Şubat’ta da enflasyonun yükselişi devam ediyor
KKTC’de, Şubat ayı enflasyonu, yüzde 4.59 olarak açıklandı. Yıllık enflasyon ise, ( Geçen Şubat’ dan bu Şubat’a) yüzde 85.71’e ulaştı. 2 aylık enflasyon da yüzde 8.60 olarak gerçekleşti.
Tüketici Fiyatları Genel Endeksi’ne göre, ana harcama grupları itibariyle bir önceki aya göre en yüksek artış yüzde 8.96 ile “Gıda ve Alkolsüz İçecekler” ana grubunda yaşandı.
Diğer Ana harcama gruplarına da bakacak olursak, Çeşitli Mal ve Hizmetler ana grubunda %7.09, Giyim ve Ayakkabı ana grubunda %5.75, Lokanta ve Oteller ana grubunda %5.44, Mobilya, Ev Aletleri ve Ev Bakım Hizmetleri ana grubunda %4.60, Ulaştırma ana grubunda %3.68, Konut, Su, Elektrik, Gaz ve Diğer Yakıtlar ana grubunda %3.22, Haberleşme ana grubunda %2.95, Sağlık ana grubunda %1.90, Eğlence ve Kültür ana grubunda %1.88, Eğitim ana grubunda %1.04, Alkollü İçecekler ve Tütün ana grubunda %0.86 artış gerçekleşmiştir.
Şubat ayı enflasyonun da özellikle, akaryakıt, et ürünleri, tavuk ürünleri, ekmek, şebeke ve damacana su başta olmak üzere, giyim ve diğer mal ve hizmetlere yapılan zamlar ve döviz kurlarının yükselmesi etkili olmuştur.Ayrıca, elektrik ve gaza yapılan zamlar, Mart ayı enflasyonuna yansıyacaktır.
Türkiye’de ise, Şubat ayı enflasyon oranı yüzde 4.53, yıllık enflasyon oranı ise, yüzde 67.07 olarak gerçekleşti. Ayni para birimi kullanmamıza rağmen, Türkiye’ den çok daha pahalı olduğumuzu, yıllık enflasyonlar arasındaki yaklaşık yüzde 19 fark, net olarak ortaya koymaktadır.
TC - KKTC enflasyon karşılaştırmalarının sadece aylık bazda yapılması sakıncalıdır.Bazı aylarda KKTC de, bazı aylarda TC‘ de enflasyon oranları farklı çıkabilir. Nitekim geçen ay TC de, bu ay da, KKTC’ de yüksek çıkmıştır. 2 ülke arasında, 6 ay veya yıllık dönemlerde karşılaştırma yapmak daha sağlıklı olacaktır.
İthal edilen ürünlerin çoğunluğu döviz faturaları ile ülkeye girmektedir. Bu.bağlamda, gümrük ve ithalat vergileri, o günkü döviz kurları ile hesaplandığı için, dövizde yaşanan yükselişler, malların ülkeye giriş maliyetini artırmakta, böylece piyasaya zam yağmuru başlamaktadır. . Döviz artışı, ülkemizdeki tüm mal ve hizmetlere pahalılık ve enflasyon olarak yansımaktadır.
Döviz kurlarındaki gelişmelere de baktığımız zaman, Şubat ayı sonu itibarıyla, son bir yılda, yaklaşık Dolar’da yüzde 65, Euro’da yüzde 68 ve Sterlin’de yüzde 73 artış yaşanmıştır. Mart ayı ile bu artışlar daha yüksek seviyelere gelmiştir.
Hükümet‘in piyasa denetimlerini de düzenli olarak gerçekleştirmemesi sonucu, fırsatçılara yaptırım uygulanmadığı için, pahalılık ve enflasyon oranı da son 2 yıldır çok yüksek gerçekleşmiştir.
Elektrik, akaryakıt, gaz başta olmak üzere enerji fiyatlarına yapılan zamlar, girdi ve üretim maliyetlerini de artırınca, işletmeler de ürettikleri mal ve hizmetlere zam yapmak zorunda kalıyor.
Öte yandan, KTAMS’ın belirlediği, 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı da, Ocak ayı sonunda, aylık 20 bin 933 TL’ ye yükseldi. Şubat ayı açlık sınırı açıklandığı zaman, rakamın arttığını ve net asgari ücrete yaklaştığını hep birlikte göreceğiz.
Ülkede yaşanan pahalılık, gıda harcamalarına bile yetmemekte, geçen ay asgari ücrete yüzde 52 zam yapılması bile, bir mana ifade etmemekte, yaraya merhem olmamaktadır.
Bu bağlamda, enflasyonun çok yüksek seyretmesinden dolayı, Hükümet, maaş ve asgari ücret artışlarını, bu yıldan itibaren 4 aylık periyotlarda yapacaktır.
Pahalılığı azaltmak için, Hükümet, özellikle akaryakıt, gaz, elektrik zamlarını halka daha az yansıtmalı, yapılacak elektrik zamları, vatandaşa ve piyasaya ağır yük getirmeden, Maliye Bakanlığı tarafından, Akaryakıt zamları da, pompa fiyatına yansıtılmadan, fiyat istikrar fonu tarafından karşılanmalıdır.
Hükümet, halkın en büyük düşmanı enflasyon ve pahalılığı çözmek için, ihtiyaç duyulan tedbirleri almamakta, ithalat vergileri, KDV ve fonları düşürmemekte, ithalattan perakende satışlara gelene kadarki zincirdeki denetimleri gerçekleştirmek için gerekli iradeyi göstermemektedir.Varsa yoksa, kurultaya yönelik çalışmalar. Halkın, gerçek sorunlarına dikkatlerini veremiyorlar.
Sonuç olarak, Pahalılıktan dolayı, maaş, emekli maaşları, ve asgari ücrete yapılan artışlar kısa sürede erimekte, çalışanlar, geçinemedikleri için, kredi kartı ve banka borçları durmadan artmaktadır.