl' veriyorlar, çaresiz insanlara...
Belki duymuyorlar ama küfrün bini bir para!..
Cinsi, kuru farketmiyor hem...
Ne verdiyse o...