1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. SÜRGÜNE GÖNDEREMEDİKLERİMİZ
SÜRGÜNE GÖNDEREMEDİKLERİMİZ

SÜRGÜNE GÖNDEREMEDİKLERİMİZ

Kıskançlık, nefret ve kin bugünlerin vazgeçilmez lezzetlerinden sadece birkaç tanesi. Onların tadına doyamadığınız kesin

A+A-

 

 

(1) KISKANÇLIK

(2) Nefret&Kin

            Kıskançlık, nefret ve kin bugünlerin vazgeçilmez lezzetlerinden sadece birkaç tanesi. Onların tadına doyamadığınız kesin. Karamelli bir çikolata gibi gözüken bu kirli duygular her geçen gün sizleri sevgiden uzaklaştırıyor. Bunu biliyor muydunuz?

-          

(1) İlk olarak kıskançlığa yakından bakalım. Kıskançlık, başka birisinin üstün bir durumuna karşı duyulan öfke duygusudur. Yukarıda bahsetmiş olduğum kirli duyguların en kirli olanı da kıskançlıktır zaten. Eskiden tatlı şeylerin sebebi olan kıskançlık bugünlerde insanların  vazgeçemediği acı bir lezzet. Peki, kıskançlığın nasıl başladığı hakkında bilginiz var mı? Aslında  kıskançlık bir başkasının üstün durumundan mutlu olmamakla başlar. Kıskançlık insanı kendisine karşı bağımlı  eder.

Tozlu raflar arasında saklanan bu korkunç duyguyu yeniden hayata getirdiğinizden haberiniz var mıydı? Bir zamanlar kıskançlık diye bir şey yoktu aslında. Kıskançlığın ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri belki de kendi çıkarlarımızdır. Bugünlerden insanlar ‘‘biz değil ben olmayı’’ tercih ediyor. Sevgi ve mutluluğu paylaşmaktan kaçınıyorlar. Her yerde kendi çıkarlarını düşünüyorlar. İşte bunlar kıskançlığın yeniden hayata gelmesini sağladı.

İnsanı alçaltan bir duygudur ‘kıskançlık’. Kıskançlık sizleri bağımlı hale getircek kadar korkunçtur. Kıskançlığa bağımlı kalanlar kendilerini kusursuz görürler. Başkalarının kusurlarını saklamak yerine gün ışığına çıkartmak için ellerinden gelenin en iyisini yaparlar. Çevrenizde onların dışında sevgiyle dolu onlarca hatta yüzlerce insan vardır.Peki,onların bir başkasına nasıl davrandıklarını biliyor musunuz? Bu duyguya kapılmayanlar hayata olumlu bakarlar.Tebessümü dudakları arasından hiç eksiltmezler + sevgi tohumlarını avuçları arasında tutmasını iyi bilirler.Kısacası ‘kıskanmak’diye bir duygunun var olduğunundan haberleri yoktur.

            Bilmem farkında mısınız ama herkesin içinde kocaman boşluklar vardır. O boşlukların hayatın ta kendisidir. O boşluklara düşmemek isterseniz sevgiden asla vazgeçmeyin. Kin ve nefreti bir kenara bırakıp hayata karşı sımsıkı tutunun ki o boşluklara düşmeyesiniz.

                        Kıskançlığa son verip hayatınıza artı katmaya ne dersiniz?

Şu anda kıskançlıkla ilgili çok güzel bir söz aklıma geldi.

‘‘Güveler, elbiseleri nasıl kemirirse kıskançlık da insanı öyle kemirir.’’

Saint Chryston                                                                                                                  

(2)       Tedirginiği, endişeyi, huzursuluğu ve mutsuzluğu beraberinde getiren kin ve nefret günümüzde en çok beslenen duygu oldu.Sizce neden?

                                                                       ***

            Kin ve nefret birbirlerinden ayrılmayan acıyla dolu duygulardır. Sevgi ışığını söndürmeyi başaranlardan birkaç tanesidir kin ve nefret. Onları ne kadar çok kullanırsanız onlar da o kadar çok sevgi ışığını mahfeder... Bildiğimiz gibi sevgi her kapının anahtarıdır. Sevgi tohumlarını kullanarak önüne çıkan her engeli kolayca aşabilirsiniz. Unutmayınız ki  kin ve nefretle hiçbir şeye ulaşamazsınız.

- Daha önce hiç kendinizden bu kadar çok uzak olduğunuzu biliyor muydunuz?

- Elbette ki bilmiyordunuz. Kin ve nefret her geçen gün sizleri doğallıktan, sevgiden ve mutluluktan uzaklaştırıyor.

 

                                                                       ***

           

 

 

            Kin ve nefret  sizleri göremediğiniz,duyamadığınız fakat hissedebileceğiniz bir bataklığa sürüklemekte.Bu baktaklıktan çıkmaya çalıştığınızda her dakikada o kirli çamura daha da gömülebilirsiniz.Umarım geç olmadan kin ve nefretin zararlarının farkına varırsınız.

                                                                       -

            Hayatımızın parçacıklardan oluştuğunu biliyor muydunuz? Hayatımız pozitif ve negatif parçacıklarla dolu. Pozitif parçacıklar elde ettiğiniz doğruları,negatif parçacıklar ise yaptığınız yanlışları temsil etmekte. Sizler her geçen gün kin,nefret ve kıskançlık ile hayatınızın yapı taşı olan pozitif parçacıkları  farkına varmadan kendinizden uzaklaştırıyorsunuz. Onları uzak diyarlara sürgün etmek yerine yanınızda tutmak için elinizden gelenin  en iyisini yapıyorsunuz. Kendinizi onlara teslim ettiğinizin farkında bile değilsiniz.Gelin onların kölesi yerine efendisi olalım!!!

            Onları hayatınızdan çıkarmak için hazır mısınız?

Bu duygulardan sıyrılmanın iki farklı yolu vardır.Bunlar:

Onlardan kurtulmak için :

- İyiye ve doğruya doğru adım atın.

- Doğru üstüne doğru eklemeye çalışın!!

            Onların etkisiyle kendinizden  usulca uzaklaştığınızı farkında bile olmadığınızdan dolayı sevgi tohumcuklarını avuçlarınız arasından  kayıp gitmesine izin vermeyin.

Geçenlerde evimizin yakınlarında bulunan manava gittim.Oradaki görevlinin dostlarına kıskançlık,kin,nefret ve sevgi ile ilgili konuştuklarına istemeden kulak misafiri oldum.Görevlinin altını çizerek söyledikleri şunlardı:

 

‘‘          Çiçeklerle,ırmaklarla,dağlarla ve sevgiyle süslü olan dünyanızın değişime uğradığınızın farkındasınızdır elbet. Günümüzdeki insanlar kin,kıskançlık ve nefret gibi çirkin duyguların bağımlısı. Onları gittikleri her yerde yanlarında götürüyorlar.Onlarsız bir dünya bile düşünemiyorlar. Kendilerinin görünemeyen fakat  hissedebilen bir mahkum olduklarını farkında bile değiller. Bu gibi duygulara hapsolmuş onlarca hatta yüzlerce insan bugün sizlerle birlikte.

            Size tavsiyem önünüzde duran teraziye bakın. Teraziyi kullanarak tartmış olduğunuz  meyveler ve sebzeler yerine bu defa insanları tartın. Yaklaşık bir dakika sonra terazinin sol tarafındaki insanların daha fazla olduğunu göreceksiniz. İşte onlar kıskançlığa,kin ve nefrete mahkum olanlar.Ya diğerleri? Onlar ise sevgiyle dolu mutluluk diyarına doğru yolculuk yapanlardan sadece birkaçı.’’

            Manavdaki görevlinin  o sözleri beni çooook etkilemişti... Bana sorarsanız onları sürgün etmenin zamanı çoktan gelip geçti bile!!!Unutmayınız ki onlar olmadan önünüze çıkan her engeli kolayca aşabilirsiniz.

Kıskançlık,kin ve nefreti aşağıdaki minik denklemle özetleyebiliriz.

KISKANÇLIK+NEFRET+KİN= Kendisini ıssız bir çölün ortasında bekleyen yalınayak bir insan

 

Herkese sevgiyle ve mutlulukla dolu haftalar dilerim...

SON

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1603 defa okunmuştur