1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Süpürdükçe kirleniyorsa
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Süpürdükçe kirleniyorsa

A+A-

“Statüko”ya en azılı karşı çıkanların, bu yapıyla çok da hızlı uyumlaştığını görmek beni şaşırtmıyor.
Çünkü bu kirli düzen, bir ahtapotun kolları gibi ortalığı kapsıyor.

*  *  *

Şimdi siz “partili arkadaşınız”a üst düzeyden sözleşme imzalarsanız, ortağınızın eski partilisine yaptığı sözleşmeye de ses edemezsiniz.
Bu anlayışa, buralarda, “al gülüm, ver gülüm” derler.
Derler de “gül”ü kirletirler!
Sözleşmeyi istediğiniz kadar “üstün yetenek”le soslayınız, kimseleri inandıramazsınız.

*  *  *

“Dörtlü Hükümet” dönemine dair önemli eleştirilerden biri “her kafadan farklı bir ses çıkması”ydı ya!
Meğerse mesele hükümetin kaç partiden oluştuğu değilmiş.
Şimdi “iki ortak” var, üstelik yoğurt da üflenerek yenmiş (!)
Bir sayar mısınız her kafaya kaç laf düşüyor, her dudağa kaç bahane?

*  *  *

Şöyle de refleks gelişmiş...
Her meselede geçmişe dair bir kusur aramak ve “iade-i suçlama” yapmak.
Ara ara bitmiyor!
Sabıkalı banka yöneticisi mi bulacaksınız yoksa elli senelik tiyatrocunun reddedilen oyun metnini mi?

*  *  *

“Ulusal” geleneği biliyoruz, pek değişmiyor, sanırım değişmek de istemiyor.
Vaatle, üleşmeyle, kayırmacılıkla ve biatla yürüyor yolunu...
Herkes de bu tarzı onlara yakıştırıyor.
Öyle de elinde “süpürge”yle yola çıkan “Halkın” hallerini ne yapacağız peki?
Süpürdükçe daha bir kirleniyorsa ortalık, dönüp bir de süpürgeye bakacağız!

*  *  *

Şimdi yeni bir parti daha çıkar da derse ki, “hepsini gördünüz, hepsini denediniz, en temiz biziz.”
Yok, çekemem artık!

 

 

Bu yazı toplam 1868 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar