Elektrik Kurumu’muzun  ‘alacakları’ olduğunu biliyordum. Tam rakamları değil.  Ama örneğin, Devlet’in  de ‘borçlular’ listesinde üst sıralarda bulunduğunu;  BRT Kurumu’nun yüksek rakamlarda vereceği olduğunu falan...   Ama geçtiğimiz günlerde Yeni Düzen gazetesinde Ayşe Güler’in ayrıntılı rakamlarla çıkan araştırmasını okuduğumda dehşete kapıldım.

Elektrik Kurumu’nun, toplam alacağı 480 küsur milyon lira imiş.... Tüketiciler borçlu, Devlet borçlu, camiler borçlu, Barış Kuvvetleri borçlu, BRTK borçlu...Kocaman  kocaman rakamlarla kocaman ve utanç verici bir liste işte...

Tüketicileri bir kenara koyuyorum.  Çünkü bu,  her ülkede, şu veya bu nedenle olabilen bir durum. Ama Devlet’in, Barış Kuvvetleri’nin ve de BRT Kurumu’nun borçlu olmasını, hazmedemiyorum,  kabul edemiyorum ve de etmiyorum. 

***

Sen, Devlet olarak, borcunu ödemeyeceksin, sonra da çıkıp  “Elektrik Kurumu batıyor...”; “Elektrik Kurumu iyi yönetilmiyor...”; “Kapatalım, özel’e verelim....” diye bağıracaksın.... Açığı kapatmak için de  dönüp elektriğe zam yapacaksın...  Yani, senin borçlarının cezasını halkına ödetmeye kalkacaksın.

Hangi halkına ? Standart vatandaşa...  Memura, emekliye, işçiye, esnafa, çiftçiye...

-------------------------------------

Ve BRTK

İçim yanıyor. Düşünerken de yazarken de. Çünkü bir BRT’liyim ben de... Çünkü BRT’nin nereden nereye geldiğini bilenlerden, yaşayanlardanım...  

Bilmem kaç yıllık hizmetten ve emekliye ayrıldıktan sonra , bir  süreliğine,  BRTK Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde de bulundum. Bir umutla başlamıştım göreve.  Sonra acı gerçekle yüzyüze kaldım.  Ve açıkçası, umudumu yitirdiğim için ayrıldım. Yani pes ettim.

Neler neler var BRT’mizde bir bilseniz ... Ayrıntılara girmeyeceğim. Girmek istemiyorum.  Kurum’un Türk-Sat’a olan borcundan da söz etmeyeceğim.  Ama,  önce BRTK emeklilerinin maaşlarının ödenmesinin gecikmesi, hemen sonrasında şu elektrik borcu listesini görünce dayanamadım, üç satırla da olsa içimi dökmek istedim .

Bu muydu sadece kuruluş  yıldönümlerinde parlak nutuklarla hatırlanan BRT’nin geleceği nokta ?  Bu muydu Devlet’in, resmi yayın kuruluşuna verdiği önem ?   ‘Mücadele’ tarihimizin anlı sanlı efsane kuruluşu BRT, bu hallere mi düşecekti ?  Yoksa, aynı Elektrik Kurumu gibi, batırılması,  sonra da,  “Napalım ? Yürütemedik...” diyerek b,ir yerlere devredilmesi mi planlanıyordu ?

-------------------------------------

Sokak Ağzı

“Barış Kuvvetleri elektrik parası ödemez derlerdi de inanmazdım. Resmen açıklanınca şok geçirdim...”

***

“Çözüm olsa ne olacak olmasa ne olacak. Kafalar değişmedikten sonra, bizim için herşey daha kötüye gider ama daha iyisi olmaz derim ben...”

***

“Hangi siyasi partinin veya hangi siyasi görüşün adamı olduğu beni hiç ama hiç ilgilendirmez. Ben Lefkoşa sokaklarında, bırakın arabayla,  yaya bile dolaşamadığımın işkencesini çekiyorum.  Yok mu  sokaklarımızdaki çukurlar ve deliklerle ilgilenecek birileri ?”

***

“Artık yetgililerden umudu kesdim. Garar verdim. Yarın ilk işim gibip bir torba çimento biraz da gum satın alacayım. Yoğurub yoğurub bizim  sokakdaki çukurları kapatacayım...”

***

“Allah  kimseyi muhtaç etmesin ama zaten işkence çekiyorduk hastanelerimizde. Şimdi de doktor sıkıntısı başlayacak herhalde.  O zaman seyreyleyin cümbüşü...”

***

“Yaniii, ikinci iş yapanlar, sadece dogdorlardır bu memlekedde ? Böyle düşünenler ya da öyle bilenler uyullar galiba. Onnar uyullar, bizi de uyur zannedeller.....”

***

“Yahu.... Şu da çok güzel gidiyor bu memlekette diyebilecek birisi çıkacak mı acaba bir gün ?”

***

“Ben çok merak etmeye başladım.... Türkiye’de Başkanlığa evet çıkarsa bizim burda da hemen kopyalayacak mıyız sistemi ?”