1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Suça yönelim artıyor, ‘ayrımcılık’ endişelendiriyor… 2 ayda 376 ihraç Kaçak sayısı belirsiz!
Suça yönelim artıyor, ‘ayrımcılık’ endişelendiriyor… 2 ayda 376 ihraç  Kaçak sayısı belirsiz!

Suça yönelim artıyor, ‘ayrımcılık’ endişelendiriyor… 2 ayda 376 ihraç Kaçak sayısı belirsiz!

‘Yabancı uyruklu’ şahısların adli olaylara karışmasında yaşanan artış, gözleri ülkedeki kayıt dışı ya da sahte kayıtlı kişilere çevirdi , ‘ayrımcılık’ endişelerini de artırdı…

A+A-

‘Yabancı uyruklu’ şahısların adli olaylara karışmasında yaşanan artış, gözleri ülkedeki kayıt dışı ya da sahte kayıtlı kişilere çevirdi , ‘ayrımcılık’ endişelerini de artırdı…

YENİDÜZEN’e konuşan eğitim çevreleri, üniversite-polis işbirliği ve ülkeye girişlerdeki denetimin önemine dikkat çekti, öğrenci temsilcileri ise ekonomik sıkıntıya işaret etti, ‘genelleme’den yakındı…

İçişleri Bakanlığı’nın muhaceret verilerine yansıyan kayıtlarda ise son iki ayda ‘ülkede yasal statüsü olmayan veya suça karıştığı tespit edilen’ 376 kişi ülkeden ihraç edildi. YENİDÜZEN’e konuşan İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler,” bu ihraçların artacağı” bilgisini verdi.

Eğitim Bakanlığı verilerine göre ülkede 90 bin civarı “aktif öğrenci” bulunuyor…  Kaydolup öğrenciliğinin devam edip etmediğine ilişkin denetimi yapılmayan ‘pasif öğrenci’ verisi ise paylaşılmadı…

 

Fehime ALASYA

“Öğrenci” kaydıyla ülkeye gelmesine rağmen farklı alanlara yönelen bireylerden artış, gözleri ülkedeki kayıt dışı ya da sahte kayıtlı kişilere çevirirken, ‘ayrımcılık’ endişelerini de artırdı…

YENİDÜZEN’e konuşan eğitim çevreleri, üniversite-polis işbirliğinin ve ülkeye girişlerdeki denetimin önemine dikkat çekti, öğrenci temsilcileri ise ‘genelleme’den yakındı…

Eğitim Bakanlığı verilerine ülkede 90 bin civarı “aktif öğrenci” olduğu yansırken, yıllar içinde kayıt olup da öğrenciliğinin devam edip etmediğinin denetimi yapılmayan ‘pasif öğrencilere’ ilişkin ise veriye ulaşılamadı.

YENİDÜZEN’e konuşan eğitim çevreleri, üniversite-polis işbirliğinin önemine dikkat çekti.

Yabancı öğrencilerin örgütlendiği birlik olan "VOIS" isimli örgüt ise ülkedeki suç oranları ve yabancı uyruklu kişilerin bunlara karışmasındaki artışla ‘toplumda uluslar arası öğrencilere yönelik nefret ve ayrımcılığın da giderek arttığını’ belirtti.

Denetimin önemine dikkat çekildi

Ülkede kayıtlı üniversite öğrencisi sayısı ve kayıt dışı olan öğrencilerin tespitine ilişkin YENİDÜZEN’in sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “Polisin denetim yapma noktasında özel bir gayreti olduğunu düşünmüyorum” yorumunu yaptı.

Üniversite temsilcileri ise özellikle ülkeye girişlerde kişilerin öğrenci olup olmadığına dair çok titiz araştırma ve çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.

Ülkede kaliteli ve çok başarılı öğrencilerin olduğunu kaydeden eğitim kurumları, konunun çok hassas olduğuna vurgu yaparak, “Öğrenme niyetiyle gelenlere gözümüz gibi bakmalıyız” dedi.

Öğrenci Yurtları Birliği Başkan Vekili Ekrem Soyşen ise öğrencilerin Muhaceret takiplerinin çok önemli olduğuna vurgu yaptı, “Takip ve denetim daha düzenli bir sistem ile yapılmalı” şeklinde konuştu.

Öğrenci Birliği de dert küpü: “Toplumda uluslar arası öğrencilere yönelik nefret ve ayrımcılık arıyor”

Ekonomik krizle birlikte tüm dünyada olduğu gibi ülkede de suç oranlarının arttığını belirten VOIS Yabancı Öğrenci Birliği Başkanı Ashraf Saleem, bununla birlikte toplumda uluslar arası öğrencilere yönelik nefret ve ayrımcılığın da giderek arttığını anlattı.

Suç oranlarını arttıran temel nedenlere çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Saleem, “Ülkedeki yabancı öğrenciler ne yazık ki ekonomik bir yatırım olarak görülüyor” dedi.

 


 

İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler:

“2 ayda 376 kişi ülkeden ihraç edildi, sistem ileri taşınacak, bu ihraçlar artacak”

Muhaceret Dairesi tarafından ülkede yasa dışı şekilde bulunduğu veya çeşitli kriminal suçlara karıştığı tespit edilen 150’yi aşkın kişiyi ülkeden ihraç ettiklerini belirten İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, sağlık nedeni ve Cezaevi’nden ihraç edilenlerle birlikte toplamda 376 kişinin bu sürede ülkeden ihraç edildiği bilgisini verdi.

Öztürkler, görevde olduğu iki aylık süre içerisinde düzensiz durumda olan veya herhangi bir şekilde kriminal olaya karışan, gerek öğrenci, gerek yabancı uyruklu kişiler için tüm yasal süreci çalışır duruma getirdiklerini şöyledi, özetle şunları dile getirdi:

“İki ayda toplam 376 yabancı uyruklu kişi, düzensiz durumda veya herhangi bir olaya karışması nedeniyle kişi ülkeden ihraç ettik. Bu sayıyı her geçen gün diğer bakanlıklar ve birimlerle de çalışarak koordineli olarak arttıracağız.

Ülkede bulunma maksadı içinde yer alan, toplumun huzurunu bozmayan ve yasal statüsü olan kimseye ülkemizde karşı değiliz. Ama bunun dışında olanlar için de gereğini yapacağız. Tüm bunları insan haklarına saygı sınırları ve yasal çerçeve içerisinde yapacağız. Tüm bunlarla ilgili de yetki ve sorumluluğu üzerime aldım.”

“Sistem daha da ileri taşınacak, bu ihraçlar artacak”

Öztürkler, Yüksek Öğrenim Dairesi Müdürlüğü döneminde ülkedeki Yüksek Öğrenim kayıt sistemi ve muhaceret kayıt sistemi ile birlikte öğrencilerin kayıtları ve her yıl bu kayıtların yenilenmesiyle ilgili uygulamalar yapıldığını anımsattı, bu sistemin daha da ileriye taşınması için yeni girişimleri olduğunu anlattı.

Günümüzde bu çalışmanın muhaceret ayağının yine kendi sorumluluğunda olduğunu söyleyen Öztürkler, “Adaya giriş yapanların ne kadarının kayda döndüğü, burada olanların ne kadarının kayıtlı olduğunu araştırıyoruz. Sadece öğrenci değil farklı alanlarda da adaya girişlerle ilgili kişilerin yasal sürecinin takibi için ciddi bir çalışmalarımız var” dedi.

E-Vize ile birçok kesim sorumluluk alacak

Ülkedeki kayıtlılığın artması ve gelecek olan yabancıların daha fazla süzgeçten geçirilmesi amacıyla yalpan bir çalışma olan E-Vize (Elektronik vize başvurusu) ile ilgili de öğrencilerin daha ülkeye girmeden yaptıkları talep ve alandaki denetimlerinin de daha sağlam temele oturacağını belirtti. E-Vize ile kişilerin ülkeye gelmeden, yurt dışından vize için başvuru yapacağına değinen Öztürkler, alandaki girişlerin bu bağlamda çok daha sağlıklı olacağına değindi. Tüm bu çalışmaların Dışişleri, İçişleri, Eğitim Bakanlığı ile Üniversitelerin denetiminden sonra verilecek olan izin sürecini kapsadığını anlatan Öztürkler, bu bağlamda tüm kesimlerin de sorumluluk altında olacağını kaydetti.

E-Vize çalışmasına büyük önem verildiğini ve yakın zamanda uygulamaya geçme hedefinde olduklarını dile getirdi.

 


 

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu:

“Polisin denetim yapma noktasında özel bir gayreti olduğunu düşünmüyorum”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, ülkede 90 bin civarı aktif üniversite öğrenci sayısı olduğunu ifade etti. Yıllar içinde kayıt olup da öğrenciliğinin devam edip etmediği denetimi yapılmayan ‘pasif öğrenciler’ de olduğunu belirtti.

Ülkedeki kayıt dışı üniversite öğrencileri ve bunların tespitine ilişkin ise “Polisin denetim yapma noktasında özel bir gayreti olduğunu düşünmüyorum” yorumunu yaptı.

Ülkede kayıtlı üniversite öğrencisi sayısı ve kayıt dışı olan öğrencilerin tespitine ilişkin YENİDÜZEN’in sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “biz bu ülkeye öğrenci olarak gelmek isteyen kişiler için buradayız. Ama öğrenci olarak gelmeyi istismar edip de başka yollara girenler KKTC kanunları çerçevesinde yasal müdahale neyse o doğrultuda uygulanması gerek” dedi.

Sistemde 90 bin civarı aktif öğrenci…

Çavuşoğlu, ülkede aktif ve pasif olarak kategorize edilen öğrenci kayıt sisteminde 90 bin civarı aktif öğrenci sayısı olduğunu kaydetti.

Pasif öğrenci sayısına ilişkin veri paylaşmayan Çavuşoğlu, “Yıllar içinde kayıt olup da öğrenciliğinin devam edip etmediğinin denetimi yapılmayan bir sayı da var. Önemli olan aktif öğrenci sayısıdır. Pasif öğrenci sayısı şu an için yanımda yok” dedi.

Polis deport işlemi uygulayabilir ama…

Öğrenci olarak ülkeye gelen ve akabinde öğrenci kaydını yaptırmayarak okulu bırakan ve kaçak işgücü pozisyonuna düşen öğrencilerin olabileceğine değinen Çavuşoğlu, polisin denetimlerinde tespit ettiği kişilerle ilgili yasal süreci başlatıp deport işlemi uygulayabileceğini kaydetti.

Çavuşoğlu, “Polisin denetim yapma noktasında özel bir gayreti olduğunu düşünmüyorum, normal, rutin denetimlerinde denk geldiği tespitlerle ilgili yasal süreci yürüttüğünü biliyorum.” yorumunu yaptı.  

Üniversiteler ile istişare: Polis istediği anda kayıt sistemimize ulaşabilir

Polisin istediği zaman Eğitim Bakanlığı’ndaki öğrenci kayıt sistemine ulaşabileceğini de ifade eden Çavuşoğlu, “Polis istediği anda Yüksek öğrenim kayıt listelerine ulaşıp öğrenci listelerini alabilir ve buna gör de denetim yapabilir.” dedi.

“İstismar edenler için Polis yasal prosedürü uygulayabilir”

Çavuşoğlu, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Bizim için ülkemiz, öğrenci adası bir ülkedir, eğitim için gelen tüm örencilerin yanındayız ve destekçisiyiz. İstismar edecek olanlar olursa da yasal prosedür neyse Polis denetimlerde tespit ettiği kişilerle ilgili deport işlemi yapma yetkisine sahiptir”

 


 

ÜLKENİN ÖNDE GELEN ÜNİVERSİTELERİ NE DÜŞÜNÜYOR?

YDÜ Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Murat Tüzünkan:

“Ülkeye girişlerde büyük bir titizlikle çalışıyoruz”

YDÜ Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Murat Tüzünkan, bazı yabancı öğrencilerin isminin adli olaylara karışmasında veya adli olaylara karışan yabancı uyruklu kişilerin sadece öğrenci olarak nitelendirilmesinden rahatsızlık duyduklarını belirtti.

Tüzünkan, “Suç oranlarının sürekli öğrencilerle bağdaştırılması algısı doğru değil, ülkeye girişlerde büyük bir titizlikle çalışıyoruz” dedi.

Öğrencilerin ülkeye girişlerde evraklarının titizlikle incelendiğini anlatan Tüzünkan, öğrenim maksatlı girişlere onay verildiğini kaydetti. Tüzünkan, “Herkes, tüm kurumlar bu konuda hassas olmalı. Bu niyetle olmayanlar kaydedilmemeli ki bu ve buna benzer sorunlar yaşanmamalı. Çok hassas ve titizlikle çalışıyoruz. Bizlere çok ciddi sorumluluklar düşmektedir.” dedi.


 


DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın:

“Öğrenme niyetiyle gelenlere kucak açmalıyız, ülkeye girişlerde çok titiz olmalıyız”

Öğrencilerin ülkeye gelişlerinde çok titiz çalışma yapılması gerektiğine dikkat çeken DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın, “Devletin ve Polisin bu bağlamda bazı girişimleri var, hava alanlarında sıkı tedbirler alınıyor. Bazıları hiç adaya sokulmadan deport ediliyor” dedi.

Eğitim sektörünün idamesi için özellikle ülkeye yapılan öğrenci girişlerinde çok titiz olunması gerektiğinin altını çizen Hocanın, “Öğrenme niyetiyle gelenlere kucak açmalıyız. Asla onlara ekonomik gelir gözüyle bakmamalıyız.” diyerek, belge kontrolleri ve kabullerin titizlikle yapılması durumunda öğrencilerin ülkedeki durumunda sorun yaşanmayacağını dile getirdi.

Hocanın, “Bu kontrol ve kabullerin ülkemizde gerekli titizlikle yapıldığına inanmıyorum” görüşünü paylaştı. 

Hocanın, konuyla ilgili özetle şunları dile getirdi:

“Kamuoyuna yansıyan adli suçlarla ilgili yabancıların ön planda olması ve bu yönde doğan algıya karşın, öğrenim amaçlı ülkede bulunan, kaliteli ve çok başarılı öğrencilere gözümüz gibi bakmamız lazım. Bu çok hassas bir konu...

Bizde pasif öğrenci tanımı yok, hiç de olmadı. Başvuruda öğrencilerin belgeleri değerlendirilir, kabul mektubu alabilen öğrenci gelir, geldiği zaman belgelerin aslını beyan eder. DAÜ, Bakanlar Kurulu kararlarına göre hareket ediyor. Belgesi eksik veya hatalı olan öğrenci başvurularını asla kabul etmeyiz.

Polise bildirip, ülkeye girmeden sınır dışı edilmesini sağlarız.

Aktif-pasif öğrenci sayısı yıllardır konuşuluyor. Bazı üniversiteler bu pasif öğrencileri de sisteminde kayıtlı tutmaya devam ediyor.

Bizde üst üste yenilenmeyen 2 dönemlik kayıtlar olması durumunda hemen öğrenci kaydı listeden silinir, ilişkisi kesilir. Öğrenci belgesi alamaz, muhaceret yapamaz, ülkede kalma izni olamaz.

Öğrenci olmayanı bünyemizde barındırmıyoruz. Elbette ki bazı öğrencilerimizde sıkıntılar yaşanıyor, suçlara karışanlar oluyor ama önemli olan bunun çok olmaması, önünün alınması.

Öğrencilerin de birlikleriyle her zaman iletişim içindeyiz.

Kira ücretleri en büyük dert, beslenme ve hayat pahallığı sıkıntıları, yurt ücretlerindeki sıkıntıları bizlere yansıyor.”

 


Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Başkan Vekili Ekrem Soyşen:

“Her gelene suçlu muamelesi yapmak da yanlış, koordineli denetim şart”

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Başkan Vekili Ekrem Soyşen, öğrencilerin adaya gelmesi, ülkeye giriş yapması konusunda üniversite ve devletin yaptığı denetimlerin önemine değindi. Öğrencilerin muhaceret takiplerinin çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Soyşen, bunu hem okullar, hem de güvenlik birimlerinin denetlemesi gerektiğini belirtti. Öğrencilerin ülkeye girişlerindeki mevcut sistemde iyileştirmeler olması gerektiğinin de altını çizen Soyşen, “Girişlerde denetimler yapılıyor ama yeterli değil, her gelene de direk suçlu muamelesi yapmak da yanlış. Bu takip ve denetim daha düzenli bir sistem ile yapılmalı.” dedi.


 

VOIS Yabancı Öğrenci Birliği Başkanı Ashraf Saleem:

“Toplumda uluslar arası öğrencilere yönelik nefret ve ayrımcılık giderek artıyor

Sosyal medya ve gazetelerden, vatandaşların yabancı öğrencilerden şikayet ettiğini takip ettiklerini anlatan Saleem, “Bunların bazıları haklı, bazıları değil” yorumunu yaptı. 

Birliğe ‘ırkçı ev sahipleri, üniversite ve acentelere ilişkin dolandırıcılık şikayetleri’ ulaştığını belirten Saleem, yakın geçmişte UKÜ’lü bir öğrencinin hayatını kaybettiğini anımsatarak, “Naaşının ülkesine gönderilmesinde kimse yardımcı olmadı” şeklinde konuştu.

Olumsuz yaklaşımların öğrencileri çok fazla etkilediğini kaydeden Saleem, tüm yabancı öğrencilerin ayni kefeye konduğunu belirterek, “Oysa bana göre öğrenciler yani eğitim sektörü bu ülkenin en önemli gelir kaynağıdır” dedi.

Saleem, şöyle devam etti:

“Toplumda uluslar arası öğrencilere yönelik nefret ve ayrımcılık giderek artıyor. Çoğu kişi bu suç haberlerini gördüğü zaman mantıklı bir sebep aramıyor. Bunun yerine genelleme yaparak tüm yabancı öğrenciler ayni kefeye konuyor, tümü suçlu damgası yiyor. Oysa bana göre öğrenciler yani eğitim sektörü bu ülkenin en önemli gelir kaynağıdır.”

“Suç oranlarını arttıran temel nedenlere çözüm bulunmalı”

“Ülkede özellikle öğrencilerin karıştığı adli olayların azalması için sizce neler gerekiyor?” sorunu da yanıtlayan Saleem, şunları ifade etti:

“Her şeyden önce nedenlerine bakılmalı, bu suç oranları içersinde yabancı uyruklu öğrenciler azınlıkta, 100 bin öğrencinin içinde çok azı suça karışıyor. Uluslararası öğrencilerin suçlarının artması hakkında herhangi bir veri var mı bakıp, buna göre yorum yapmak çok önemli, aksi halde bu sadece varsayım olur. Medyanın söylediklerinden ve genel varsayımlardan bahsetmek yanıltıcı olabilir, çünkü medya yerliler tarafından değil, yabancılar tarafından işlenen suçları haber yapmaktan hoşlanıyor.

Öncelikle zaten ekonomik krizi yaşayan ülkede, kiralar ve beslenme bu kadar pahalı iken, ekonomik krizler her toplumda suç artışına neden oluyor. Bu artış ülkede de var. Sadece yabancılar veya öğrenciler değil, yerli halkta da bu oran artıyor ama insanlar doğası gereği her toplumda her zaman yabancıları suçlamayı sever.

Konut fiyatları daha uygun olmalı, gıda fiyatları düşmeli, suç oranlarını arttıran temel nedenlere çözüm bulunmalı.

İkinci olarak ise ülkedeki uluslar arası öğrenciler için çoğu sorunun kaynağı sahte üniversiteler ve yanıltıcı ajanslardır. Ajanslar, dünyanın dört bir yanında öğrencileri yanıltıyor, onlara ada ülkesi olduğunu, ekonomisinin iyi olduğunu, burada iş bulmanın ve çalışmanın kolay olduğunu söylüyor. Yanıltılan öğrenciler ülkede farklı bir gerçeklik buluyor ama burada yaşamaya da mecbur kalıyor. Bu ajansların kontrol edilmesi gerekiyor.

Bu ajanslar tek başına değil, doğrudan birçok üniversite ile çalışıyor ve buna dair kanıtlarımız var. Üniversiteler bu yanıltıcı ajanslarla ilgisi olmadığını iddia etse de bu doğru değil. Daha çok öğrenci onlar için daha çok para anlamına geliyor çünkü ülkedeki yabancı öğrenciler ne yazık ki ekonomik bir yatırım olarak görülüyor.”

“Neden öğrencileri suçlayıp kaynağa gitmiyorsunuz?”

Ülkeye gelen bazı kişilerin öğrenci belgesiyle giriş yaptığı fakat esas amacının eğitim olmadığı ve suç meselelerine karışmalarıyla ilgili tespitlerinin de olduğunu kaydeden Saleem, “Maalesef doğru, biz bu durumu savunmuyoruz. Bu eylemleri kınıyoruz.” dedi.

Sadece öğrencilerin suçlanmasının doğru olmadığını anlatan Saleem, şu eleştirilerde bulundu:

“Öncelikle kendimize ‘bu öğrencileri buraya kim getiriyor? Onların suça karışmalarına kim sebep oluyor? Neden öğrencileri suçlayıp kaynağa gitmiyorsunuz? Kaynağın gücü yüksek olduğu ve para getirdiği için mi? Neden gazeteler bu problemlerin kaynağıyla ilgili konuşmayı reddediyor ve Nijeryalı öğrenciler bunu yaptı Afrikalı öğrenciler bunu yaptı deyip duruyor?” .

 

yd-destek-gorseli-2-757.jpg

Bu haber toplam 2392 defa okunmuştur