Strovulos’ta olası gömü yerleri...
Geçtiğimiz haftalarda bir Kıbrıslırum okurum, sürekli olarak yazılarımı okuduğunu söyleyerek arıyor beni... Ben Rumca konuşamıyorum, bu yüzden “kayıp” yakını bir Kıbrıslırum arkadaşımdan onu aramasını istiyorum...
Buluşup konuşmak istiyor
Geçtiğimiz haftalarda bir Kıbrıslırum okurum, sürekli olarak yazılarımı okuduğunu söyleyerek arıyor beni... Ben Rumca konuşamıyorum, bu yüzden “kayıp” yakını bir Kıbrıslırum arkadaşımdan onu aramasını istiyorum...
Buluşup konuşmak istiyor – bir Kıbrıslırum arkadaşımla birlikte onunla Uzunyol’da buluşuyoruz... Konuşmalarımızı bu Kıbrıslırum arkadaşım çeviriyor...
Kıbrıslırum okurum çok yaşlı değil... 1974’te 12 yaşında bir çocukmuş... Bir karma köyde yaşıyormuş... Şimdi artık bir göçmen olarak güneyde yaşıyor...
Kıbrıslırum okurum bildiklerini benimle paylaşmak istiyor...
“Bak, kimseye güvenmem, sana güvenirim” diyor...
Onu Kayıplar Komitesi yetkilileriyle buluşturma önerimi de kabul etmiyor, “Hayır, bir tek sana konuşacağım” diyor. Belli ki içinde korkular var, bunu da anlayışla karşılıyorum...
1985 ile 1988 yılları arasında bir dönemde, Strovulos’ta yeni yapılacak bir inşaat alanı yakınında çalışırken, yaşlıca bir arkadaşı onu çağırmış... İnşaatın temeli için çukur açılırken, kemikler açığa çıkmış... Hayatında ilk defa ölü insanlardan geride kalanları gördüğü için Kıbrıslırum okurum şok olmuş, hemen koşup polise telefon etmiş...
Polis gelmiş, polis kendisine ve yaşlı adama, burasının bir toplu mezar olduğunu, buldukları kemiklerin de Omorfita’dan (Kaymaklı) “kayıp” edilmiş bazı Kıbrıslıtürkler’e ait olduğunu söylemiş. Sonra polis kemikleri alıp gitmiş...
“Bu bir kuyu değildi” diyor... “Şiroyla çukur kazıp gömmüşlerdi... Kemikleri kendi gözlerimle gördüm...”
Önce bana bu yeri tarif etmeye başlıyor... Ama tarifle bir yer bulmak, hele hele üstünden yıllar geçmişse, çok zor. Bir de Strovulos benim çok iyi bildiğim bir bölge değil... “Tüm çevresine inşaat yapıldı bu yerin fakat oraya yapılmadı” diye anlatıyor... Strovulos İlkokulu’nun yakınında olduğunu söylüyor...
Sonuçta bu yeri bize göstermeye razı oluyor. Strovulos’un Konstantinoboleos Caddesi’ne gitmemiz gerekiyor. Eğer kuzeye bakacak olursanız, sol tarafınızda kalan bölgede bir yer bu... Strovulos İlkokulu’nun karşısında kalan bir bölge... Ama bu bölgeye gittiğimiz zaman panikliyor ve durmamızı istemiyor, “Arabadan fotoğraf çek, hangi arazidir hatırlamam, zaten çok bina yapıldı buralara” diyor. Hiç önemli değil çünkü madem ki Kıbrıslırum polisi bu bölgede gömülü olan kemikleri almış, mutlaka kemiklerin hangi noktadan alınmış olduğunun kaydı onlarda vardır. Kayıplar Komitesi yetkilileri bu konuda çalışma yapıp bu bölgeden çıkarılan kemiklerin akibetini araştırabilirler Kıbrıslırum polisinden. Bu konuda hiçbirşey bilmiyorken şimdi bu Kıbrıslırum okurum sayesinde bu alana bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler’in gömülmüş olduğunu, inşaat yapılırken şiroyla kazılan çukurdaki kemiklerin açığa çıktığını, bu kemiklerin polis tarafından alınıp götürüldüğünü öğrenmiş olduk. Bu son derece değerli ipuçları bakalım Kayıplar Komitesi yetkililerini nereye götürecek? Bu Kıbrıslırum okuruma sonsuz teşekkürler ediyorum çünkü bir insanlık görevi yapıyor ve bildiklerini bizimle paylaşıyor. Bu bölgeyle ilgili bildiklerimi ve okurumun bana vermiş olduğu tüm ayrıntıları, Kayıplar Komitesi yetkililerine aktaracağım ki bu olası toplu mezarla ilgili araştırmalara girişebilsinler...
Sonra Strovulos’ta başka bir yere götürmek istiyor bizi Kıbrıslırum okurum.
Eski Strovulos Mezarlığı’na gidiyoruz... Stadiu Sokağı’nda bulunan bu eski mezarlık artık kullanılmıyor, zaten kapısında bir kilit var.
“1963-64’te bu bölge tamamen boştu, bir tek mezarlığın karşısındaki bu Keravnos Kulübü vardı” diyor... Keravnos, Strovulos’un spor kulübü, 1964’te kurulmuş, basketbol ve futbolda iddialıymış ancak parasızlıktan futbol takımını iptal etmişler, şimdi yalnızca basketbolda yarışıyorlar... Keravnos Kulübü, mezarlığın tam karşısında bulunuyor... Kıbrıslırum okurumun anlattığına göre mezarlığın arkasında büyük bir tarla varmış ve bu tarlaya da bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler gömülmüş 1963-64’te...
“Galiba bu bölgede kazı yapıldıydı ama çok da emin değilim” diyorum Kıbrıslırum okuruma. Mezarlığın arkasına bizimle gelmek istemiyor. Kıbrıslırum arkadaşımla birlikte ikimiz mezarlığın arkasına gidip bakıyoruz. Gerçekten de Kıbrıslırum okurumun söylediği gibi, mezarlığın arkasında büyük bir tarla var – tarlanın bazı bölümlerine sebze ekilmiş, bazı bölümleri ekilmemiş... Bu tarlanın koordinatlarını alıyorum, fotoğraflarını çekiyorum... Sonra gidip Kıbrıslırum okurumuzu buluyoruz, ortalarda görünmek istemediği için hemen arabaya biniyoruz...
Onunla vedalaşıyoruz...
“Yüreğimden geldiği için bu bildiklerimi seninle paylaştım” diyor bana...
“Çok teşekkür ederim” diyorum...
“Lütfen sana gösterdiğim yerlerle ilgili araştırmalarının sonuçlarından beni de haberdar et” diyor...
“Elbette” diyorum ve vedalaşıyoruz.