1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. “Sürekli yorgunum ama şikâyetçi değilim”
“Sürekli yorgunum ama şikâyetçi değilim”

“Sürekli yorgunum ama şikâyetçi değilim”

Balıkesir’de yaşayan Ergüler çiftinin ikizlerinin annesi Damla Ergüler adres kıbrıs’a dolu dolu geçen 24 saatini anlattı.

A+A-

Devrim DEMİR

İki çocuğa birden yetebilmek ve başarılı bir ikiz annesi olmak hiç kolay değil. Elbette ikiz annesi olmak çok özel bir şey ama özel olduğu kadar zor olduğunu da belirtmek gerek.

Biz bazen tek çocukla zorlanırken, kendimize zaman ayıramamaktan şikâyet ederken ikiz annelerine bakıp ikisiyle aynı anda ilgilenmeyi nasıl başardıklarını merak ediyoruz.

Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil tabii.

İkiz kardeşleri birbirleriyle oynarken görünce özeniyoruz. Bir de her şeyin altından nasıl kalktıklarını ikiz annelerine soralım istedik…

‘adres kıbrıs’ Balıkesir’de bu hafta bir buçuk yaşındaki Laven ve Memduh’un annesi 32 yaşındaki Damla Ergüler’e ikiz anne olmanın ne hissettirdiğini sordu.

İki çocukla 24 saate neler sığdırabilir bir anne?

Bir çocukla gün kolay bitmezken, iki çocuğa 24 saat yetiyor mu?

DAMLA ERGÜLER; “HAYATIMIZA ZENGİNLİK KATTILAR”

Yaşam yolcuklarına iki kişi başlayan ve 2017 yılında oğlu ve kızlarının dünyaya gelmesi ile 4 kişilik bir aile olan Damla-Özgüven Ergüler çiftinin ikizleri bir buçuk yaşında.

İkizlerin annesi Damla Ergüler, çocukları dünyaya geldiği günden bu yana eşi ile birlikte ikizlerini istedikleri gibi büyütmeye başladı.

Yardımcısı olmadan tek başına iki çocuğa birden yetmeye çalışan bir anne. 24 saatine neler sığdırdığını, güne nasıl başladığını, nelere yetişebildiğini sorduk.

“İkizlerimiz doğduğu günden bu yana en çok özen gösterdiğim beslenme, uyku ve banyoları. Bunları 7/24 sıkılmadan her gün uyguluyorum. Bunların birinin düzeni kaçtığı an, o gün evde her şey kaosa dönüşebiliyor. İki çocuğa aynı anda hem ilgi hem bakım kulağa çok zor gelse de ben bunu bir buçuk yıldır düzenli olarak yapıyorum. Eşimin desteği de bana büyük güç vermekte. İkizlerimiz doğdukları gün hayatımıza zenginlik kattılar” dedi.

a1-071.jpg

“SABAH ONLARDAN ÖNCE KALKMAK ZORUNDAYIM” 

24 saatte ev işlerini, çocukların ihtiyaçlarını yoluna koymak için sistemi kurmak zorunda olduğunu ifade eden Damla Ergüler bir günlük işlerini anlattı;

“Sabah mutlaka onların uyku saatlerinden önce uyanmak zorundayım. Oğlum ve kızım uyanmadan kahvemi içip güne yavaşça uyanmaya başlarken, 9 buçuk gibi uyanıyorlar. İkisine birden aynı ilgiyi gösterip aynı anda aynı sevgiyi vermek güç olsa da aramızdaki diyalog ikisine de aynı anda yetiyor. İkisini aynı anda idare etmek benim için kolay olmamıştı ilk başlarda ama şimdi bu durum benim için çok kolay. Oğlum ve kızım sabah kahvaltılarından sonra oyun için baş başa kalacak yaşa geldiler. Onlar oynarken, ben de etrafı toparlayıp onlar için daha çok zaman kazanmak zorundayım. Her ne kadar ikiz oldukları için biraz olsun sıra beklemeyi, sabretmeyi öğrenmiş olsalar da bazen çocuk psikolojisi ile son derece huysuz ve sabırsız olabiliyorlar. Biri bir köşeye koşarken diğeri ise tam tersi istikamete yönelebiliyor. Tüm bunlara rağmen kardeş kıskançlığının ötesinde daha keskin bir kıskançlık var aralarında çünkü sürekli anneyi, babayı, oyuncakları ve hatta hayatı paylaşmak zorunda olmaktan memnun değiller elbette...” 

 

“ÖĞLEN UYKULARINDA KENDİMLE KALMAYI ÇOK SEVİYORUM”

Bir buçuk senedir eşinin desteği ile büyüttüğü ikizlerine eşinin iş saatlerinde tek başına yetişmeye çalışan Damla Ergüler, “sistemi kurmasaydım sanırım çok sıkıntılar çekecektim” diyerek, anlatıyor 24 saatini nasıl tamamladığını;

“Düzen benim için çok önemli, her şeyimiz saatli olduğu için ben o belirlenen saatlerde mutlaka her şeyi yetiştirmek zorundayım. Öğlen uykuları benim kendimle baş başa kaldığım saatlerdir. Günde yaklaşık kendime 24 saate ayırdığım bir saatim ikizlerin öğlen uykularında olduğu saatlerdir. Bir saat dinlendikten sonra, yeniden iş başa düşüyor, öğle yemeklerini yapmak zorundayım onlar uykudan uyanmadan. Bir yandan yemeklerini yaparken, güncel ev işlerini ve akşam yemeğini de yetişmek zorundayım. Gün onlar öğlen uykularından uyandıktan sonra da artık geceye kadar tam gaz devam ediyor.”

a2-062.jpg

“BİRİNİ YEDİRİRKEN, DİĞERİ İLE SOHBET EDEREK ZAMAN KAZANIYORUM”

Öğle yemeklerinde onlarla başa çıkmanın büyüdük sonra daha da güçleştiğini anlatan ikiz annesi Damla Ergüler, “Küçükken mama yedirmek çok güç değildi, büyüdük sonra bu iş güçleşiyor. Sabah kahvaltılarımız daha eğlenceli ama öğle yemeklerimizde ikiye bölünüyoruz. Birini yedirirken biri sırasını bekliyor. Aynı anda yine ikisini mutlu etmek zorundayım ama birini yemek yedirirken birini bekletirken, bir anda ikisini de memnun etmek oldukça zor.”

 

İKİZ ANNELERİ HER ŞEYİ İKİ KEZ TEKRAR ETMEK ZORUNDA

İkiz anneliğinin çok keyifli, hareketli ve neşeli olduğunu dile getiren Ergüler, “Bazen onlara karşı yetersiz kaldığım hissine kapılıyorum. Onlar iki kişi, ben tek. Onlar aynı anda farklı yerlerde olabiliyor ama ben olamıyorum. Her gün aynı şeyleri tekrar ederek, aynı hareketleri yapıyorum. Bir markete gidip gelmeniz bir saat sürüyor, markette (alışveriş sepeti değil!) çocuk arabalarından iki tane birden(!) aynı anda(!) idare etmek zorunda kalıyorsanız eğer ikiz büyütmenin boyutları gözünüzde canlanabilir mi acaba? Aynı anda uyanıp birbirini uyandıran ve ağlama krizine giren çocuklarınızı susturmak zorunda kaldınız mı hiç? Ya da aynı anda bebek emzirdiniz mi tek başınıza?!”

 

YAVAŞ YAVAŞ AKŞAMA HAZIRLIK…

Bir gününü özetle geçiştirmeye çalışan Damla Ergüler, ikizleri ile akşama hazırlığını anlattı. Televizyon saatlerinden istifade ederek akşam hazırlıklarını bu araya sıkıştırdığını ifade ederken, “Bazen yemek yemediğimi fark ediyorum. Saatler o kadar hızlı ve yoğun geçiyor ki aç olduğumu fark etmiyorum bile. Saat 19.00’a kadar akşam yemeklerini yetiştirip banyoları için 19.30’u yetiştirmek zorundayım. Akşam yemeklerinden sonra aksilik olmadığı sürece saat 19.30’da banyo vaktimiz ve bunu aksatmamaya çalışıyorum.”

 

ONLAR İÇİN HER GÜN İKİ KEZ AYNI İŞİ TEKRAR EDEN BİR ANNE…

24 saati yavaş yavaş tamamlamaya çalışırken, günün yorgunluğunun belirtilerinin ortaya çıktığını ifade eden Ergüler, “Yorgunluğa teslim olamıyorum, daha gün benim için bitmedi. Kızımı banyo yaptırmak için banyoya giderken, oğlumun odasında oyalanması için televizyon açıyorum. Banyodan çıkıyoruz saçlarını kurutup, giydirdikten sonra aynı işlem oğlum için başlıyor. Bu kez onunla banyoya girip kızıma televizyonu açıyorum. Oğlum da banyodan çıkıyor, onun da saçları kurulanıp giyindikten sonra uyku vakitleri gelmiş oluyor” dedi.

 

“GECE UYANIP KONTROL ETMEK “

Uyandığı saatten yatacağı vakte kadar ikizlerine göre hayatını programlamış annelerden biri Damla Ergüler. Onun için ikizleri uyuduktan sonra da gün bitmiyor. Yorgunluğa yavaş yavaş teslim olsa da bir kahve ile bir günü daha bitirdiği için kendini ödüllendiriyor.

“İkiz annesi olmak çok zor ama çok keyifli bir şey. Zor çünkü her biri gece 2 kere uyansa 4 eder, birini yatağa alsam öbürü de istiyor ve ben hepsine yetemediğim için vicdan azabı çekiyorum. Sürekli uykusuz ve yorgunum fakat her şeye rağmen ikiz annesi olmak çok keyifli.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 5114 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 421 Sayısı ISSN 2672-7560

Adres Kıbrıs 421 Sayısı ISSN 2672-7560