Stratejik bir maçtı
İlk devrenin bitimine iki hafta kala, ligin bir çok takımını ilgilendiren Cihangir-Yenicami karşılaşması soğuk bir havada ve ağır bir zeminde oynandı. Maça futbolseverin ilgisi beklenenin altındaydı.
Bu karşılaşmadan çıkacak sonuç, ya Yenicami’yi zirvede yalnız bırakacaktı, ya da en az beş, altı takımı, zirve yarışında iddialı konuma getirecekti. Üç puanlık sistemde her an her şey olabilir düşüncesinden hareket edersek, altı veya dokuz puanlık farkın pek de büyük bir fark olduğunu söyleyemeyiz.
Genel olarak spor kamuoyunun bu maç için beklentisi, Yenicami’nin, Cihangir karşısında puan kaybetmesi ve ligdeki heyecan sezon sonuna kadar ve devam etmesi şeklindeydi. Bir çok takımın şampiyonluk yarışında iddialı olabilmesi için, liderle puan farkının açılmaması gerekiyordu. Maçın sonucu da öyle oldu ve Yenicami en yakın takipçisi GAÜ Çetinkaya’dan sekiz puanlık farkı altı puan düşürerek iddiasını artırmış oldu.
Düşünün bir kere, Yenicami cihangir maçından galip ayrılmış olsaydı, ikinci devre, özellikle ne küme düşme tehlikesi, ne de şampiyonlukta iddiası olmayan takımlar için futbol anlamını yitirmiş olacaktı.
Tabi bütün bunlar varsayımlar üzerine yapılan tartışmalardı. Esas olan, lider Yenicami’nin dün Cihangir karşısında ne yaptığıydı. Dün Yenicami galip gelmek için hiçbir şey yapmadı. Ne organize bir atak geliştirebildi, ne de pozisyon bulabildi.
Oyun tam bir strateji maçıydı. Her iki takım da kazanmayı istediği gibi mağlup olmamayı da hesaplıyordu. Bu nedenle savunma tedbirini elden bıramadan mücadele ettiler ve oyun daha çok orta alanda mücadele şekline dönüştü.
Cihangir, gol kırallığında iddialı formunda oyuncusu John'u Salih Say ve Burak ile kontrol altına aldı. İlk toplara müdahale ederek John'un pozisyon bulmasını engellediler. Zaten Yenicami orta sahasında oyun kurucu özelliğinde futbolcusu olmadığı için, John'a beklenen toplar servis yapılamadı ve Yenicami’nin en önemli gol ayağı oyundan kopmuş oldu. Burada şimdi yine Hascan’dan söz etmem gerekecek. Evet, Yenicami’de oyunu yönlendirecek yaratıcı özellikte Hascan gibi bir oyuncu yok. Bir çok maçta oyuna girip oyunun kaderini değiştiren Hascan gibi bir oyuncusu kadro derinliği olmasına rağmen yok. Bunun olumsuzluklarını eğer Hascan gibi oyun kurucu takıma alınmazsa daha çok yaşayacaklardır.
Bu maçta Cihangir'in dezavantajı kadro derinliğinin Yenicami kadar geniş olmamasıydı. Ancak Yenicami’nin derinliği vardı fakat oyunun kaderini değiştirecek oyuncusu yoktu.
Bir çok maçta Hascan’ın oyuna girmesi ile takımın hücum gücünün olumlu yönde ileriye taşıdığına çok şahit olduk. Ama dünkü maçta bu özellikte oyuncusu olmadığı için, Yenicami tüm hamlelerine rağmen maçın seyrini değiştiremedi.
Doksan dakikada Yenicami’nin akılda kalan tek posisyonu vardı. O da John'un 69’uncu dakikada kale direğine nişanladığı toptu. Oyun gelende orta saha mücadelesi ve top kayıpları şeklinde geçti. Sahanın ağır olması iyi futbol oynanmasını etkilemiştir.
Maçın hakemi Fehim Dayı iyi bir maç yönetti. Oyunda tartışılacak tek pozisyon, Halil Turan'ın yüzde yüz ofsayt pozisyonunda yardımcı hakemin bayrak kaldırmamasıydı. İyi ki bu pozisyon gol olmadı yoksa bu ofsayt, bir çok tartışmaları da beraberinde getirecekti.
Oyunun gerçek hakkı beraberlikti. Futbol adına tatmin olmamama rağmen sahadaki mücadeleden memnun olduğumu belirtmek isterim.