Dünyanın en pis işleriyle anılıyor Kıbrıs’ın kuzeyi!
Yasa dışı ne ararsanız, burada...
“Tanı” diyorlar ısrarla…
“Tanınmaz” halde (!)

Asıl tanımamız gereken, bu rezil düzenin sürdürülmesini isteyenlerin, utanç hali!

***

Avrupa Parlamentosu’nda son yayınlanan bir rapor özellikle de “seks işçiliği” ve “kadın hakları” yönünde adanın kuzeyine dair ağır ifadeler içeriyor.

“Fuhuş var” diyor!
Yalanlayacak halimiz yok.
Hem de “devlet”in kontrol, denetim ve öncülüğünde yapılıyor bu!

Çok daha ciddi bir suçlama var ki şu ana kadar hiçbir “yetkili” ses çıkarmadı.
“İnsan tacirlerinin öğrenci vizesi ve öğrenci kaydı vaadiyle savunmasız kadınları sömürdüğü, fuhuşa zorladığı, insanlık dışı yaşam koşullarına terk ettiği” yer alıyor raporda…

Kıbrıs’ın kuzeyinin “cezasızlık alanı” olduğunun altı çiziliyor.

***

Bir başka rapor…
“Küresel Organize Suçlar Endeksi 2023 Raporu”nda yine “haklı” yerimizi aldık (!)

Avrupa’da birinci sırada Türkiye’de yer aldığına göre “arka bahçe” konumundaki kuzey Kıbrıs’ın halini hayal edersiniz.

Raporda insan kaçakçılığı, seks işçiliği, silah ve yakıt kaçakçılığı, uyuşturucu ve kara para aklama gibi suçlarda hep adanın kuzeyi işaret ediliyor.

Avrupa Parlamentosu raporu “öğrenci izni” ile seks işçiliğinden söz ediyordu…
Organize Suçlar Endeksi’nde ise “turist izniyle cinsel istismar” diyor.
Öğrenci ya da turist örtüsüyle fuhuş!

Her yol ya “fuhuş”a çıkıyor buralarda ya da “kara paraya…”
Bir de “sömürü”ye elbette!
Özellikle de yabancı işçiler açısından tam bir “insan pazarı” kurulmuş her yerde…

***

“İnsan kaçakçılığı için hem geçiş hem de varış ülkesi” deniyor Kıbrıs’a…
Suç pazarı!
“Yasadışı olarak kurulan üniversiteler, çoğu derslere katılmayan Afrika vatandaşlarına öğrenci vizesi veriyor.”
Sahtecilik, korsanlık…
Mafya, uyuşturucu…
Ne kadar övünsek az değil mi?

***

Raporlara yansıyan ifadelerin hiçbiri burada yaşayan bizlere yabancı değil.
“Yalan” diyenin alnını karışlamak gerek…
İşte böylesi bir “statüko”nun devamını istiyorlar; uluslararası toplumun onaylayacağı yeni ve aydınlık bir Kıbrıs’ı inşa etmek yerine…
Kaçağı, korsanı, sahteliği, karanlığı yeğliyorlar.

Sinekleri kovalarken, bataklığı da kurutmak

78 yaşındaki eczacı tüm samimiyetiyle "İyilikten maraz doğdu" dedi.

Kendi hikayesini anlatıyordu.

"47 yıldır bu mesleği yapıyorum, doktor görmeden reçete yazdığım hepsi 8-10 hasta var, onlar da yıllardır tanıdığım insanlar, yaşları 80'in üzerinde ve güçlükle eczaneye geliyorlar, her ay haplarını alıyorlar, gidiyorlar."

Şu an tutuklu bulunan doktorlardan birine reçete yazdırıyormuş.

"Doktor reçete başına 20 TL alıyordu" diyor.

"Geçen gün bu hastalardan biri geldi yine... Emekli... Reçete yazdıramayacağımı söyledim. Polis korkusu var. Sigorta indirimi olmadan ilaçlarına 670 TL ödedi, 150 lira yerine… Bir sosyal sigorta emeklisinin maaşı ne... Hastaneye gitse, orada yaşadığı eziyetten ölecek. Özele gitse, çok daha fazla parayı vizite için ödeyecek."

***

Sağlık yaşadığımız büyük “bataklık” içerisinde en fazla istismar edilen alanlardan biridir.
O nedenle "sinekleri" yakalamak yetmiyor, bataklığı kurutmazsanız eğer...

***

"Reçete yolsuzluğu"na yönelik bize söylenen şu:

Tutuklanan isimler "iyilik" ya da "yardım" yapmadı.

"Naylon fatura yazdı"

"Ya gerçekte olmayan hastalar için hayali ilaçlar reçete edildi, parası alındı, haksız kazanç elde edildi."

"Ya da hastalara, onların bilgisi dışında, kullanmadıkları ilaçlar reçete edildi."

***

Bunlar iddia!

Gerçek mi değil mi bilmiyoruz.

Mahkeme sonucunda göreceğiz.

***

Şundan eminim.

Sağlık alanında uçsuz bucaksız bir kayıt dışılık, yasa dışılık, keyfilik ve rant var.

Bataklık ortada!

Bugüne kadar "suçların örtülmesi" için kılıf dikildi hep...

Şimdi ne olacak?

***

Bir örnek vermek istiyorum.

Yeni mesai sistemi 15.30'a kadar değil mi?

Oysa hastanelerde öğlen 1'den sonra poliklinik neredeyse yok!

Niye?

Malum...

Örneğin sadece 65 yaş üzeri hastalara öğlen saat birle üç arasında ve randevulu olarak muayene imkanı sunulamaz mı?

Çok daha konforlu, medeni, ücretsiz!

***

Tam gün sağlık ve Genel Sağlık Sigortası olmalı çözüm!

İlaç, hekim, hasta takip sistemi...

Sinekleri kovalarken bataklığı da kurutmak için...

Başka bir dünya mümkün!

“Barış ve sanatla başka bir dünya mümkün…”
Uluslararası topluluk üyesi bir grup sanat gönüllüsü böylesi bir hedefle yeni bir sergiye hazırlanıyor.

“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” kavramlı proje için 37 isim bir araya gelmiş.
DAÜ-SEN ve Kıbrıs Türk Öğretmen Sendikası da projeye destek veriyor.

İşin estetik ya da sanat boyutu ayrıca tartışılabilir.
Çoğu farklı meslek sahibi dostların resim sanatına dair heyecanını, dayanışmasını, yurt sevgisi ve gayretini önemsiyorum.

“Yel Değirmeni” başlıklı sergi 3-6 Ekim’de Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi, 8-11 Ekim’de ise Mağusa Bandabuliya’da izlenime açık olacak.

“Hedef sağlıklı nesiller ve geleceğe daha iyi bir dünya için sanat” dediler, tanıtım toplantısında…
Bakalım, bu özel projeden neler kalacak geriye…