“Su olan yerde hayat vardır, onu korumalıyız”
Biyolog Asuman Kuyucu, 26 senedir biyoloji öğretmenliği yapıyor. KUŞKOR’un kurucu üyelerinden Kuyucu, sulak alanlara, kuşlara ve doğaya olan ilgisiyle birçok çalışmaya imza attı.
Dila ŞİMŞEK
Biyolog Asuman Kuyucu, 1995’ten beri biyoloji öğretmenliği yapıyor. Şu anda bilinen Yeşil Barış Hareketi’nin, önceden Doğa ve Çevreyi Koruma Hareketi olduğunu ve burada aktif olarak yer aldığına değinen Kuyucu, İsviçre’den gelen ve ülkede gözlem yapmak isteyen bir kişi sayesinde, sulak alanlarda gözleme ve çalışmalara da başlamış.
Her yıl eğitim projesi düzenlemek istediklerini, bunun için ise dernek olunması gerektiğini belirten Kuyucu, KUŞKOR’un böyle doğduğunu ifade ediyor.
“Köyümüz Gönendere’ye gittiğimizde, arabadan iner inmez su var mı diye bakmaya giderdik…”
Lisedeyken botanik bahçelere olan ilgisini keşfettiğini ve bunun üzerine okumak istediğini belirten Kuyucu, “Biyolojiyi de çok seviyordum. Ankara Üniversitesi’nde botanik bölümü okumak istemiştim. Ama o dönemin siyasi durumları ile birçok öğretmen işinden olmuştu, bu nedenle biyoloji okudum. Kuş gözlemi yapmak çok güzel bir duygu, çocukluğumdan beri su görmeyi isteyen biriydim. Köyümüz Gönendere’ye gittiğimizde, arabadan iner inmez su var mı diye bakmaya giderdik… Gölette su var mı bilmek, görmek isterdik, hoşumuza giderdi” diyor.
“Karşınızda genç, konuyu öğrenmek isteyen, sorgulayan, aktif bireyler var”
Sürekli gittiği göletlerde ve sulak alanlarda, kuşları gördüğünü ve gözlemlerine böyle başladığını ifade ediyor. Bir öğretmen olarak tüm tecrübesini öğrencilerine anlatmanın paha biçilemez olduğunu belirten Kuyucu, “Karşınızda genç, konuyu öğrenmek isteyen, sorgulayan, aktif bireyler var. Sizin fark etmediğiniz şeylere dikkat edebiliyorlar. Bunlar da beni çok mutlu ediyor. 21 yıldır okulda kuş gözlemleme ekibi yapıyoruz, öğrencileri sınıfa kapatmıyoruz” diyerek çocukların da bundan keyif aldığını dile getiriyor.
“Bilimsel makalelerde, önümüzdeki on senede doğa için su kalmayacağı öngörülüyor. Bu korkunç bir şeydir, ancak biz hala bunu bilmiyor gibi, umursamıyor gibi davranıyoruz veya gerçekten umursamıyoruz”
Kuyucu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Su olan her yerde hayat vardır. Hatta hayat, suyun olduğu yerdedir. Bu yüzden suya müdahale etmeyin, onu değiştirmeyin, onu yok etmeyin. Yaşamak için ona ihtiyacımız vardır. Başka ülkelerde insanlar geçitli asfaltlar yapar ki, yağan su sulak alanlara gitsin, göletlerde depolansın… Biz de, derelerin yatağına müdahale ettiğimiz için yağış olduğunda bayram edeceğimize felakete uğruyoruz. Sonra dozerler gidip derenin kenarlarını açıyor, su bir an önce denize aksın gitsin diye. Hem suyu kaybediyoruz, hem de oradaki canlılara zarar veriyoruz. Bilimsel makalelerde, önümüzdeki on senede doğa için su kalmayacağı öngörülüyor. Bu korkunç bir şeydir, ancak biz hala bunu bilmiyor gibi, umursamıyor gibi davranıyoruz veya gerçekten umursamıyoruz… Zannetmeyelim ki Türkiye’den gelen su yüzyıllarca bize yetecektir, kaldı ki başka bir coğrafya ve yapıdan gelen bir suyu tüketiyoruz, bizim coğrafyamızla ne kadar uyumlu olduğunu bilmiyoruz. Yağan yağmur suyuna sahip çıkmalıyız, suyun kıymetini bilmeliyiz.”