Sonda söyleyeceğimi başında söyleyeyim. Zaten başlığa da yazdım: Evet, o belgeyi gördüm.

Günlerdir tartışma konusu olan ‘yazılı verildi mi, verilmedi mi’ polemiği yaratan ‘kabine değişikliği’ yazısını kendi gözlerimle gördüm.

Sadece ben değil, iki gazeteci arkadaşım daha gördü üstelik.

Bizzat Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı verdi, gördük.

Kopyasını istedik, ancak alamadık. “Olmaz, resmi belgeyi vermem doğru olmaz” diyerek bu talebimizi geri çevirdi.

Daha sonra yine ısrar ettim ben şahsen, birkaç kez daha aradım, fakat o belgeyi alamadım.

Lakin ‘belgeyi gördüğümü yazma izni’ni aldım.

Etik sıkıntı olmasın diye sordum, Cumhurbaşkanı’ndan “Olur, söyleyebilirler” cevabı geldi, yeşil ışık yandı.

O yüzden ‘24 saat gecikmeli’ yazıyorum.

**

Bir etkinlik vesilesiyle aldığımız davet nedeniyle gitmiştik Salı günü Cumhurbaşkanlığı’na ve PIK TV’den (Kıbrıs Radyo Yayın Kooparasyonu) alınan tarihi değere sahip video kayıtlarıyle ilgili kısımdan sonra birkaç gazeteci arkadaşımla beraber Akıncı ile sohbet etme imkanı bulduk.

Kuşkusuz sohbet sırasında Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan görevden alma/atama sırasında ‘yazılı metin var mıydı, yok muydu’ konusu da açıldı.

Başbakan Tatar Sucuoğlu’nun görevden alınması ve yerine Aytaç Çaluda’nın getirilmesiyle ilgili ‘yazılı metin yok’ demiş, Akıncı’yı ‘etik davranmamak’la itham etmişti.

Bu açıklamayı ilgili görüşmeden 2 gün sonra yapmıştı Tatar. Bir sonraki gün ise, bu sefer ‘imzalı metin yok’ demişti.

İşte bu açıklamanın ertesi günü Cumhurbaşkanlığı’nda kahve sohbeti sırasında konu açılınca Akıncı yazıyı çıkarıp bize verdi, elden ele dolaştırdık ve hepimiz o belgeyi görmüş olduk.

Yani ‘yazılı belge’ evet, vardı!

Daha doğrusu iki belge…

Biri ‘görevden alınacaklar’la ilgili…

Diğeri ‘göreve atanacaklar’la ilgili…

**

Her iki belgede de iki isim vardı.

Görevden alınacaklar listesinde Ünal Üstel ve Faiz Sucuoğlu…

Göreve atanacaklar listesinde Kutlu Evren ve Aytaç Çaluda…

Tatar bu yazılarla saraya gelmiş, ancak Çaluda ismi nedeniyle Akıncı Başsavcı’yı çağıracağını söyleyince kriz patlak vermiş, siyaseten gerilimler yaşanmıştı.

Peki bu yazılarda imza var mıydı?

Öyle ya, Başbakan Pazartesi günkü açıklamasında ‘yazılı bir belge yok’ yerine ‘imzalı bir yazı yok’ demişti.

Evet, iki bakan değişikliğiyle ilgili Başbakanlık antentli yazılar imzasızdı.

Cumhurbaşkanı bunu izah ederken, Tatar’ın sonradan getirdiği ‘tak kişilik değişiklik’ öngören görevden alma ve atama yazılarının da imzasız geldiğini, kendisinin onayı sonrasında imza atıldığını söyledi.

Her zaman böyle yapılıyormuş.

İşin özeti, Sucuoğlu’nun görevden alınmasını, yerine de ‘Çaluda’nın atanmasını öngören resmi ama imzasız yazıyı gözlerimle gördüğümü buraya not düşüyorum.

Kafalarda karışıklık yaratan bu konuyla ilgili polemik bitecek mi derseniz, orasını bilemem tabii…

O politikacıların işi…