Exxon Mobil’in geldiği,  10 numaralı parselde doğal gaz sondajlarının başladığı açıklandı. Exxon’un ardından diğerlerinin de  yakın bir gelecekte bölgeye geleceklerini tahmin etmek zor değil.  Muhtemelen ‘diğerleri’, Exxon Mobil’in neyle karşılacağının haberlerini bekliyorlar gelmek için.

Bu yanda, TC’nin tehdidimsi açıklamaları da devam ediyor.  TC  özetle diyor ki:  “Kıbrıs Türklerinin haklarını yedirmem...”.  Yani, her şey Kıbrıs Türkleri için (!)....

Kısa bir süre önce Türk sondaj gemisinin de buralarda olduğu ve işe başladığı veya başlamak üzere olduğu açıklanmıştı. Gerçekten sondaj çalışmaları başladı mı ? Yoksa öylesine bir açıklama mıydı ? Bilemiyoruz.

Yani..... Yavaş yavaş ısınmaya başladık hep beraber. Bu ısınma derecesi hangi noktaya kadar varır ? Hiç kimse bilmiyor, tahmin edemiyor.

Yıllardır –hatta asırlardır- paylaşılamayan adacığımızın bu sefer de suları paylaşılamıyor. Sonuçta, ‘paylaşamayanlar’  kavgaya tutuşurlar mı ? Olur mu olur...

Olan yine, dünyanın  her yerinde olduğu gibi, kapalı kapılar aradında neler olup bittiğini bilmeyen masumlara mı olacak ? Paylaşamayanlar paylaşırlarken, kabak kimin başında patlayacak acaba ?

    79 mu ? 1079 mu ?

Başbakan geçen hafta açıkladı. Denetlemeler sonucunda 79  devlet memurunun mevzuata uymadığı saptanmış. Halkımız haberi okuduğunda gülümsemiştir eminim. Ve sorular sıralanmıştır kafalarında hemencecik..

Topu topu 79 mu ?... Cezaları ne olacak ?... Denetlemeler devam edecek mi ?  Denetlemeler devam ederken, 79 sayısı 1079 ve üstüne çıkınca ne olacak ? İşbaşı bile yapmayarak ay başlarında maaş alanlar da takip ediliyor mu ? İşbaşı yapar gibi görünüp hiçbir iş yapmayanlar da sorgulanacak mı ? İkinci işine çok daha fazla zaman harcayanlar da saptanacak mı ? Devlet dairesinde muluhiya ayıklayanlara ne olacak ?  “Sigara molası” deyip ortadan kaybolanlara ne yapılacak ? Bütün bunlara bu kadar zamandır göz yumanlara ne olacak ?

***

Sayın Başbakan,

Umarız ki, çabalarınız sonuçsuz kalmaz.  Yıllardır ihmal edildiği için mesele,  sanıldığından çok daha sorunlu. Ama, bir yerinden tutulması ve halledilmesi de şart. Halk arasında, Devlet Dairelerinde karşılaşılan durumların  artık birer fıkra gibi anlatılmakta olduğunu hepimiz biliyoruz.  Ama her fıkra’nın bir sonu da olmalı.  Değil mi ?

Sokak Ağzı

“Bir bu eksigdi. Bir da sahte çeg meselesi çıgdı garşımıza... Ben da grag grag ederim borçlardan, taksidlerden. Acaba bir sahde çegçig da ben yazsam ?” (Tuncay Aydın)

***

“Huzur operasyonunda memlekette kaçak on kişi yakalamış polis.  Operasyonlara devam ederlerse on değil bine çıkacak bu sayı. Çok eminim.” (Gülderen-Girne)

***

“Bisiklet yollarımız var ama arabamızı parkedecek yer yok. Kel başa şimşir tarak değil de nedir bu ?” (Nusret-Gönyeli)

***

“Keklik, üveyik, tavşan,  köpek, kedi katillerinden kurtulmaya çabalarken şimdi bir de karşımıza eşek katilleri çıktı.  Ne istediler zavallı yavrudan anlamadık, anlayamayacağız da.  Umarım yakalanır bu canavar katiller. Ve de umarım cezalandırılırlar.” (Kemalettin-Karpaz)

***

“Cinayetlerin sayısı artıyor da artıyor. Yıllar önce birisi söylese onu deli çıkarır, bu  ülkede bu noktaya kadar geleceğimizi hiç kabullenmezdik. Allah sonumuzu hayır eylesin. Daha bakalım neler göreceğiz bu gidişle.” (Ayşe K. Cansev)

***

“Naylon poşet artık paralı. Çoktaaan beri Avrupa’da bu böyle. Hatta bazılarında tümden yasak da var. Bildiğim kadarıyla Güney’de de benzeri bir uygulama var veya başlıyor. Çok da şaşırılacak birşey değil yani.” (Serap-Lefkoşa)

***

“Anastasiadis de pes ediyormuş. Önümüzdeki seçimlerde aday olmayacakmış. Kıbrısın pes edenler listesine o da ekleniyor yani. Pes edenler listesinin ne büyük bir liste olduğunun farkında mısınız ?” (Doğan Ç.Bahadır)

                                                Anlayana

       “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz. Olmuşsa, öyle planlanmıştır.”

                                                                            -Franklin D.Roosevelt-